Rahsa Pınar Çetinkaya

Rahsa Pınar Çetinkaya

Hayallerin alarm zamanı

Hani hep deriz ya "bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir" diye bu hayaller içinde öyledir. Akrep ve yelkovanın adı burada sürekli değişir. Umutların renkleri ile birlikte gerçekler de doğru yerde durur durmasına da onu bakınca kimi zaman göremeyiz...

Bakarız ama göremeyiz, aklımızdan sadece yüreğimizden geçenlere yer veririz.

Şöyle ki;
İstediğin terfi gelsin istersin
Kalbini heyecanlandıran kalbini coşturmak istersin
Çok paran olsun istersin
Yüksek zamı ben hakettim dersin
O iş benim olmalı dersin
Başarıların hepsi sadece senin olsun istersin
Herkes seni sevsin istersin
Az çalışıp çok kazanmak istersin
Evin, araban, yatın, katın derken derken hayal gemisinde yüzer gidersin.
Sevgilin, eşin sen ne kadar trip yaparsan yap hep sende kalsın istersin
Ya da sevginin çiçek gibi beslenmesi gerektiğini unutup çantada keklik gibi düşündürürsün
vs vs...

Hedeflerin için tüm kulaçları attığını düşünürsün. "En çok ben hakettim, benim olmalı, çok çabaladım, benim kalbim temiz, ben iyi niyetliyim" dersin durursun.

İşte akrep yelkovanın buradaki misyonu da aklın ve kalbindir. Bazen dengesi şaşar, kendi şaşar ve olmuyor işte dersin... Hemen kafanın içindeki sesi duyarsın, hani seni yıldırmaya çalışan, pes ettirmeye çalışan o sesi işte...

Susturmaya çalışırsın içindeki o sesi ve suçlu ararsın. En büyük suçlu kendini düşünürsün "Ben şunu, bunu yapsaydım keşke" dersin veya en büyük düşmanını net bir şekilde görürsün. Suçlu o'dur başka sebep mi var der içindeki ses.

Elbette içindeki sese kulak vermek gerekir ama o kalp ve akılın yolu kesişmemişse işin içinden çıkması zor haldedir. Karar için işte o an yanlış zamandır. Kaygılar, şüpheler, pişmanlıkların silsile anıdır.

Mutluluğu aramak kadar yanlıştır,gerçekleri bakıp da görememek... Bazen akışta kalmak en iyisidir. Tıpkı evinde TV karşısındayken yarışma izlerken ne kadar basit soru, bilemeyecek ne var yuh" demek ile o yarışmacı koltuğuna oturulduğundaki bakış açısı farkı kadar nettir. Sakinlik, akışta kalmak her zaman doğru kararlar aldırır.

Hayattan istediklerini doğru zamanda, doğru yerde istemenin keyfinin tadına doyum olmaz. Aklın ve kalbin tercihlerini yönetirken, o mutluluğu hak eden sen olmak için, yerli yersiz ve kimseyi kırmadan incitmeden ideallerini, umutlarını gerçekçi bir temele dayandırmalı ve bu yolda ilerlemeli. Yoksa hayaller askıda kalmaya mahkum olur...
Evrene doğru mesaj göndermek, doğru dua etmek kadar nettir...
Hayallerin için aklındaki saatinin alarm çaldığını yüreğinde göreceksin...

Başarıya giden her yol mübah olsaydı, iyilik, güzellik sadece amacına ulaşmış olanların kol saati olurdu. Oysa ki hayat ve hayaller; akrep ile yelkovan kadar gerçek olan tüm saatlerdedir...
Yeter ki; güzel yüreğindekini doğru akıl ile taçlandırmaktır...
Kısmeti açan da kapatan da belki de bizizdir...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahsa Pınar Çetinkaya Arşivi