Ziya Şakir Yılmaz

Ziya Şakir Yılmaz

Herkes bir yıldızdır

Kimlerin önüne engel çıkar?
Kimler, hep bir şeyleri aşmak için çabalar?
Kimler her engelin üstesinden gelir veya takılmalar yaşar?
Yanıtını vereyim; bir amacı olan, yola çıkan, bir hedef doğrultusunda yolda olan insanlar engellerle karşılaşırlar; çoğunluğu bunlara takılır, bazısı aşmak için çalışır, pek azı ise zorlukların üstesinden gelmeyi başarır!
Atatürk’ün, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem. O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan kaldırdım mı iş kendi kendine yürür” sözünü pek bir severim…



“Zorluklar başarının değerini
arttıran süslerdir.” Moliere


Hep söylerim; başarısız insan yoktur, henüz başarının yolunu keşfedememiş insan vardır. Ve şunu da eklerim: Her insan bir yıldızdır. Kimi parlayan, kimi de kayan bir yıldız... Parlayan bir yıldız ışığını, enerjisi hiç tükenmeyen güneşten alması gibi, başarılı bir insan da enerjisini, yaratım gücünü hayatı dinlemekten, doğru değerlendirmekten, planlayıp harekete geçmekten alır. İçinde üretime ve yaşama katkı sağlamaya dair durmayan bir program çalışır. Nasıl ki bir yıldız ömrünü tamamlasa dahi binlerce yıl ışığını dünyamıza yansıtır, başarılı bir insan dünyadan ayrılsa dahi fikirleri, eserleri yaşayanları aydınlatır.

Sevgili okurlar, hiç düşündünüz mü, hayatınızda karşılaştığınız en büyük engel ne idi? Siz düşünmeye başlamadan işinizi kolaylaştırayım; bunu hatırlamanın en kısa yolu bugüne değin hayatınızdaki en büyük amacınızın ne olduğuna bakmanızdır. Ancak bir amaç edindiğinizde bir engelle karşılaşabilirsiniz. Amacınızın derecesi ne ise engeller de o seviyede gerçekleşir.
Karşıdan karşıya geçmek istediğinizde hareket halindeki araçlar geçmenize mani olabilir. Tatile çıkmak istediğinizde uçak biletinin pahalılığı bunun önüne geçebilir. Uyumak istediğinizde dışarıdan gelen sesler uykunuzu kaçırabilir. Gördüğünüz gibi engeller, bir tek amaç var olduğunda ortaya çıkabilir.

 

Uçurtmalar, rüzgâr gücüyle değil,
o rüzgâra karşı koydukları için yükselirler.”
W. Churchill

 


Hayatta hiçbir gayesi olmayan bir kimsenin engelleri de yoktur. Bir yerden bire gitmeyen bir şoför için yolların kapalı olması neyi değiştirir? Yaşamadığımız bir muhitte elektriklerin kesilmesi bizim için ne anlama gelir? Hiç bilmediğimiz bir spor dalında, hangi takımın şampiyon olduğu hangimizi ilgilendirir? Anlamamız, görmemiz için bir derdimizin olması gerekir. Bu dert, ızdırap değildir. Kendimiz için, insanlık için fayda sağlamak ve bu minvalde bir hedef belirlemek demektir. Çünkü hedef yoldur. Hedefe adım adım ilerlemek ise yolculuktur. Başarılı insanla ortalama insanı birbirinden parmak izi gibi ayıran tam da budur!

Başarılı insan amacı belli, daimi bir hayat yolcusudur. Kendi dursa da fikirleri katlanarak yürür. Amacı olmayan, olsa dahi gayesi doğrultusunda yol almayan bir insanın sözlüğünde ne yol vardır ne de yolculuk. Onlar için başarı yalnızca ara sıra duydukları bir kelimeden ibarettir. Oysa başarı bir kavramdır, kavramakla gelişir, şekillenir. Ve kendine ait olamayacak denli derin anlamlıdır.



“Hayat daima düzde gitmez;
ara sıra çakılır, çoğu kez de inilir.”
Chateubriand



Yazının başlarında sorduğum soruyu bir kez daha dile getireyim; hayatınızdaki en büyük engeliniz ne oldu?

Sevgili okur, bilmelisiniz ki hayat kimseyi yargılamaz.
Yıllarca hiçbir amaç edinmemiş kimseler, birdenbire bir hedef belirlediğinde, hayat onlara “şimdi mi aklın başına geldi!” diye sormaz. Bilakis ilerlemek istediği yolları anında kendisine açar ve bir kırmızı halı serercesine aşılması gereken basamakları kolaydan zora doğru sıralar. “Bunları aştıkça daha iyi, daha güçlü bir insan olacaksın” der.

Evet, engellerimizi görebilmemiz için bir amacımızın olması gerekir. Amacımızın yere sağlam basabilmesi için de nedenlerimizin güçlü olması gerekir. Güçlü nedenler, başarı yolunda bir cetveldir. Bu cetvel; eğilip bükülmenin, sağa sola kaymanın, yalpalamanın, biraz olsun yoldan çıkma düşüncesinin önüne bir çizgi, bir set, bazen de duvar çeker! Tıpkı bir baston yutmuşçasına bedeni dik ve diri tutar.



“İyi bir karakter, sıra dışı bir yetenekten daha
fazla ödüllendirilmeyi hak eder. Çoğu yetenekler,
bir yere kadar birer armağandır. Oysa iyi karakter
bize sunulmaz. Onu parça parça oluşturmak bize
düşer ve bunun için düşünce, seçim, cesaret ve
kararlılığa ihtiyaç vardır.”
John Luther

 

Henüz hayatınızın amacını bulamadıysanız eğer sakince düşünmenizi ve kendinize şöyle sormanızı tavsiye ederim; “Benim aşmam gereken konularım, yanlarım neler? Kendimde her neyi aşarsam daha iyi bir ben ve daha iyi bir insan olurum?” İçinize doğan yanıtları dokunmadan izleyin. Sizin en gerçeğinizi bilen bilinçaltınızın sesine kulak verin; hayat amacınızın ne olduğunu o fısıldayacaktır. Ancak iç sesinizi duymak için kulağınızı kapamanız gerektiğini de unutmayın. Kendinizi aşmak için harekete geçerseniz, hayat da sizin yolunuzu açmak için harekete geçecektir.
Derseniz ki, buraya kadar hep engellerden söz ettiniz, şimdi nasıl oluyor da yolun açıldığından bahsetmektesiniz, ben de derim ki, bir koza yalnızca tırtılın evi midir? Bir tırtıl ne zaman ki kozasından çıkmak için yürümeye başlar, işte o vakit hayat da ona uçmanın kanatlarını takar.

Volvo otomobili, hem talep edilen hem de vazgeçilmez kılan en önemli özelliği nedir diye sorsam, herhalde hemen hepiniz sağlamlığıdır dersiniz. Volvo firması eğer trafikte kazalar var diye bu fikrinden vazgeçseydi şimdiki güvenilirliğini, dik duruşunu ve karakteristik yapısını var edebilir miydi? Kazalar, firmanın aşması gereken konuların başında geliyordu. Evet, henüz hiçbir araç üreticisi kazalara çözüm bulamadı fakat her geçen gün hem bu durumu, hem de insanları düşünerek, güvenlik teknolojisi en üst seviyeye çıkarıldı.

Sizin de aşmanız gereken konularınız her ne ise bilmelisiniz ki bu hayatınızın amacı veya amaçlarından bir tanesidir. Ve eğer üstesinden gelebilirseniz hiç kuşkum yok ki uçmanız için hayat da sizin kollarınızı kanata dönüştürecektir.
Kendinizi gerçekleştirmek adına her ne gerekiyorsa bunun önem derecesine aldırmayın, siz sadece kararınızın arkasında durun ve doğru rehberlerle, doğru planlamalarla ve kendinizi her daim güncelleyerek yürümeyi sürdürün.
Spor endüstrisinin en büyük prestijli organizasyonlardan biri France Football dergisine ait Ballon d'Or’dur. Yılın en iyi oyuncusuna verilen Ballon d'Or ödülünü yedi defa kazanan Lionel Messi’nin topa ilk ne zaman ve nerede vurduğu kimin umurunda, o her seferinde bu oyunu nasıl daha iyi oynarım diye düşünüp, çalışarak erişti yıldızların dünyasına.

Bildiğiniz üzere film endüstrisinin en büyük prestijli organizasyonlardan biri Akademi (Oscar) Ödülleri’dir. 1929’dan bu yana her yıl muazzam bir ilgiyle takip edilen bu ödülleri en fazla kazanan oyuncular, belki de çocukluklarında anne-babalarının taklitlerini yaparak ilk alkışlarını aldılar. Kimin veya neyin olduğuna aldırmaksızın küçüklüklerinden bu yana sadece nasıl daha iyi oynarım, nasıl daha iyi sahnelerim sorusuna odaklandılar. Hayat da onlara yanıtlarını verdi. Buna Dünya Müzik Ödülleri’ni de dâhil edebiliriz. Ünleri, başarıları neredeyse dünyanın dışına taşmış birçok şarkıcı, ilk şarkılarını belki de ellerindeki tarağı mikrofon niyetiyle tutarak söylediler. Ve bu oluşun merkezinden nasıl daha iyi söylenir, nasıl daha iyi olunur, nasıl üstesinden gelinir sorularını eksik etmediler. Eğer bir soru varsa yeryüzünün her köşesinde onun için gizlenmiş yanıtlar da vardır mutlaka. Ta ki biri ayağa kalsın ve bunları tek tek ortaya çıkarabilsin diye. Başarı, hiçbirimize hazır tepside sunulmuyor, bunu ancak kendimiz için biz var edebiliriz.
Bunları neden mi örnek verdim? Çünkü bilmelisiniz ki kimse zirveden başlamadı. Herkes kendi zamanlarının, kendi dönemlerinin araç-gereçlerini, duygularını ve düşünme biçimlerini en iyi şekilde kullandı. En fazla problemi onlar çözdü, zorluklara karşı en fazla onlar direndi. Aşmak için, kendinin bir üst versiyonuna çıkmak için yaşayıp bunu başaranlar sadece kendi zirvelerinde değil aynı zamanda insanlığın zirvesinde de bir yıldız halini aldılar.

 

Kendinizi ciddiye alın
O sebeple siz de yola nereden çıkarsanız çıkın; aşmanız gereken konunun neresinden başlarsanız başlayın, her zaman için kendinizi ciddiye alın ve her seferinde nasıl daha iyi yaparım diye kendinize sorun. Eğer bir engelle karşılaşmışsanız bilin ki doğru yoldasınız. Eğer bugün bir problemi çözmüşseniz bilin ki çok daha doğru bir yoldasınız. Ve eğer bugün hem bir engelle karşılaşmış, hem bu engeli aşmış hem de yürümeyi sürdürüyorsanız bilin ki muhteşem bir yoldasınız.
Çünkü siz parlayan bir yıldızsınız.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ziya Şakir Yılmaz Arşivi