Herkes tok! Biz açız! Tok açın halinden bilmez

ATASÖZLERİ güzeldir. atalarımız üç dört kelime ile bazen hayatı özetliyorlar. Severim o yüzden. Aklıma tartışmalar arasında geldi ne güzel sözdür "Tok açın halinden bilmez " Dil Kurumu 'na göre `varlıklı olan, yoksulun ne denli sıkıntı içinde bulunduğunu bilmez` anlamında kullanılan bir söz. Fıratın kenarındaki kaybolan koyunun hesabını benden sorun diyen Hz Ömer'den ve O'nun adaletinden geldiğimiz feyz aldığımız bugünde yine bu sözler aynen geçerliliğini koruyor DOSTLAR. Elektrik, doğalgaz ve akaryakıta yapılan yüksek zamlar iğneden ipliğe her şeyi etkiliyor. Çalışanlara verilen zamlar daha ilk ayda eridi. 50.8 milyon kişi yoksulluk sınırının altında ve 25.4 milyon kişi de açlık sınırının altında yaşıyor. Halkın neredeyse yüzde 90'ı açlık ve yoksulluk sınırının altında bulunuyor.Bu gerçeği görmezden gelemezsiniz. Görmezseniz. Tencere sizi iktidardan yolcu edecektir. Bilesiniz. !

Ya açlık sınırı ne oldu?

Açlık sınırı 2022'de ne kadar? Türk-İŞ tarafından açıklanan Nisan 2022 açlık sınırı: 5 bin 323 lira, yoksulluk sınırı ise 17 bin 340 lira oldu. Son 12 aya göre %85,02 artış gösterdi. Ha birde bunun mutfağına da bakalım mı ? Hani aç yok ya. herkes tok ya ! Domates fiyatı değişmedi. Sürekli artan üretim maliyetlerine ek olarak mart ayındaki don olaylarından dolayı meyvede yıllık toplam ürün(rekolte) düştü ve yüksek fiyatlarla tezgahlarda yer buldu. Çilek, kayısı ve nektarin 35 TL'den satılırken, erik 30, kiraz 35 TL'den satıldı. Görece en erişilebilir bahar meyvelerinden çağla 20, yenidünya 15 TL'den yerli muz 20-22 TL'den satıldı.Ortalama sebze kg fiyatı 12,25 TL, ortalama meyve kg fiyatı 18,3 oldu. 20'si sebze ve 5'i meyve olmak üzere toplam 25 üründeki fiyat değişimi hesaplamada dikkate alındı. Ortalama meyve-sebze kg fiyatı 13,46 TL olarak tespit edildi.

Benzin litresi 25 lira !

Benzine 70 kuruş, motorine ise 1 lira zam geldi. Akaryakıt fiyatlarına gelen son zamların ardından İstanbul'da benzinin litresi 25.01 liraya, motorinin litresi ise 24.45 liraya yükseldi.Yani bir bakıma açlık ve yoksulluk yhok öyle mi? Kimi kandırıyorsunuz. Aklımızla niye dalga geçiyorsunuz. Sonra toplanıp diyoruz ki "Agam bizimle eğleniyi". Ne desek. Biraz sesini yükselt durum ortada.Neyse dönelim biz yaşamın gerçelerine. Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar geçenlerde bir kez daha açıkladı; ‘'Zamlar yağmur gibi yağıyor. Cumhuriyet tarihinde böyle pahalılık görülmedi. Tüketicilerin satın alma gücü yerlere düştü. Son bir yılda meyve fiyatları yüzde 150, sebze fiyatları yüzde 240 arttı'' dedi.

Ülkede neler oluyor biliniz

Elektrikteki zamlar, gıda üretimi ve tarımsal ürünlerde ile ithal girdilerde artışa neden oluyor. Gübre, tarım ilacı, akaryakıt, mazot ve yem gibi bu dört kalem, tarımsal ürünlerin fiyatlarını artırıyor ve bu tüketiciye yansıyor. Çiftçiden tüketiciye gelinceye kadar aracılar nedeniyle tarımsal ürünlerin fiyatı 5 kat artıyor. İnsanlar sebze, meyve yiyemiyor.. Tüketicilerin satın alma gücü son derece düştü.

Zamlar eridi yok oldu

Böyle bir durumda asgari ücret yüzde 50 artı. Emekli ve çalışanların maaşları yüzde 30 civarında arttı. Bu zamlar daha ocak ayında uçtu gitti. Cumhuriyet tarihinin en pahalı dönemini yaşıyoruz. Tüketicilerin satın alma gücü son derece düşmüş durumdadır. Açlık ve yoksulluk da patlamıştır.

Faiz sebep Enflasyon sonuç dediler

Faiz sebep, enflasyon sonuç” dediler. Enflasyon artarken, tabela faizini Merkez Bankasına zorla döve döve indirttiler. Sonra enflasyon canavarını da bile isteye hortlattılar. Üretici Enflasyonunda ülkemizi yüzde 122 ile dünya şampiyonu yaptılar. Tüketici Enflasyonunda ülkemizi yüzde 70 ile dünyada en yüksek enflasyona sahip beş ülke arasına soktular. Kuzeyimizde Rusya ve Ukrayna savaşıyor, şampiyonlar liginde ilk beşe giren Türkiye oluyor. Ülkemizi, Sudan, Venezüella, Lübnan ve Zimbabve’yle aynı kümeye düşürdüler. Dünyada gıda enflasyonu yüzde 30; bizde yüzde 90… Yani dünyanın tam 3 katı. Ama dünya gıda krizini konuşuyor. Önlem alıyor. Bizdeki hükümet ne yapıyor belli değil. Ve işin daha da kötüsü, Nisan’da tarımda yıllık üretici fiyatlarındaki artış yüzde 119. Yani turpun büyüğü heybede… Bu yaz mutfaklarımız yangın yeri olacak. İşte bugün piyasa katılımcılarının, yılsonu enflasyon tahmini açıklandı. Merkez Bankasının yılsonu enflasyon tahmini yüzde 43’tü. Ama piyasa yılsonunda yüzde 58 enflasyon bekliyor. Görünen o ki, bu hükümet elinde milletimizi bekleyen daha çok zor günler var.

Tok açın halinden gerçekten anlamıyor

Bu gibi sıkıntılı durumlarda siyaseten iktidarın olayları biraz farklı yorumlamak vatandaşı sabıra davet etmek, zamları abartılı bulmak gibi söylemleri bence de doğaldır. Ne deseler yani her şey ataeş pahası iken ortalık yangın yerine dönmüşken "Güllük gülitsanlık" "Dert üstü muarad üstüyüz" diyecek halleri yok ya. Değil mi?. Öyle değil işte DOSTLAR

ÖRNEĞİN;AKP Milletvekili Kemal Çelik ne diyor bu durumlarla ilgili olarak. Diyor ki kısadan " Rakamlar ortada, halk zenginleşti". Ben öyle görmüyorum. TBMM KİT Komisyonu’nda Türkiye Kömür İşletmeleri’nin hesapları ele alınırken CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Sertel, “2017'de kömür yardımı yapılan aile sayısı 2 milyon 451 bin ve toplam 2 milyon 228 bin ton kömür vermişsiniz. 2019 yılında aile sayısı 1 milyon 645 bine, 2021'de 1 milyon 641 bine düşüyor ve 1 milyon 492 bin ton kömür verilmiş. 4 yılda kömür yardımı alan aile sayısı 800 bin, verilen kömür de 1 milyon ton düşmüş. Halk giderek yoksullaşırken, yardım miktarı nasıl oldu da düştü?” diye sordu.

Bu soruya AKP Antalya Milletvekili Kemal Çelik, “Halk zenginleşti, rakamlar ortada, her yer doğalgaz oldu, Antalya'da doğalgaza geçti” cevabını verdi. Sertel ise Çelik’e şu sözlerle yanıt verdi: " Siz kapalı devre yaşıyorsunuz. Halkın zenginleşip zenginleşmediğini önümüzdeki seçimde göreceksiniz. Öyle bir darbe vuracak ki yemin ediyorum muhalefet sıralarında bile azınlıkta kalacaksınız. Bir milletvekiliniz “Soğan ekmek yiyin” diyor, bir diğeri “Aç mı var bu ülkede?” diyor. Millet aç, susuz, yoksulluk içinde kıvranıyor. 4 milyon insanın elektriği doğalgazı kesildi, nasıl zenginleşti bu halk. Kemal Çelik her işten anladığı gibi kömürden de, doğal gazdan da anlıyor maşallah. Allah zihin açıklığı versin"

Şimdi iki vekilin konuşması bu şekilde. Siz hangisi doğru derseniz o doğrudur. Memleketin sahibi sizlersiniz. İyi yaşıyorsanız iyidir. Kötü ise kötüdür. Ben bir seçmen olarak gidİşattan mutlu değilim. Mutsuzum. Çevremde hergün aç ve işsiz sayısı hızla artarken bundan mutlu olacak kadar da vicdansız da değilim. DOSTLAR!

Bu açıklamalara Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son açıklamasını da eklemek isterim yeri gelmişken; Erdoğan bir toplantıda yaptığı konuşmada muhalefetin açlık ve yoksulluk işlerini abarttığını öne sürdü..Cumhurbaşkanı Erdoğan "Birileri çıkıp aç kaldık diyor, ya vicdansızlık yapma, ne aç kalması, aç kalan falan yok. Yeter ki bu noktada dürüst ol, samimi ol, sürekli olarak yapmış olduğumuz zamlarla, yapmış olduğumuz parasal düzenlemelerle de vatandaşımızın bu imkanını nereden nereye getirdiğimiz ortada. Fakat Türkiye öyle bir muhalefetle baş başa ki, bu muhalefet, muhalefet yapmak için değil, sadece akılları bulandırmak için ne yapabiliriz, bunun gayreti içinde."

Sendikalar Erdoğan'ı yalanlıyor

Açlık sınırı ve asgari ücret arasındaki makas açılıyor.Türk-İş’in Mayıs 2022 açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre, açlık sınırı 6 bin 017 TL ile mevcut asgari ücretin 1764 TL üzerinde gerçekleşti. Mutfak enflasyonundaki artış aylık yüzde 13 olurken son on iki aylık yüzde 107 oranında belirlendi. Yoksulluk sınırı ise 19 bin 602 TL olurken bekâr bir çalışanın aylık yaşama maliyeti 7 bin 836 TL‘ye ulaştı. Böylece enflasyonun öncü göstergelerinden biri olarak kabul edilen Türk-İş gıda enflasyonu yıllık bazda Mayıs’ta yüzde 107 olarak kaydedilmiş oldu.

TÜRK-İŞ hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan derlenen fiyatlara göre, gıda ürünlerinde Mayıs 2022 itibariyle gözlemlenen değişim harcama gruplarına göre şu şekilde oldu:

Süt peynir yoğurt

Süt, yoğurt, peynir grubu: Yem-süt değer eşitliğindeki(parite) bozukluk çiğ süt fiyatlarının yukarı çekilerek dengelenmesiyle düzeltildi. Süt fiyatlarındaki artış yavaşlamış olmakla birlikte bu ay raflarda ortalama yüzde 10 zamlandı. Aynı şekilde peynir de yüzde 10 zamlanırken yoğurttaki artış yüzde 24 oldu.

Et tavuk balık

Et, tavuk, balık, kurubaklagiller, yağlı tohum ürünlerinin bulunduğu grup: Mayıs ayında da dana, kuzu, tavuk ve balıketinin hepsinde fiyat artışları oldu. Balık av sezonunun kapanması ile ürün çeşitliliği azaldı ve balık fiyatlarında ortalama yüzde 30 artış gerçekleşti. Tavuğun kg fiyatı 40 TL'yi geçti. Nohut fiyatları gerilerken kırmızı mercimek fiyatı sabit kaldı. Kuru fasulye ve yağlı tohumlar zamlandı.

Ekmek ve simit olmuş 4 lira

Ekmek ve tahıllar grubu: Ankara'da 200 gr ekmek 4 TL oldu. İstanbul'da simit ve ekmek fiyatı 4 lira yükseldi.Makarna, pirinç, bulgur ile un ve irmik fiyatlarının tamamı yükseldi. Bu grupta en yüksek zamlar makarnada yüzde 14, pirinçte yüzde 12, irmikte yüzde 11 oldu. Esnaftan bazıları satış yapabilmek için yarım ekmek ve yarım simit satmaya başladı.Bunlar aylık zamlar birde unutmadan söyleyelim.!

Taze sebze-meyve grubu: Havaların ısınmaya başlamasıyla semt pazarlarında maydanoz, kıvırcık gibi salata yeşillikleri ve lahana, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları geriledi. Çok tüketilen patates ise hâlâ 10 TL'nin üzerinde satılmaya devam ediyor.

Taneli sebzelerden barbunya 30 TL, fasulye 25 TL'den, bakla 20 TL'den tezgâhlarla buluşurken görece en uygun fiyatlısı 15 TL'den satılan bezelye oldu. Soğan kilogramı 8,5 TL'ye çıktı. Örtü altı ürünlerden kabak, patlıcan, biber fiyatları geriledi.

Erik 30 lira

Domates fiyatı değişmedi. Sürekli artan üretim maliyetlerine ek olarak mart ayındaki don olaylarından dolayı meyvede yıllık toplam ürün(rekolte) düştü ve yüksek fiyatlarla tezgahlarda yer buldu. Çilek, kayısı ve nektarin 25 TL'den satılırken, erik 30, kiraz 35 TL'den satıldı. Görece en erişilebilir bahar meyvelerinden çağla 20, yenidünya 15 TL'den yerli muz 20-22 TL'den satıldı.

Ortalama sebze kg fiyatı 12,25 TL, ortalama meyve kg fiyatı 18,3 oldu. 20'si sebze ve 5'i meyve olmak üzere toplam 25 üründeki fiyat değişimi hesaplamada dikkate alındı. Ortalama meyve-sebze kg fiyatı 13,46 TL olarak tespit edildi.

Tereyağında rekor zam

Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grup: Ayçiçek yağı, zeytinyağı ve margarin zamlandı. 1 litre ayçiçek yağında 56,50 TL'ye kadar yükselmiş fiyat etiketleri tespit edildi. Son bir ayda yüzde 25 fiyat artışı yaşayan tereyağı ise bu ay yine zam rekoru kırdı. Bunda çiğ süt fiyatına olması gereken zammının yapılmış olması, baskılanmış fiyatın artmasında etkili oldu. Bazı marketlerde sıvı yağlara alım sınırı ve ürünlere hırsızlığa karşı alarm takılması uygulamaları devam devam ediyor.

Şeker çaya zam

Son grup içinde yer alan gıda maddeleri: Şeker reyonlarında marka çeşitliliğinde son iki aydır azalma gözlemleniyor. Kooperatif şekerleri ile şirket şekerleri arasında fiyat farkı makası açıldı. Bu ay, yeni çay alım fiyatlarının açıklanmasıyla, siyah çayın ortalama kg fiyatı yüzde 50'lik bir artış gerçekleşti. Söz konusu artışın sonucunda çayın ortalama perakende satış fiyatı 60,50 TL'den oldu.

Siyah zeytinde, reçelde ve salçada fiyat yükselişi grubun diğer üyeleri kadar olmazken bu ay yeşil zeytin yüzde 23, pekmez yüzde 15 zamlı satıldı. 3 aydır fiyatı düşen bal mayıs ayında yüzde 30 zamlı olarak raflardaki yerini aldı. Tuz ve baharat fiyatları geriledi. Bazı marketlerde yaş çay zammıyla kiloluk çaylara ve görece uygun fiyatlı kooperatif salçalarına alım sınırlaması getirildi.

Yokluk yoksulluk

Şimdi bütün bu göstergeler açıklamalar rağmen kürsüye çıkıp "Açlık yokluk, yoksulluk yok kardeşim" demenin ne faydası var. Bir kere iktidarın "Yok kardeşim" söylemine değil "Var ama biz çözeceğiz" demesi gerekmez mi? Ha diyeceksiniz ki 20 yılda gelinen noktada hala "Biz çözeriz" ne demek. Bende değiştirin o zaman kardeşim derim. Yani artık bu iktidarın diyecek sözü kalmamıştır. Var olanı inkara yönelmek insanın kibridir. Ve kibir insanı bitirir DOSTLAR !

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi