Heykele pantolonu kim dikecek?

Hep söylüyorum ya, bu kadar derdimiz, uğraşacak sorunlarımız olmasa, dünyanın en komik ve en eğlenceli milleti kesinlikle biz olurduk. Sorunlar çok büyük ama gelin görün ki insanlarımız nelerle uğraşmakta!
Yer Malatya. Taaa 1947 yılında, yani 71 yıl önce yapılmış bir heykelle uğraşıyorlar. Büyük kurtarıcı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şehir meydanında bulunan, milli eğemenliği bu ülkenin gençlerine emanet ettiğini simgeleyen heykele el attılar. Eh yani haklılar, öncelikli meselelerimizden biri de bu elbette(!)
Neymiş efendim; genç heykel çıplakmış, şort veya pantolon giydermeyi kafalarına koymuşlar. Aralarında ne giydirsek diye tartışıp, ölçü almaya başlamışlar. Ayıptır ya ayıptır! Heykele don giydirmeyi düşünmekten başka işiniz yok mu gerçekten? İşsizlik bu seviyeye geldiyse vay halimize! O zaman millet bahçesi şart olmuş, bari bahçeye gidin de oyalanın.
***
Heykelleri, Nejat Sirel, Hakkı Atamulu isimli heykeltraşlar yapmış ama emin olun şort veya pantolon giydirecek olan terzi onlardan daha mübarek olacak. İyi ki kadın heykeli yapmamışlar, yoksa çarşafa mı soksak, haşema mı giydirsek diye düşüneceklerdi boş yere!
Çözüm bulamayınca da, her zaman olduğu gibi vince yükleyip, yerine bir dinazor heykeli koyup sorunu çözerlerdi.
***
Lakin bir sorun var; heykele birşeyler giydirirlerse, başına nöbetçi dikmeleri gerekir, neden derseniz, giysileri çalınabilir. Bizim ülkemizde, devletin malına, ortak kullanım alanındaki yapılara, oluşumlara zarar vermeme duygusu çoktan yokoldu gitti. Bankalar ATM koyuyor, haftasına varmadan kapıları kırılıyor. Parklarda bahçelerde oturduğu yeri kazıyıp, etrafını çöp içinde bırakarak kalkıyor. Takımının maçına giderken/gelirken, yense de yenilselerde metrobüsleri, metroları yumruklayarak hislerini belli ediyor. Avrupadan tatile gelmiş, orada birebir kurallara uyan adam bile bu ülkede kural yok gibi araba kullanıp, park ediyor. Camilerden çalınan ayakkabılar, otoyollardan kesilerek götürülen yol tabelaları, parklardan sökülüp taşınan ağaçlar… Bu kadar şey olunca, heykelin pantolonunun/donunun çalınma ihtimali de yüksek değil mi?
***
Heykel, 1947 yılında yapılmış dedim ya. O yıl dünyada neler olmuş diye bir göz atayım dedim. Heykeller neden çıplak bırakılıp ayıp edildiyse(!), dönemle ilgisi vardır belkide diyerekten…
Bu yılın Eylül ayında, İngiliz hükümeti kadınlara çağrıda bulunmuş. Uzun etekten vazgeçmelerini, kumaş tasarrufu yaparak ulusal ekonomiye katkıda bulunmalarını istemiş. Bizim heykellerin o dönemde çıplak bırakılması ile alakası yoktur herhalde! 
***
Şimdi düşünüyorum da, hangisine yanayım? 2018 yılında, 1947 yılının kafasını bile taşımadığımıza mı, sanatın yok edilip ve sanatçıların bu kadar aşağılandığına mı? 
Ya Malatya halkına ne demeli? Hiç mi tepki gösteren yok, herkes heykele pantolon giydirilsin taraftarı mı yani? Bunca yıldır rahatsız olmadınız da, 71 yıl sonra nedir sizleri rahatsız eden? Heykelin pantolonunu bırakıp, üzerinizdekini korumaya çalışsanız daha akıllıca olacak.
***
İyi ki İtalyada falan yaşamıyoruz. Bütün sokaklar çıplak heykel dolu, açık hava müzesi gibi. Ya öyle olsaydı ne yapardık biz?(!)   
Benim son sözüm şu; Damarlarımız çoktan koptu, bari ellerinizi Atatürk’ün heykellerinden çekin artık!
Sevgiyle kalın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi