Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

İklim değişikliği, kuraklık ve çölleşmeye doğru gidiş

İklim değişikliği, sebebi insan olan önemli yerel etkileri olan, uzun süreli ve yavaş gelişen değişiklikler olarak tanımlanabilir. Yerküre’nin 4.5 milyar yıllık çok uzun jeolojik tarihi boyunca birçok değişiklikler yaşamıştır. Yaklaşık140-165 milyon yıl önce, 2. Jeolojik döneminde, küresel iklimin bugüne göre 10-15 derece daha sıcak ve atmosferdeki karbondioksit birikiminin7-8 kat daha yüksek olduğu bilinmektedir. Ve 2.5 milyon yıl sürmüştür. 19. Yüzyılın ortalarında oluşan sanayi devriminden beri, iklimdeki değişikliğe ek olarak insan etkinlikleri iklim değişikliğini hızlandırmıştır. Fosil yakıtların yakılması, ormanların talan edilmesi, bilinçsiz sulama sebebiyle göllerin kuruması, küresel sıcaklıklardaki artışlara bağlı olarak hidrolojik döngünün değişmesi, kara ve deniz buzullarının erimesi, deniz seviyesinin yükselmesi, iklim kuşaklarının yer değiştirmesi ve yüksek sıcaklığa bağlı salgın hastalıkların artması gibi insan yaşamını doğrudan etkileyecek önemli değişikliklerin artacağı beklenmektedir. Bir de özellikle ülkemiz insanının çevresini kirletmesi doğayı yaşanmaz yapmaktadır. Büyükçekmece’de her gün dolaştığım sahili görünce üzülüyorum. O makyajlı, süslü hanımların yedikleri kuru yemiş kabuklarını yere atmasını. Su kola vs. gibi kapları orada bırakmasını af edemiyorum. Hâlbuki her 50 metrede bir çöp kutusu var. Sonra yine gelip oturacaklar oralara onlara öğretmek gerek pislikler üzerinde oturacağını. Sağlıklı ve Temiz bir ülkede yaşamanız bize düşen görev ne? Çok kısa özetle görelim.

* Çöplerimizi, geri kazanılabilecekler (cam, plastik, kağıt, pil, metaller) ve evsel atıklar olarak ayrı ayrı toplayalım.

* Bir ton kullanılmış beyaz kağıt geri kazanılırsa 16 ağacın kesilmesi önlenebilir.

* Bir ton gazete kağıdı geri kazanılırsa 8 çam ağacı kurtulur.

* Bir ton atık cam geri kazanılırsa 100 Lt. petrol kazanılmış olur.

* Ormanlarımızı koruyalım temiz tutalım. Ormanlar bizim oksijen kaynağımızdır.

* Büyük bir kayın ağacı 72 kişinin günlük oksijen ihtiyacını karşılar.

* Suyumuzu israf etmeyelim. Dünyada mevcut suların sadece % 2,5’u içilebilir tatlı su olup bunun da ancak binde 3’ünü kullanabiliyoruz.

* Biliyor musunuz? Saniyede bir kere damlayan musluktan günde 17 Lt., tuvaletteki rezervuar sızıntısından günde 50 Lt. su boşa akar.

* Bulaşık makinesi ile yapılan yıkama elde yıkamadan daha az enerji ve su sarfeder.

* 3,7 Lt. benzin yaklaşık 3 milyon litre içme suyunu kirletir.

* Su kaynaklarına yakın yapılan hidrolik santraller, termik santraller, nükleer santraller akarsuların, yeraltı ve yerüstü suların doğal yapısını değiştirir kalitesini bozar. Bu durum nedeniyle mikroorganizmalardan balıklara kadar suda yaşayan tüm canlıların yaşamını tehlikeye sokar.

* Nükleer santrallerin kurulumu uzun sürer ve maliyetlidir. Ömrünü tamamlayan tesislerin sökülmesi de zaman alır ve risklidir. Radyoaktif atıkların güvenle saklanması için uygun bir yöntem yoktur. Atık olarak ortaya çıkan stronsiyum gibi radyoaktifler yağış yoluyla sulara, bitkilere, oradan hayvan etine, sütüne geçerek insana kadar ulaşır ve lösemiye neden olur. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Utku Kızıltan Arşivi