Bakırköy'de yılan hikayesi!

Bakırköy'de yılan hikayesi!
İdare Mahkemesi, Bakırköy Belediyesi’nin yürütmeyi durdurma kararını hiçe sayarak bayrama sayılı günler kala Zeytinlik Halk Pazarı ile ilgili yaptığı tüm işlemlerin hukuksuz olduğuna karar verdi. Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan taraflar, alanın projelendirilmesine değil özelleştirilmesine karşı çıktıklarını belirterek Zeytinlik Halk Pazarı’nın 2017’den beri yılan hikayesine dönen yıkım sürecini detaylarıyla anlattı

Bakırköy Belediyesi’nin Kurban Bayramı’na bir hafta kala her sabah kapısına yıkım ekibi gönderdiği, iki gün kala da yürütmeyi durdurma kararı olmasına rağmen elektrik, su ve doğalgazını kestiği, sonrasındaysa yürüyüş yolunu alt yapı çalışması yapacağım bahanesiyle yıktığı Zeytinlik Halk Pazarı ile ilgili yapılan tüm işlemlerin hukuka aykırı olduğu tescillendi. Yaklaşık 5 yıldan beri yıkıldı yıkılacak derken yılan hikayesine dönen Zeytinlik Halk Pazarı, aslında Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da davet ederek Kasım 2016’da en geç 2 yıl içinde bitireceğini söylediği, İBB’de onaylanmış bir projesi olmadığı halde temelini attığı Tarık Akan Kültür Merkezi.


 

2018’de ihaleye çıktı

Kasım 2016’da düzenlenen törenle içinde otopark, kültür merkezi ve dükkanlar olacağı söylenilerek sözde temel atma töreni yapılan ve sonrasında İBB’de onaylanmış bir projesi olmadığı ortaya çıkan Zeytinlik Halk Pazarı ile ilgili Eylül 2017’de olaylı bir meclis toplantısı yapılmış, CHP’li bazı meclis üyeleride dahil olmak üzere Ak Parti’nin itirazına karşılık pazar alanının 29 yıllığına özel bir şirkete 'yap-işlet-devret' modeliyle devredilmesi için yetki alınmış ve ihale süreci başlamıştı. Yapılması düşünülen projenin "Kültür Merkezi görünümlü AVM" olduğunu söyleyerek itiraz eden vatandaşlar ve çarşı esnafı, o dönemde 2 milyon lira bedelle irtifak hakkı da verilerek yapılacağı öğrenilen ihale tarihinde duruma tepki göstererek belediyenin kapısına dayanmış, bir çalışma yapılacaksa 'Yap-işlet-devret' ile değil, belediyenin kendi imkanları ile yapılmasını istemişti. O dönem yapılan ihale istekli çıkmadığı için iptal edilmiş, vatandaşlar ve esnaf özellikle alana proje yapılmasına değil, özelleştirilmeye karşı çıktıklarını ifade etmiş ve mahkemeden alınan yürütmeyi durdurma kararlarının ardından rafa kaldırılmıştı. Kamu malına yapılacak tüm projelerin kamu kaynakları ile yapılmasını isteyen vatandaşlar, Bakırköy Belediyesi’ne ait alanların özelleştirilmesine olan tepkilerine devam etmişti.


Kerimoğlu izin verdi

Yıkım işleminin rafa kaldırılmasının ardından çoğunluğu balıkçılardan oluşan, bakımsızlık ve denetim eksikliği nedeniyle çevre halkın şikayetlerinede konu olan söz konusu halk pazarı esnafı ile bir araya gelen Başkan Kerimoğlu, alanın özelleştirilmesini istemediğini ancak belediye bütçesinin yetersizliğinden dolayı gerekli bakım, onarım ve tadilat desteğini veremediğini belirterek çarşı esnafından destek istemişti. Sonrasında yaşananları anlatan çarşı esnafı Atilla Toroman, buna karşılık borç harç dükkanlarına bakım ve onarım yaptırdıklarını, Başkan Kerimoğlu’nun izni ve taahhüdüylede büyüttüklerini söyledi. O kadar masraf ettikten sonra olası bir yıkım işleminin söz konusu olmaması için belediyeden yazılı evrak istediklerini söyleyen Toroman, Başkan Kerimoğlu’nun kendilerine sözünün senet olduğunu ifade ederek, herhangi bir işlemin yapılmayacağına dair söz verdiğini belirtti.


Riskli yapı ilan etti

Atilla Toraman, “Verilen tüm sözlere karşılık Başkan Kerimoğlu, ilk iş olarak kira kontratlarını iptal ederek çarşı esnafını işgalci konumuna düşürdü. 25-30 yıldır vergi ödeyen kiracı olduğumuzu mahkemeye beyan ettikten sonra, bu kez de esnaftan habersiz tek katlı yapılardan oluşan çarşıda kullanılmayan bir binadan karot aldırarak çarşıyı ‘Riskli yapı’ konumuna soktu. Buna karşılık bizde İstanbul Üniversitesi’nden bir risk raporu beyan ettik ve yapılan inceleme sonucu herhangi bir riskin söz konusu olmadığını raporlayarak mahkemeye sunduk. Belediyenin çarşı esnafına açtığı bu davayı da kazandık ancak mahkemeden aldığımız yürütmeyi durdurma kararına karşılık, belediyenin yazısına istinaden İSKİ, BEDAŞ ve İGDAŞ hukuksuz bir şekilde bağlantılarımızı kesti. Ertesi gün sabahın 7:30’unda buldozerlerle birlikte çarşıya gelen belediye ekipleri, direnen çarşı esnafına bu kez yıllardır bütçe olmadığı gerekçesi ile yapamadığını söylediği alt yapısına bakmaya geldiğini söyledi. Bizde çarşı esnafı olarak çarşıya girmelerine izin vermedik” dedi.

Rantın yanında!

Pandemi nedeniyle yaklaşık 2 yıldır iş yapamayan çarşı esnafının, yasakların bitmesi, yaz mevsiminin gelmesi ve bayrama sayılı günler kala evine ekmek götürme derdinde olan çalışanlara yapılan eziyetin kabul edilmez olduğunu ifade eden Toroman, “Haktan, hukuktan, adaletten dem vuranlar, burada en büyük adaletsizliği yapıyorlar. Bayram arefesinde, 60 ailenin ekmek yediği bir çarşıda bu zulmü yapmak, ekmeklerini elinden almak, kolluk kuvvetlerinin olduğu yerde belediye eliyle biber gazı sıkmak hak mıdır, adalet midir, hukuk mudur?” dedi. Yaklaşık 4 bin metrekare alana sahip, 60 dükkan kapasiteli halk pazarının yıllardır işlevsiz bırakıldığı için yaklaşık 20 dükkanla çalışmaya devam ettiğini, bilerek bakımsız bıraktığını söyleyen vatandaşlar da, Bakırköy'ün kamu alanlarının yerel yönetim aracılığıyla 'yap işlet devret' modeli ile elden çıkarılmaya çalışıldığını ifade etti. Vatandaşlar, “Kerimoğlu yönetimindeki Bakırköy Belediyesi'ni halkının yanında olan bir zihniyet olarak görmüyoruz" ifadesi ile tepki gösterdi.

Kampanya başlatıldı

Pazarın işlevsizliğinden ve kötü görünümünden dolayı şikayet edenlerin de olduğunu söyleyen çarşı esnafı İsmail Dumlu, “Zeytinlik Halk Pazarı Bakırköy Belediyesi’ne aittir. Bizler çarşının yapılmasına değil, kamuya ait alanımızın satılmasına, yap işlet devret modeliyle birilerine verilmesine, yerine taş bina yapılmasına karşıyız. Bakırköy Belediyesi’nin mahalle halkı ve esnafıya bir araya gelerek, kendi bütçesi ile Alaçatı modeli bir yapı yapmasını istiyoruz” diyerek düşüncelerini paylaştı. Mahkeme kararı ile Bakırköy Belediyesi’nin çarşıyla ilgili yaptığı tüm işlemlerin hukuksuz olduğunun da tescillendiğini ifade eden Dumlu, çarşı esnafı olarak Zeytinlik Halk Pazarı alanının özelleştirilmemesi ve belediye bütçesiyle yenilenmesi için başlattıkları imza kampanyasına halkın büyük ilgi gösterdiğini söyleyerek, “Bakırköylülerin yaşam alanları bir kişinin iki dudağı arasında değildir. Hiç bir makam, Bakırköylü yurttaşlardan daha üstün değildir” dedi.
 


 


TÜM PARKLAR İŞGAL ALTINDA

Konuyla ilgili görüş bildiren Mimarlar Odası Trakya Bölge Temsilciliği Bakırköy Şube Başkanı Mustafa Fazlıoğlu ise tarihi ve kültürel değeri yüksek Bakırköy’de ‘Var olanı yok etme’, ‘Özelleştirme’ ve ‘Betomlaştırma’ mantığı ile hareket edilmesini kabul etmediklerini belirtti.

Başkan Kerimoğlu yönetimi ile başlayan süreçte ilçenin ilk olarak Demirciler Çarşısı’nın devir edilmek istendiğini, hemen ardından sağlık ocaklarının devir edildiğini, Atatürk Yaşam Köyü’nün devir edilmek istendiğini, devamında yıkımı esnasında bir işçinin hayatını kaybettiği Bakırköy Spor Vakfı ile birlikte ilçedeki tüm parkların işgal altında olduğunu ifade etti. Yeşilköy Huzur Evi’nin belediyenin mülkiyetinden çıkarıldığını, Kartaltepe Huzur Evi’nin tahliye edilerek huzur evi hizmetine son verildiğini, Basınköy Mahallesi’nde 33 dönüm yeşil alanın satılmak istendiğini, Cumartesi Pazar alanının Pazarcılar Odasına devredildiğini, Leyla Gencer Opera Merkezi’nin atıl hale getirildiğini, geleceğinden de endişe ettiklerini dile getiren Fazlıoğlu, Botanik Parkı özelleştirmek için meclisten yetki alındığını, yakın zamanda bir özelleştirmenin söz konusu olacağını düşündüklerini, yine Bakırköy için tarihi önemi olan Yüce Tarla Top Sahası’nın ‘İBB’nin deprem toplanma alanı’ olarak işaretlemesine rağmen betonlaştırılmak istendiğini, aynı şekilde Zeytinlik Halk Pazarı’nı da özelleştirilmek için harekete geçildiğini söyleyerek, Mimarlar Odası olarak kamuya ait alanların aynı fonksiyonla, yenilenmiş yapılarla hizmet vermesini projelendirme aşamasında da her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirtti.


GÖZ GÖRE GÖRE YOK EDİYOR!

Konuyla ilgili görüş bildiren Bakırköy Kent Savunması Sözcüsü Arkeolog ve Kentsel Gelişim Uzmanı Dr. İlknur Türkoğlu’da, Başkan Kerimoğlu yönetimiyle birlikte ilçelerinde iyileştirme, mevcudu koruma ve restore çalışması değil, sürekli yıkma ve özelleştirme üzerine planlar yapıldığını ifade etti. Mimarlar Odası’nın Demirciler Çarşısı için o dönemde proje yarışması yaptığını, çarşıyı kapsayan alanın kültür ve sanat sokağı şeklinde projelendirildiğini ancak aradan geçen 6 yıla rağmen belediyenin hiçbir şey yapmadığını dile getiren Türkoğlu, halkın karşı çıkması ile yıkım işleminin ötelendiğini, bu kez de atıl ve bakımsız bırakıldığını ifade etti. Bakırköy’de bulunan kamuya ait alanların tamamının önce atıl hale getirildiğini, sonrasında ise satışının gündeme getirildiğini belirten Türkoğlu, “Yerel yönetimler, ‘mülkiyetinde olmasa bile’ kamuya ait alanları korumalıyken, bizim belediyemiz kamu alanlarımızı göz göre göre yok ediyor” dedi.


AMAÇ ESNAFI YILDIRMAK!

İdari Mahkemenin aldığı yürütmeyi durdurma kararlarını incelediğimizde ise, Bakırköy Belediyesi’nin riskli yapı tespitini gerekçe göstererek bir işletmeci ile ilgili 11 Mayıs'ta bir başka işletmeci ile ilgili ise 15 Haziran'da yıkım işlemi başlattığı görülüyor. Belediyenin başlattığı işlemlerin birinin yürürlüğünün 10 Haziran'da diğerinin ise 22 Haziran'da mahkemelerce durdurulmuş ancak belediye alınan mahkeme kararlarına rağmen durmamış. Aynı çarşı içindeki işletmeler için alınan durdurma kararlarını yok sayan Belediye, bu kez başka bir işletme hakkında 1 Temmuz’da hem tahliye hem ruhsat iptali yapmış, mahkeme kararlarına karşılık aynı alanda bulunan her işletme için ayrı ayrı işlem yapmaya devam etmiş ve bayrama bir hafta kala her sabah yıkım amacıyla iş makinalarını, zabıtayı ve emniyeti çarşı alanına getirtmiş. Tahliye ve ruhsat iptali işlemlerinin ise mahkeme tarafından aynı gün karar altına alınması ise dikkati çeken ayrı bir durum. Aynı alandaki işletmeler hakkında yürütmeyi durdurma kararları olmasına karşılık elektrik, su ve doğalgaz bağlantılarının kesilmesi, belediyenin aniden ne olduğu belirsiz altyapı çalışması yapma gerekçesiyle esnafı faaliyet gösteremez hale getirmesi ayrı bir garabet örneği. Kaldı ki eğer ilçe belediyesi görev alanına giren bir altyapı çalışması yapacaksa bunun bir ihalesinin yapılması gerekir ki böyle bir ihalenin yapıldığına dair bir belge de ortada yok. Yapılan işlemlerin ve yaşanan olayların sıralamasına bakınca, Bakırköy Belediyesi’nin çarşı esnafına bir nevi mobing uygulayarak, yıldırma politikası ile alanı boşaltmak amacıyla iş yaptığı okunuyor.


Halk ne istiyor?

Çoğunluğu balıkçı esnafından oluşan Zeytinlik Halk Pazarı’nın kuruluş amacına uygun olarak yeniden projelendirilmesini, yapılan çalışmalara bölge halkının, sivil toplum kuruluşlarının ve tüm meslek odalarının katılması gerektiğini belirten vatandaşlar, “Bakırköy’de kaybetmememiz, geleceğe aktarmamız gereken çok önemli değerlerimiz var” dediler. Bakırköy Belediyesi’nin 2017 yılında yıkım kararı aldığı, 2018 yılında ise büyümelerine izin verdiği esnafıda mağdur ettiğini söyleyen vatandaşlar, “Hem esnafı, hem bölge halkını mağdur eden Başkan Bülent Kerimoğlu ve yönetimidir. Halkçı, kamucu ve ortak akıldan dem vuran Kerimoğlu ve yönetimi, bölge halkı, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve çarşı esnafıyla bir araya gelerek şikayetleri dinleyip hep birlikte ne yapılacağına karar vermelidir” dedi.

SELVİ SARITAÇ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.