CHP diğer partilere benzemez

CHP diğer partilere benzemez
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “5. CHP Beylikdüzü Vefa Ödülleri” töreninde konuştu. Duayen siyasetçi Murat Karayalçın’a ödülünü veren Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin gerçek anlamda demokrasiye kavuşması için farklı toplum kesimleriyle el birliği yapmak zorunda olduklarını vurguladı. İBB Başkanı İmamoğlu ise “CHP, iktidarda olduğu sürece ayakta kalan, muhalefete düşer düşmez yok olan partilere benzemez” dedi

CHP Beylikdüzü ilçe örgütünün, ilkini 2016 yılında düzenlediği “CHP Beylikdüzü Vefa Ödülleri”nin 5’ncisi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi. Harbiye’deki İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe; CHP Genel Başkan Yardımcıları Ahmet Akın, Engin Erkoç, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ile CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı Turan Taşkın Özer de katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan etkinlikte, Samida Grubu sahne aldı. Müzik dinletisinin ardından sırasıyla; Özer, Çalık, emekli milletvekili jüri üyesi Önay Alpago, Kaftancıoğlu ve İmamoğlu birer konuşma gerçekleştirdi.

Partimiz, halkın partisidir

Törene, eşi Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte katılan İmamoğlu, vefa ödüllerinin kendi ilçe belediye başkanlığı döneminde başlatıldığını hatırlatarak, “Vefa Ödülleri’ni başlatırken, vefa kavramının en çok Cumhuriyet Halk Partisi’ne yakıştığı gerçeğinden yola çıkmıştık. Çünkü çok iyi biliyoruz ki; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun büyük eserine vefa duygusu hissetmeden CHP’li olunamaz. Çünkü çok iyi biliyoruz ki; Kurtuluş ve kuruluş mücadelesinin önderlerine, isimsiz kahramanlarına vefa hissetmeden CHP’li olunamaz” dedi. CHP’nin, iktidarda olduğu sürece ayakta kalan, muhalefete düşer düşmez yok olan partilere benzemediğine vurgu yapan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Bizim partimiz; kişilerin değil, Cumhuriyetin ve halkın partisidir. Bizim partimiz; ilke ve değerlerin partisidir. Vefa, bu değerlerden biridir. Vefa duygusunu yitirirsek, özümüzden uzaklaşır, geçmişimizle bağımızı kaybederiz. Elbette, vefa sadece geçmişe dönük hissedilecek bir duygu değildir. Bugün aynı yolda yürüyen, aynı mücadele içinde ter döken, risk üstlenen, yara alan herkes, yol arkadaşlarının vefa duygusunu en güçlü biçimde hissedebilmelidir. Çünkü vefa, kıymet bilmektir. Vefa, haklının hakkını teslim etmektir. Vefa, iyi günde de, zor günde de yol arkadaşlarımızla dostluğu ve dayanışmayı esirgememektir.”

Bu aziz millete yakışmıyor

Ülkenin içinde bulunduğu koşulların Cumhuriyet’e yakışmadığının altını çizen İmamoğlu, “Devlet kurumlarının hâli, devlet – yurttaş ilişkileri, demokrasinin ve hukukun içine düşürüldüğü şartlar, Cumhuriyetimize yakışmıyor. Ama daha önemlisi bugün içinde bulunduğumuz koşullar bu aziz millete yakışmıyor. Örneğin; iş bulamayan, işinden kazandığıyla geçinemeyen milyonlarca yurttaşımızın yaşama koşulları Cumhuriyetimize yakışmıyor. Örneğin; kadınların maruz kaldığı, maruz bırakıldığı koşullar Cumhuriyetimize yakışmıyor. Örneğin; gençlere ve çocuklara sunulan imkanların azlığı, yetersizliği ve adaletsizliği Cumhuriyetimize yakışmıyor” ifadelerini kullandı. Bu anlamda CHP ailesine büyük görevler düştüğüne dikkat çeken İmamoğlu, “Hep birlikte ikinci yüzyıla, Cumhuriyetimizin değerlerine yürekten sahip çıkan, Cumhuriyeti demokrasiyle güçlendirecek, hukuk devleti ve sosyal adalet ilkeleriyle zenginleştirecek bir yeni yönetimle sürece girmek zorundayız. Ülkemizi, içine düşürüldüğü bu zorlu durumdan çıkarıp, herkesin mutlu olacağı ve umutla bağlanacağı bir ülkeye çevirmek mecburiyetindeyiz. Her birimiz, bu sorumluluk ve bu ciddiyetle hareket etmek mecburiyetindeyiz” diye konuştu.

Birlikte başaracağız

“İnancımız, enerjimiz ve potansiyelimizi en üst seviyede yaşatmak zorundayız” diyen İmamoğlu, şöyle konuştu: “Kimsenin kuşkusu olmasın, biz geçmişte olduğu gibi yarın da birlikte başaracağız. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte başaracağız. Başarmak için sadece iki şeye ihtiyacımız var. Birincisi; hepimiz, küçük büyük demeden, üstümüze aldığımız görevi en iyi şekilde yerine getirmeliyiz. İkincisi; yine hepimiz yol arkadaşlığının önemini ve yol arkadaşlarımızın değerini bilerek mücadele etmeliyiz. Ellerin attığı taşın değil, dostun attığı gülün inciteceğini bilerek, titiz bir şekilde hareket etmeliyiz. CHP, bu ülkenin kurtuluş ve kuruluş mücadelesine, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e vefa borcu olduğunu yürekten hisseden insanların partisidir. Cumhuriyete, demokrasiye, laikliğe, adalete ve eşitliğe bir ömür adayan insanların partisidir. CHP, bu ülke tarihinin en köklü ve en inançlı davasının partisidir. O dava, muasır medeniyetler seviyesine erişmiş, özgür, eşit ve mutlu insanların yaşadığı, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti davasıdır.”

İSTANBUL'UN NÜFUSU 2.5 MİLYON AZALACAK

Samandağ’dan başlayıp, Mersin’e kadar geliştirecekleri ve 5 yıl içerisinde İstanbul’un nüfusunu 2 buçuk milyon kişi azaltacak projeyi katılımcılara aktaran Kılıçdaroğlu, “Burası, görkemli bir endüstri alanına dönüşecek. Doğu Akdeniz'in en güçlü merkezi olacak o bölge. Doğu Akdeniz'de çıkan petrol yatakları, Mersin üzerinden Avrupa'ya taşınacak. Orada maden rafinerisi kuracağız ve Samsun'dan Trabzon'a, İskenderun'a ve Mersin'e bağlayacağız. Demir yollarıyla bağlayacağız. Buna benzer çok güzel çalışmalarımız var. Bu çalışmaları İstanbul Planlama Ajansı'na da gönderdik. Orada da yetkin bir ekip var. Bu ekip de incelesin. Onlar da inceleyecekler. Ayrıca bu projenin uluslararası finans kuruluşları tarafından uygulanabilirliği raporunu da alacağız. Böylece bizim projemizin hayali bir proje olmadığını, gerçek bir proje olduğunu, sadece Türkiye değil, bütün dünyaya göstereceğiz. Ve eminim bu proje hayata geçtiği zaman Türkiye, Doğu Akdeniz'in en ciddi ve en güçlü ülkelerinden birisi olacaktır” bilgilerini paylaştı. En büyük proje ve hayallerinin, ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Yüz yıldır uğraşıyoruz. Yüz yıldır aCı bedeller ödedik. Yüz yıldır, bu ülkede başbakanlar asıldı. Yüz yıldır, fidan gibi gençlerimiz, ‘Bağımsız Türkiye’ dedikleri için asıldı. Ama biz şimdi, geçen yüzyılın dersini çıkarıp, gelecek yüzyılı hazırlamak zorundayız. Artık bir yüz yılın planını, bir yüzyılın hedefini belirliyoruz. O yüz yılda da Türkiye'nin kendi bölgesinde, dünyada gerçekten de güçlü bir ülke olmasını diliyoruz. Ve bunu da mutlaka yapacağız. Hedefimiz; güzel Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırmak ve bunu yapacağız” ifadelerini kullandı.

ONUR ÖDÜLÜ MERHUM ÖZPOLAT’A

Konuşmaların ardından, jüri üyeliğini Süleyman Çelebi, Seyfi Oktay, Ercan Karakaş, Önay Alpago, Yüksel Çengel ve Bihlun Tamaylıgil’in yaptığı ödül törenine geçildi. “Onur ödülü”, CHP'de 22. ve 23. dönem milletvekilliği yapan, Temmuz 2021’de yaşamını yitiren merhum Mehmet Ali Özpolat’a adandı. Merhum Özpolat’ın ödülünü, eşi Nejla Özpolat, Kaftancıoğlu’ndan aldı. 5. Vefa Ödülleri’nin sahipleri ise bu yıl Beylikdüzü ilçe bazında BEYAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Seza Çağdaş; İstanbul bazında eski İBB Başkanlarından Nurettin Sözen; Türkiye çapında ise, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığından Başbakan Yardımcılığına kadar birçok görevde bulunan duayen siyasetçi Murat Karayalçın oldu. Çağdaş, ödülünü Çalık ve Özer’den; Sözen, İmamoğlu’ndan; Karayalçın da Kılıçdaroğlu’ndan aldı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.