Ekrem Kap: Amaç Beylikdüzü'ne hizmetse gerisi teferruat

Ekrem Kap: Amaç Beylikdüzü'ne hizmetse gerisi teferruat
Gelecek yerel seçimde adı AK Parti Beylikdüzü Belediye Başkan adaylığı için sıklıkla anılan Ekrem Kap, Damga'ya konuştu. Kap, “25 yıl Beylikdüzü’nde yaşayan bir kimse olarak Beylikdüzü için kim hizmet etmeyi düşünüyorsa müteşekkir olurum." dedi.

SÖYLEŞİ- BARIŞ KIŞ 15 yıl MESİAD'ın (Merter Sanayici ve İş Adamları Derneği) başkanlığını yapan Ekrem Kap, Düzcespor'daki asbaşkanlığı ve çok sayıdaki STK'daki yöneticiliğinden sonra şimdi de siyasetin gözde isimlerinden birisi haline geldi. 2014 yılından başlayarak siyasette adından söz ettirmeye başlayan Kap, 31 Mart'ta yapılacak seçimlerde AK Parti'nin Beylikdüzü Belediye Başkan adayı olabilecek isimler arasında yer alıyor. Kap ile hem siyaseti hem de gündemi konuştuk...

15 yıl MESİAD (Merter Sanayici ve İş Adamları Derneği) Başkanlığı yaptınız. Şu an ülkenin ekonomik durumunu nasıl değerlendirirsiniz?

Muhafelete göre bir ekonomi değerlendirmesi yapamam. Ama ihtiyaç çerçevesinden herkes bir değerlendirme yapabilir. Ama ben istikrarlı ve öngörülebilir süreçleri dikkate alıyorum. Nasıl ki bir kalp elektrosundaki çizgilere yakın bakarsanız hastanın kalp krizi geçirdiğini zannedebilirsiniz ancak geniş açıdan bakarsanız sürecin normal seyrinde konjektürel zeminde olduğunu görürsünüz. Bu da böyle bir şey. Şunu ifade etmek lazım ki biz gelişmekte olan bir ülkeyiz. Birçok zorluğu göğüsleyerek ama daima ileriye doğru adımlarla yola devam ediyoruz. Hem geçmişimizde eksik kalmış şeyleri onu arıyoruz tamir ediyoruz hem de yeni bir gelecek inşa ediyoruz hem de muhasır seviyelere ulaşmak için rakiplerimiz de yarışıyoruz. Bu manada çok ileriye gitmeye gerek yok. 15 Temmuz hain darbe girişiminden bugüne bakarsanız ilerleyişimizi durdurmak için mücadele edenlere karşı ne bedeller ödediğimizi açıkça görürsünüz. Bu tür müdahileler ve konjonktürel gelişmeler çerçevesinde değerlendirme yaptığımızda aslında yaşanan tüm sıkıntıları rağmen temellerin ne kadar sağlam olduğunu göreceli olarak bardağın dolu tarafını ne kadar fazla olduğunu görürüz.

15 Temmuz'da ekonomi üzerinde etkili bir rol oynadı mı?

Şimdi 15 Temmuz kolay kolay her ülkenin kaldırabileceği bir durum değil. Cumhurbaşkanımızın gerçekten örnek olacak tarihe geçecek liderliğinde millet olarak bunun üstesinden geldik. Bütün oyunları bozduk. Tabi bunun bir bedeli vardı devlet kademelerinde bürokraside kısacası hayatımızın her alanında ciddi manada değişikliklere sebep oldu. Bunun ülke yönetimi ve ekonomik gelişmelere sekte vurmaması imkansızdı Ancak bunuda başarı ile atlattık çok kısa sürede kenetlendik ve yaralarımızı sardık. Tekrar yükselişe geçtik. Bize ciddi manada zaman kaybettirdi ama bizim tekrar bir beraber ivedili olmamız anlamında fırsat oldu bu süreç.

Bir pandemi dönemi var, o da çok etkili oldu değil mi?

Evet, evet. En nihayetinde tam toparlandığımız yükselişe geçtiğimiz uluslararası alanda da itibarımıza geri yakaladığımız bir dönemde bu kez de Rabbim bir daha göstermesin gerçekten tüm dünyayı etkisi altına alan bütün alışkanlıkları değiştiren yaşamı durduran milyonlarca hayata mal İnsanları evlerine kapatan Pandemi felaketi yaşadık.Tabii bu durumda turizm gelirlerinden ihracata devletimizin gelir kalemini oluşturan tüm parametreler durduğu gibi sosyal devlet ilkesi çerçevesinde vatandaşımızın tüm ihtiyaçlarını devletimiz kendi kasasından ödeyemek durumunda kaldı. Ve de bunu gerçekten tüm dünyada örneği az olabilecek bir motıvasyon ve bütünlük içinde gerçekleşti.Dolayısıyla biz bu sürecidünyadaki birçok ülkeye göre iyi geçirdik. ancak giden canlar geri gelmiyor Rabbim hepsine rahmet ile muamele eylesin mekanlarını cennet eylesin.

Pandemi sonrasından söz edebilir miyiz?

Yine Pandemi yaralarını sarmaya çalışırken ekonomi canlandığı benimde MESİAD Başkanlığı yapmış olduğum dönemde bu sefer aşırı üretin iştahına bağlı dünyada çok ciddi hammadde krizi baş gösterdi Ayrıca döviz talebi nedeniyle devalüasyon süreci oldu. tüm bu unsurlar aslında ülkemizde ve dünyada çok ciddi enflasyonist bir ortam meydana getirdi.Burada asıl mesele dövizin yükselmesi değildi.1 dolarlık ham maddenin 3 dolara çıkmasaydı. Bu noktada doların yükselmesi ayrı bir de çarpan etkisi arttığı için biz çok büyük bir sıknıtılı süreç yaşadık. Tabii o dönem “Dünya karanlık bir döneme” giriyor demişlerdi. Ekonomik olarak çok haklı bir laftı. Sonra yine toparlama sürecine girdik ama...

ekrem1.jpg

Bu sefer de deprem. Artı çevremizdeki savaşlar değil mi?

Evet. 50 binden fazla insanımızı kaybettik. Hepsine Allah rahmet eylesin. Çokça yaralımız oldu hepsine Rabbim şifa versin. Devletimiz yine o dönem büyük bir özveri gösterdi, dirayet sergiledi. Bunun için de ayrıca teşekkür etmek gerekiyor. Ama baktığımız zaman ciddi sorunlar ortaya çıktı. Israrla bardağın dolu tarafını görmeye bakıyorum. Çünkü önemli bir seçim dönemini de atlattık elhamdülillah. Şimdi bunlardan bir tanesi bile devletlere çok büyük sıkıntılar çıkarabilecekken biz onlarcasını sayıyoruz. En nihayetinde örnek olabilecek 14 Mayıs 28 Mayıs seçimleri neticesinde Milletimiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a liderliğine ve ekibine güvenlerini teyid ettiler.

Peki seçim sonrası ekonomide bir düzelme gördük mü?

Enflasyon artıyor ama kazanç artmıyor. İnsanların satın alma gücü azalıyor. İnsanlarımız tabii ki zorluklar yaşıyorlar. Kiralar da çok arttı.

Kiralar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Normalde serbest piyasa ekonomisinde devletin kiralara müdahale etmesi çok doğru değil. Ama devletimiz burada devreye girdi ve yüzde 25 gibi bir sınır koydu. Şimdi burada 2 unsur var. Bir tanesi yatırımcıyla yani ev sahipleriyle diğerleri de kiracılarla alakalı. Aslında çok ciddi arada kalanılan çok hassas bir durum. Kolay bir durum değil. Benim de kiracım var. Ben yüzde 25 sınırını uyguluyorum ama öte yanda gelirini tek bir dairesine bağlamış olan insanlar var onlar da mağdur oluyor. Çok kolay bir iş değil. Ama bunların zamanla düzeleceğini düşünüyorum. Bizim eskiden kullandığımız bir sloganımız vardı. MESİAD olarak piyasa ekonomisine inanıyoruz derdik. Piyasa kendisini her zaman bulur. Bunu unutmamak lazım.

İstanbul da çok öne çıkıyor değil mi?

İstanbul artık tasarım, yönetim ve organizasyon merkez olmalı, Anadolu üretim merkezi olmalı. Ama biz üretim merkezi olarak yıllarca burayı seçtik ama çok maliyetli. Çalışanlar da hayatlarını geçindirmek için daha iyi maaşlar isteyecekler. Burada piyasanın dengesini bulması çok önemli. Aksi halde işler zor.

Önümüzde bir yerel seçim var. Sizin adınız da özellikle Beylikdüzü özelinde AK Parti ile anılıyor. AK Parti'nin Beylikdüzü Belediye Başkan Adayı olabilir misiniz?

Ben bugüne kadar MESİAD değil bunun dışında çok sayıda STK'da görev almış biriyim. Bunun

yanında 2014 seçimlerinde burada Meclis üyeliği için adaydım. Hatta oradaki güzel çalışmalarımız neticesinde bizi ilçe başkan adayları arasında da gösterdiler. Sonrasında da teşkilatta zaman geçirdik. Milletvekili aday adayı olduk. 25 yıldır Beylikdüzü'ndeyim. Büyükşehir Mahallesi'nde oturuyordum ilk geldiğimde. Kavaklı'da vs yumurta, süt alır menemen yapardık. Beylikdüzü Sivaslılar Derneği vardı burada, rahmetli başkanı Halit Tuna ile arkadaştık ve derneği de beraber kurmuştuk benim eşimin de Sivaslı olması sebebiyle. Sonuç olarak gel zaman git zaman burada da olunca insanların bize karşı bir teveccühleri ve davetleri oldu. Bu çok anlamlı bir görev. Ben de bunu çok daha ciddi değerlendirdim. Büyük bir sorumluluk ancak bir şeyi yapma yetisinde hissediyorsanız isteğiniz peygamber efendimiz istemezseniz vebal sizdedir isteğinizi arzunuzu gösterirsiniz karar mercii olan büyüklerimiz en uygun kararı verirler. Tabi süreç henüz başlamadı tamamen istişare aşamasındayız ama şunu çok açık ve net söyliyim her aday adayım diyen arkadaşımıza son derece saygı duyuyorum çünkü böyle bir medeni cesaretin ancak takdir edilmesi gerekir ama en nihayetinde aday bir kişi olacak kim aday olursa olsun ben şimdiden şunu çok net bir şekilde söyleyebilirim tüm imkan ve kalbimde yanında olacağım çünkü her şeyden önce bir Beylikdüzü sakini olarak buranın Kesinlikle tekrar ak Parti hizmet belediyecilik anlayışına kavuşturulması gerektiğine yürekten inanıyorum. Ve bunu bu dönem başarabileceğimize de inanıyorum.

Beylikdüzü ile özel bir bağınız var...

Beylikdüzü'nü çok seviyorum evet. 25 yıldır burada yaşıyorum Burası benim için çok kıymetli ve değerli bir yer. Burası benim evlendiğim, aile kurduğum, çocuklarımın büyüdüğü yer. Bir çok dostumun arkadaşımın hikayemin olduğu bir yer Burada yaşamayı çok seviyorum. Dolayısıyla buraya katkı vermek ve Beylikdüzü için çalışmak da çok istiyorum. Evet sahadayız insanımızla temas halindeyiz istişare halindeyiz Bu anlamda benim adımı teveccüh Edip dillendiren herkese de çok teşekkür ediyorum. Biz hizmet yarışı içindeyiz. Birilerini kötüleyerek değil hizmetin üzerine hizmet yaparak yol almak peşindeyim. Benim felsefem budur.

Beylikdüzü Belediyesi size en yakın rakip partinin elinde. Onların çalımalarını nasıl değerlendirirsiniz?

Yaşam Vadisi şu an can çekişiyor. İnşaatler içeri kadar girmiş. İnsanlar aileleriyle orada yürümekten çekiniyor. Orası normalde bizim nefes alacağımız yer. Orayı iyileştireceğiz. Volvo Kavşağı'ndan tutun başka birçok yere kadar her yer yapboz tahtası gibi. İnsanlar ne kadar kızıp konuşsa da bu süreçte AK Parti belediyeciliğinin farkını gördü.

İBB'de de CHP hakim. İBB'nin çalışmalarını nasıl değerlendirirsiniz?

Umarım gelecek seçimde Beylikdüzü'nü de İstanbul'u da yine AK Parti belediyeciliğiyle kavuşturacağız.Sayın Ekrem İmamoğlundan bir Beylikdüzülü olarak ilk beklentimiz metroyu getirmeseydi ama olmadı, bugüne kadar bunu da başaramadılar. Bir de sanki

buraya raylı sistem gerilmeyecekmiş gibi , metrobüs hattınının yollarını değiştirdiler. Dolayısıyla ortada büyük tutarsızlıklar sergileyen bir yönetim anlayışı var. Bu yönetimin İstanbul'da yeniden karşılık bulma imkanı olduğunu zannetmiyorum neticede kararı halkımız veriyor milletimiz veriyor bugüne kadar yanılmadılar bundan sonra da yanılacaklarını zannetmiyorum
İnşallah ülke yönetiminde olduğu gibi İstanbul ve Beylikdüzü belediyeciliğinin de emin ellere geçeceğine inanıyorum

İsrail'in Filistin'e müdahalesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bir kere şunu söyleyeyim. Kendi adıma buna hiçbir müdahalede bulunamamak beni deli ediyor. Esefle kınıyorum. İslam aleminin kalbinde bu kadar fütursuzca, insanlık dışı bir katliam var. Bunlara bu kadar seyirci kalan bizlere üzülüyorum, İslam alemine üzülüyorum. İsrail'i de göz yumanları da lanetliyorum. Buradaki konu biziz. Biliyorsunuz güçlü müslüman, zayıf müslümana yeğdir. Bizim güçlü olmamız gerekir, bunlara izin vermememiz gerekir. Biz güçlü iken dünyaya huzur gelir biz güçsüzken dünyada huzursuzluk olur. Olup bitenleri kahır içinde izliyorum.

Ekrem Kap kimdir?

1973 yılında Düzce'de doğdu, ilk orta lise eğitimini Düzce'de tamamladı, İktisat fakültesi mezunudur. Ayrıca İTÜ işletme yüksek lisans eğitimi almaktadır 25 yıl önce Tekstil ile başlayan Ticaret hayatına ihracatla başladı. Yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Denim Global firmasıyla Merter'in öncü firmalar arasında yerini almakta. Halen şirketleri maden ve ilaç sektöründe başarıyla faaliyetlerine devam etmektedir .Mesiad Eski başkanlardan Ercan Tan'la başlayan yönetim kurulu üyeliğinde, İdris Akdoğan, Rahmetli Halit Tuna, Yusuf Gecü yönetiminde yerini alarak aranan isim oldu.Başkan Ekrem Kap evli 2 çocuk babası.

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.