Ferhan Ademhan: Dur demenin vakti geldi

Ferhan Ademhan: Dur demenin vakti geldi
Mevcut İTO Meclis üyesi olan ve 9 Kasım'da yapılacak Meclis seçimlerinde yeniden aday olan Ferhan Ademhan Damga'ya konuştu. Bu düzeni değiştirmek ve sistemi yeniden düzenlemek için “Dur demenin vakti geldi”ğini ifade eden Ademhan, “Kolutuk sevdamız yok. İlla ben başkan olacağım diye bir şartım da yok. bir de “ben yok, biz varız.” Biz bu bozuk düzeni değiştirmek istiyoruz” açıklamasını yaptı

İstanbul Ticaret Odası, 9 Kasım Çarşamba günü, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nde Meclis üyesi seçimini gerçekleştirecek. Yeniden Meclis üyeliğine aday olan Ferhan Ademhan seçim öncesinde Damga'ya önemli açıklamalarda bulundu. 2 dönemden beri Meclis üyeliği görevini yürüttüğünü belirten Ademhan, İTO başkan adaylığı için de “Seçilirsek ve Meclis'e girersek istişare edip kararımızı veririz. Başkan olabilmeniz için önce meclis üyesi olmalısınız. Tecrübemiz var, birikimimiz var” açıklamasını yaptı. Mevcut yönetime de sert eleştirilerde bulunan Ademhan, “Mevcut yönetim İstanbul ticaretini dünya piyasalarına taşıyamamış, hak ettiği yere getirememiş, odamıza dünyanın en büyük odası olma ağırlığını kazandıramamıştır. Ayrıca mevcut başkanın israf politikası çok yanlış” ifadelerini kullandı.


İstanbul Ticaret Odası Yönetimine adaysınız. Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Ferhan Ademhan kimdir? Başkan seçildiğinizde nasıl bir değişim öngörüyorsunuz?

15 Ağustos 1968 Mardin doğumluyum; ilk, orta ve lise eğitimimi Mardin’de tamamladım.

Açık Öğretim Fakültesi İktisat bölümüne devam ettim. İş hayatına baba mesleği olan tarım ve hayvancılık ile erken yaşta atıldım. Kısa bir dönem Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)’nin tahmil tahliyesi ve nakliye işlerini yaptım. Nakliye işine devam ederken petrol sektörü ile tanıştım.

İzmir başta olmak üzere birkaç değişik ilimizde, 20 yılı aşkın bir süredir petrol işi ile ilgileniyorum. Aynı zamanda İzmir, İstanbul, Ankara ve Bolu illerinde otellerim var. Ademhan Group Yönetim Kurulu Başkanıyım. Bir yandan da yoğun bir şekilde ve severek turizmle ilgileniyorum.

İTO seçimlerine gelince şunu söyleyebilirim; 261 meclis üyemiz seçildikten sonra orada verilecek bir karardır. Durum uygunsa istişare edilecek ve kararımızı vereceğiz. Seçilecek meclis üyelerimizle görüşürüz. Kardeşlerimizi seçtikten sonra karar veririz. Kolutuk sevdamız yok. İlla ben başkan olacağım diye bir şartım da yok. bir de “ben yok, biz varız.” Biz bu bozuk düzeni değiştirmek istiyoruz. Kararını açıklayıp, “adayım” deyip meclise girmeyen çok başkanı aday var. Geçmiş dönemde çok gördük. Önce üyelerimiz meclisi ve meclis üyelerini seçecek. Biz de adayız, çalışıyoruz. Şimdi meclis seçimi 9 Kasım’da. Meclis seçimi biter, yönetim kurulu ve başkanı, meclis başkanı ve divan seçiminin tarihi belirlenir. Seçilirsek ve meclise girersek İstişare edip kararımızı veririz. Başkan olabilmeniz için önce meclis üyesi olmalısınız. İki dönemdir meclisteyim,  tecrübemiz var, birikimimiz var. İstanbul ticaretini dünya ticareti yapmak için hazırız. İyi bir ekibimiz var, beraber olduğumuz dostlarımız var. Her türlü göreve ülkemiz adına, İstanbul tüccarı adına hazır olduğumuz ve odamızı en iyi şekilde temsil edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Önceliklerimiz İstanbul Ticaret Odası’na küsen İstanbul tüccarını odamızla barıştırmak, İstanbul ticaretini dünya ticareti yapmak, İstanbul Ticaret Odası’nın üyelerinden alınan aidatlarının çarçur edilmesine müsaade etmemek, israf etmemek, tüccar ve ticarete harcamak olacaktır. Yine şeffaf bir yönetimle, hesap vererek, istişare ederek, yıllardır odamıza küsen tüccarı İstanbul Ticaret Odasıyla barıştırıp görüş ve önerilerini dinleyerek, sorunlarını istişare ederek, İstanbul Ticaret Odası’nı ve İstanbul’u şahlandırmak ve dünyaya açmak olacaktır.

Mevcut yönetimin sizce eksikleri neler?

İstanbul Ticaret Odası hak ettiği şekilde yönetilmiyor. Yönetim Kurulu Başkanı’nın maalesef liderlik vasfı yok. İstanbul Ticaret Odası dünyanın en büyük ikinci odası iken, Türkiye’nin en büyük odası iken, Odalar ve Borsalar Birliği üst çatı kuruluşumuz. TOBB’da en çok delgeye sahipken ve en çok aidat verirken, maalesef yönetim kurulu başkanımız TOBB yönetiminde yok. Yani İstanbul Ticaret Odası’nın TOBB’da hakim olması gerekirken, sadece meclis başkanımız var. O da kendi ilişkileri ile. Ben İstanbul Ticaret Odası başkanı olacağım ve TOBB’da en az 3 üyeyle temsil edilmeyeceğim, çekilirim!  Odamız en çok delegeye sahip olacak, en çok aidat vereceğim, Türkiye’nin en büyük odası olacağım ama temsilde ve kararda olmayacağım? kusura bakmayın, bu hiç adil değil. Maalesef israf ve yanlış politikalar nedeniyle yönetilemediğinden dolayı düzeni değiştirmek istiyoruz. İstanbul tüccarı olarak hakkımızı almak istiyoruz. Mecliste bulunan değerli dostlarımla birlikte mücadele ediyoruz. Oylamalarda şerhimizi koyuyoruz, uyarıyoruz. Ama yetmedi… Dur demenin vakti geldi! Bu düzeni değiştirmek için, sistemi yeniden düzenlemek için birlik ve beraberlik içinde mücadele ediyoruz.

Mevcut yönetim İstanbul ticaretini dünya piyasalarına taşıyamamış, hak ettiği yere getirememiş, odamıza dünyanın en büyük odası olma ağırlığını kazandıramamıştır. Ayrıca mevcut başkanın israf politikası çok yanlış. Daha önce de belirttiğimiz gibi Cemile Sultan Korumuzda dört restoranımız varken, odamızın üstünde muhteşem Eminönü manzaralı restoranımız varken, İstanbul’un en pahalı oteli Mandarin Otel’de üyelerine veda yemeği vermesi büyük bir israf ve günahtır. Bunu dile getirdik. Yemeği protesto edip katılmadık. Doğru bildiğimizi söylemekten geri durmayacağız. Meclisimizde ve her mecrada söylemeye devam edeceğiz. Allah korkusu kul korkusunun önüne geçmemeli. Geçtiyse vay halimize!

İstanbul'un ihracatının artması için neler yapacaksınız?

İstanbul ticareti ve ihracatı için; ihracatçı birliklerimiz ile sanayi odamız, borsa ve birliklerimiz, deniz ticaret odamız ve ticaret bakanlığımız ile koordineli bir şekilde hazırlanıp, raporlarımızı hazırlayarak İstanbul ticaretinin, İstanbul ihracatının ve İstanbul üretiminin önünü açacağız. Tabi sadece bu yönü ile bakmıyoruz. İstanbul ihracatı için turizmi, kültürü ve dizi yapımlarını da göz ardı etmemek gerekiyor. Bizim bunun için de hazırlıklarımız var.

İhracatımızın artması için özellikle diğer ülkelerin ticaret odaları ile işbirliği içerisinde olacak ve tüccarımızın ihracata yönlendirmek suretiyle üretimini artırmasına katkı sağlayacağız. Yine üyelerimizin yurtiçi ve yurtdışı fuarlara katılımlarını sağlayacak, gerekirse biz büyük fuarlar ve organizasyonlar düzenleyeceğiz.

Alt yapımız hazır. Dünyanın en büyüğü olan muhteşem bir havaalanına sahibiz ve dünyanın ulaşım merkezindeyiz. 4 saatte dünyanın yüzde 70’ine ulaşabilecek bir konumdayız. Dünyanın en büyük fuarlarını İstanbul’a getirmek için, İstanbul’da yapmak için var gücümüzle mücadele edeceğiz ve İstanbul’u, Türkiye’yi en iyi şekilde tanıtacağız, reklam yapacağız. İstanbul ticaretini dünya ticaret merkezi yapacağız.

İstanbul Türkiye ekonomisinin lokomotifi ve çok sayıda şirket bu şehirde kurulu. Özellikle küçük ölçekli şirketlerin ihracat potansiyeli büyük şirketlere göre daha zayıf. Bu şirketlerin gelişimi için proje geliştirdiniz mi?

İstanbul demek, Türkiye demektir. İnşallah İstanbul demek, dünya demek olacak. Dünyanın ticaret başkenti, dünyanın fuar merkezi ve dünyanın gözbebeği olarak İstanbul’umuzun hak ettiği yere gelmesi için üzerimize düşeni yapacağız. Tabi dünyaca ünlü ve büyük firmalarımızın yanında kobilerimiz de var. Kobilerimizi de unutmadan, üretime ve ihracata yönelmesi için proje ve hazırlıklarımızı yapıyoruz. Gerçekten İstanbul dünyanın başkenti olmayı hak ediyor. Altyapımız, şehrimiz, havaalanımız, tüccarımız buna hazır ve bunu yapmak için elimizden geleni yapacağız. Küçük ölçekli firmalarımızın da dünya piyasasında yerini alabilmesi için devletimizle işbirliği yaparak gereken tüm teşvikleri almalarında yardımcı olacağız ve onlara yeni ufuklar açacağız.

İstanbul Ticaret Odası için toplanan aidatlar sizce yerinde kullanılıyor mu?

Asla yerinde kullanılmıyor ve harcanmıyor! İstanbul tüccarından toplanan aidatlar çarçur edilmeden, İstanbul tüccarına harcanmalı. Bir örnek vermemiz gerekirse; Eminönü’ndeki binanızın dördüncü katında kendi restoranınız var ve kendiniz işletiyorsunuz. İstanbul’un gözbebeği Cemile Sultan Korusu var. Dört restoranınız var, kendiniz işletiyorsunuz. Kendi üyelerinize bir yemek vereceksiniz, İstanbul’un en pahalı oteli Mandarin Oriental Bosphorus Otel’de gidip vefa yemeği düzenliyorsunuz. 1.500.000 TL harcamak israf değil mi, haram ve günah değil mi?

Kendi restoranlarımızda çalışanlarımız duracak, sen başka mekânda yemek vereceksin. İstanbul’un en pahalı otelinde yemek vermek yerine; İstanbul Ticaret Odası’ndan zorda olana, darda olana, tüccara kredi olarak verilse ekonomiye katkı sağlamaz mı? İstanbul tüccarının önünü açman ve yardım etmen gerekmez mi? Başkanın görevi bu yaklaşık 700 bin tüccardan topladığın aidatı lüks otellerde harcamak değil. Hesabını soracağım ve sormak lazım…

İTO'nun ana hedefi sizce ne olmalı?

Biz İstanbul ticareti ve tüccarının önünün açılması için çalışacağız. İstanbul’u ve tüccarımızı dünyaya taşımak, fuarlara götürmek ve fuarları İstanbul’a getirmek için her türlü hazırlığı yapacağız.

Yanlış anlaşılmasın; biz okul ve cami yapılmasına, kültürel çalışmalara ve eğitim faaliyetlerine karşı değiliz. Ancak İstanbul Ticaret Odası’nın görevi okul yapmak değil, tarihi eserleri onarmak değil, cami yapmak değil, İstanbul Ticaret Odası’nın görevi İstanbul tüccarının önünü açmak, üretimi artırmak, işsizliğe çare bulmak, istihdamı artırmaktır... Diğer saydığımız görevi yapan bakanlıklarımız var. Devletimiz var Biz devlet değiliz, biz ticaret odasıyız. Herkes görevini yapacak. Biz tüccarımızın önünü açmak için varız. Bu zihniyetle, bu amaçla, bu hedeflerle tüccarımıza hizmet etmek için geleceğiz. Bu çarkın dişlisine çomak sokacak ve bu düzeni değiştireceğiz.

İstanbul Ticaret Odası’nın güçlü bütçesi ile uzman ekonomistler ve tarafsız hocalarımızla devletimize raporlar hazırlayıp; savaşmadan, çözüm ve öneriler sunmak suretiyle devletimizle, Ticaret Bakanlığımızla koordineli bir şekilde çalışacağız. Prensibimiz, “doğruyu alkışlamak, yanlışı da söylemek” olacaktır.

İstanbul'un dünya ticaretinin merkezi haline gelmesi için neler yapılması gerekir?

İstanbul dünya ticaretinin merkezi olmaya hazır. Uygun insan gücümüzle, dünyanın en büyük havaalanıyla, üretim tesislerimizle, mücadeleci tüccarımızla, üreten insanımızla; iyi yönlendirmek, doğru raporlar hazırlamak, doğru işlerle çalışmak suretiyle dünya ticaretinin başkenti olmayı başaracağız. Her şey hazır. Uzman ekibimizle biz hazırız. Biz buna hazırız. İyi tanıtım, doğru zamanlama, dünyayı takip etmek ve hedefler için çalışmak.

Diğer ülkelerdeki ticaret odalarıyla işbirliği yapmak ve gerekirse birlikte büyük organizasyonlara imza atmak suretiyle, İstanbul’umuzu dünya ticaretinin merkezi ve başkenti haline getirmek için proje çalışmalarımız devam etmektedir.

Gördüğünüz eksiklikler neler?

Gördüğümüz eksikler çok. Saymakla bitmiyor. Çoğunu söyledik.

Biz öncelikle kaliteli, üretken, gerçek tüccarın odamıza seçilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Sonra birlik ve beraberlik içinde, şapkamızı önümüze koyup; dünyayı, ülkemizi ve konjonktürünü iyi okuyarak hedeflerimizi belirleyeceğiz inşallah. Savaşmaya gelmiyoruz; üretmeye, çözüm bulmaya geliyoruz. Yapılanla yetinmeye değil, daha iyisini yapmaya geliyoruz. “Ben yok, biz varız” prensibiyle hareket ederek her zaman problemin değil, çözümün bir parçası olacağız. Yapacağımız çalışmalar ve etkinliklerde daima tüccarımızın menfaatini ön planda tutacağız. Şu an mevcut olan karmaşa, ayrımcılık, küstürme politikaları gibi yıkıcı faaliyetlere son vereceğiz ve büyük bir aile formatında çok büyük ve başarılı çalışmalara hep birlikte imza atacağız.

İş dünyası ile ilgili planlarınız, projeleriniz, hedefleriniz, beklentileriniz neler?

Tüccarımızın içindeyiz, beraberiz. İş dünyası ve tüccarımız çok sıkıntılı günler geçirdi. Üç yıllık bir pandemi sonrasında dünyanın durumu ortada. Ülkemizin seçtiği ekonomik çözüm süreçleri gerçekten fırtınalı ve dalgalı. Yarının ne olacağını düşünmeden yatamıyorum. Tüccarlarımızı, iş dünyasını ve ülkemizi ciddi sorunlar beklemekte. Ama bir olacağız, birlik olacağız… Bu ülkenin tüccarlarının ve insanının ferasetine güveniyorum, inanıyorum. Tedbirlerimizi alarak, dünyayı ve ülkemizi iyi takip ederek, krizi fırsata çevirmek gerekir. Bunun için hazırız. Azimle mücadele ederek; durmak yok, yola devam… Üretici ticaret yapacağız, ülkemizi ve İstanbul’u şahlandıracağız. Son zamanlarda yaşanan küresel ekonomik krizde dünya ticaretinin İstanbul’umuza yönelmesini sağlayacak projeler hazırlıyoruz.



TÜM TÜCCARLARIMIZIN DERDİNİ DİNLEYECEĞİZ

İstanbul'daki sektörlerin gelişmesi için projeleriniz neler?

Öncelikle İstanbul Ticaret Odası’na sektörü temsilen mevcut 81 komitenin hür iradesi ile seçilmesini sağlamak ve yardımcı olmak. Amacımız ülkesi, İstanbul ve ticaret ile dertlenen çalışma ve mücadele azmi olan tüccarımızın seçilmesini sağlamak. Bunun için mücadele veriyoruz. Seçildikten sonra, 81 komitemizden seçilenleri dil, din, ırk gözetmeksizin, fark gözetmeksizin, ülkesini seven tüccarımızın dertlerini dinleyerek, istişare edeceğiz. Sektörden dinlediğimiz öneri ve sorunları deneyimli ekonomistler ve hocalarımızla paylaşarak yeni bir yol haritası çizeceğiz. İstanbul tüccarının önünü açacak ve üretimi artıracak projeler yapacağız. Ülkemizin ve dünyanın geçtiği bu pandemi sorularını aşmak ve tedbir almak için önerilerde bulunacak, önerilere açık olacak ve tüccarlara birlikte hareket edeceğiz. Yaraları saracağız. Tüccarımızı dinleyeceğiz. Dertlerini paylaşacağız. Dinleyerek çözüm üreteceğiz. Ekonomik ve finansal destek sağlayacağız.

Daha önce dediğim gibi, şimdi sektörümüzde meclis üyeleri için dile getiriyoruz. Dış Ticaret üyelerine anlatıyoruz. Konuşuyoruz, dinliyoruz. Ama 9 Kasım’da projelerimiz hazır. Neler yapacağımızı, sistemi nasıl değiştireceğimizi bizi seçecek meclis üyelerimizle ve basınımızla paylaşacağız ama öncelikle meclis üyeliği seçimini bitirmemiz lazım.


FARK YARATMAK İÇİN GELİYORUZ

İstanbul Ticaret Odası olarak basınımızla daha iç içe, birbirimizi anlayarak, kucaklayıcı bir yol izleyeceğiz. Basınımız da üyemizdir, yoldaşımızdır. Basın olmadan asla olmaz! Basınımızla diyalog ve İstişare içinde olacağız. Hedefimiz İstanbul ticaretini dünya ticareti yapmak. Bu çarkı durdurmak için geliyoruz. Bu düzeni değiştirmek için geliyoruz. Fark yaratmak için geliyoruz. Sıradan bir başkanlık, sıradan bir yönetim, sıradan bir meclis üyeliği yapacağımızı düşünen olursa, yol yakınken ayrılsın! Yeni bir düzen oluşturacağız. Odamızı tüccarıyla barıştıracağız.

700 bin kayıtlı üyenin yüzde 4’ü oy kullanmayacak. En az yüzde 50’si, yüzde 40’ı sandığa gelecek. Tüccarımızı barıştıracağız. Rekabet olacak. Herkes sektöründe mücadele yapacak. Sektörlerimizin tamamını yeniden belirleyeceğiz. Sıradan bir ticaret odası, sıradan bir ticaret odası başkanlığı ve yönetim yapmayacağız. Düzeni değiştirmeye geliyoruz. Devletimizle, diğer illerin ve hatta diğer ülkelerin ticaret odalarıyla her daim işbirliği içerisinde olacağız.

Biz İstanbul tüccarı ve ticareti nezdinde ülkemizin genel ticaretini de dünyanın en büyük ticareti haline getirmeye çalışacağız. Türkiye'nin ve üyelerimizin; uluslararası ticaretten daha fazla pay alan, küresel boyutlardaki siyasi ve ekonomik oluşumları kendi yararı doğrultusunda yönlendirebilen bölgesel bir güç olmasına katkıda bulunma vizyonuyla hareket edeceğiz. Özel sektörün yapısal ve güncel sorunlarının çözülmesi, Türkiye'nin uluslararası rekabet gücünün geliştirilmesi, ülke ekonomisine güvenli ve istikrarlı bir gelişim ortamı sağlanmasının hayati önem taşıdığını biliyoruz. Türkiye'nin geleceğine adanmış bir kurum olarak, misyonumuzdan aldığımız güçle; ticaret, küçük sanayi ve hizmet sektörlerinin hızla gelişme ve yaygınlaşmasını teşvik edeceğiz. Yurt dışında yeni pazarlar oluşturmak için çalışacağız. İş dünyasının gelişmesinin önündeki engelleri tespit edecek ve kaldırılması için gereken tüm faaliyetlerde bulunacağız.

İTO’nun, 1882 yılından bu yana üyeleri ile bütünleşerek, eksilmez bir heyecan ve şevkle sürdürdüğü ancak son dönemde bu özelliklerden uzaklaşmaya başlayan hizmet yolculuğunu tekrar üye odaklı ve bütünleşik olarak devam ettireceğiz. Kısacası İstanbul ticaretini sadece Türkiye’nin değil, bulunduğu bölgeden tüm dünyaya yayılan bir ticari ekolü haline getireceğiz.

MEHMET MERT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.