Ülker Durukan: Bakırköy 10 yıldır talan ediliyor

Ülker Durukan: Bakırköy 10 yıldır talan ediliyor
Ataköy sahilini halka kapatan proje olarak anılan Seaparl’in ruhsat ve planlarını mahkeme tarafından iptal edildi. Mahkeme kararına rağmen yeniden ruhsat veren Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun da içinde bulunduğu ekibe İçişleri Bakanlığı’nın soruşturma izni verdiği ortaya çıktı. Çevre Dostları Derneği ve Bakırköy STK Platformu Onursal Başkanı Ülker Durukan, “Bakırköy’de takılıp kaldık. Çünkü ilçemiz özellikle son 10 yıldır talan ediliyor” dedi

Bakırköy Ataköy sahilinde yargı kararlarıyla defalarca mühürlenen Sea Pearl rezidansına ait inşaat ruhsatı İstanbul 10. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Mahkeme gerekçeli kararında dava konusu parselde yaklaşık yüzde 50 oranında fazla inşaat hakkı tanındığını ve yapılmakta olan inşaatların anayasa, İmar Kanunu ve Kıyı Kanunu’yla öngörülen düzenlemelere aykırı olduğunu belirtti. Çevre Dostları Derneği ve Bakırköy STK Platformu Onursal Başkanı Ülker Durukan mahkeme kararına rağmen ilgili projeye yeniden ruhsat verilmesi hakkında eleştirilerde bulunarak, “Göreve geldiği günden bu yana kaçak yapılarla mücadele ettiğini beyan eden ama mühürlediği binanın 2 milyon dolarlık rezidansına taşınan, mahkeme kararına rağmen Bakırköy Spor Tesislerini yıkan Bülent Kerimoğlu hakkında Seapearl projesiyle ilgili olarak soruşturma izni verildi” açıklamasını yaptı. Durukan, Kuzu Grup tarafından Ataköy sahiline Kıyı Kanunu’na muhalefet edilerek yapılan binaların İstanbul’a ihanet olduğunu söyleyerek temel atıldığı 2015’ten bu yana yaşanan süreci anlattı.

46 bin metrekare fazla

Seaparl’in inşaat aşamasından beri işin peşini bırakmadığını söyleyen Durukan, gelecek günlere daha güzel ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için yola çıktıklarını ifade etti. Durukan, “Bakırköy’de takılıp kaldık. Çünkü ilçemiz özellikle son 10 yıldır talan ediliyor” diyerek, Bakırköylüleri tribün seyircisi olmaktan çıkmaya davet etti. Durukan, Seaparl projesinin ilk mühürlendiğinde Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu'nun “Sahillerde yüksek katlı binaların yapılmasına karşı olduğumuz için mücadele veriyoruz. İnsanların sahile ulaşabilmesinin bir yöntemini bulacağız. Davalar sonucunda bunların tamamen yıkılması gayreti içindeyiz” ifadelerini kullandığını hatırlatarak, “Kerimoğlu, sahildeki tüm inşaatların ruhsat ve planlarını iptal eden mahkeme kararına rağmen Seapearl için fazladan 46 bin metrekare inşaat izni vermiş” diye konuştu. Sivil Toplum Kuruluşları’nın Ataköy sahilinde bulunan SeaPearl projesine karşı kazandığı davaya Başkan adına itiraz eden avukatın, geçtiğimiz yıl 27 Ocak günü Yeşilköy'de bir balıkçı restoranında kimliği belirsiz kişilerce uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu olması da dikkat çekti.

Yargılama izni çıktı

2013 ve 2016 yıllarında verilen yapı ruhsatları emsal hesabı yapılırken hem kıyı alanının hem akaryakıt istasyonunun bu hesaptan düşülmediği için ilgili projenin ruhsatı mahkeme kararlarıyla iptal edildiğini ifade eden Ülker Durukan, “Buna rağmen mahkeme kararlarını dikkate almadan 2019 yılında aynı projeye tekrar ruhsat verildi. Böylelikle 46 bin 293 metrekare fazla emsal alan verilmiş oldu. Daha açık söylemek gerekirse mahkeme kararlarına rağmen müteahhide 46 bin 293 metrekare fazladan inşaat yapma imkanı verilmiş. Bu işlemlerden dolayı sorumlu görülen Bülent Kerimoğlu, Erkan Kılıç, İrfan Kurtulmuş, Ateş Ünal Erzen, Turgay Akbal ve bazı belediye bürokratları hakkında yargılama izni çıkmış” açıklamasını yaptı.

Çok büyük bir rant

Belediyenin mahkeme kararını tanımadığını dile getiren Durukan, “Seapearl projesi için üç kez inşaat ruhsatı verilmiş. İlk ruhsat 2013 yılında verilmiş. Ruhsat mahkeme kararıyla iptal edilince 2016 yılında mahkeme kararındaki iptal nedenleri dikkate alınmadan tekrar ruhsat verilmiş. 2016 yılında verilen ruhsat da benzer gerekçelerle mahkeme kararıyla iptal edilmesine rağmen yine mahkeme kararları dikkate alınmadan 2019 yılında tekrar ruhsat verilmiş. Yani mahkeme ruhsatı iptal etmiş, belediye mahkeme kararını tanımıyorum dercesine tekrar ruhsat vermiş. Mahkeme tekrar verilen ruhsatı tekrar iptal etmiş. Belediye tekrar tekrar mahkeme kararını uygulamıyorum dercesine üçüncü kez ruhsat vermiş. Avrupa Yakası Milli Emlak Daire Başkanlığının 2020 yılında kıyı kanununa aykırı olarak inşaat yapıldığı, kıyının halka kapatıldığı mevzuata aykırılıkları giderilmesi ve sonucundan bilgi istediği tespit yazısına rağmen aykırılığın giderilmediği de görülüyor. Yine söz konusu kararda mevzuata göre 208 bin 697 metrekare emsal hakkı verilmesi gerekirken mevzuata aykırı olarak hem kıyı hem akaryakıt istasyonu emsalden düşülmediği için 254 bin 990 metrekare emsal hakkı verildiği belirtiliyor. Böylelikle 46 bin 293 metrekare fazla inşaat yapma hakkı sağlanmış olduğu anlaşılıyor. Seapearl projesinde 1+1 brüt 98 metrekare (net 88 metrekare) oturumlu bir dairenin internette verilen satış ilanında belirtilen fiyetının 15 milyon 500 bin lira olduğu dikkate alındığında fazladan verilen 46 bin 293 metrekare emsal hakkıyla ne kadar büyük bir rant sağlandığını varsın kamuoyu hesap etsin. Kabaca hesap yapıldığında sağlanan bu rantın parasal değerinin 7 milyar liranın üzerinde bir tutarı bulduğu tahmin edilebilir” diye konuştu.

AK PARTİ ATTI CHP İSE TUTTU!

Çevre Dostları Derneği Başkanı Ülker Durukan, “Doğu Roma İmparatorluğu bin 120 yıl boyunca bu alana imar vermedi. Osmanlı İmparatorluğu da 1453'ten 1923'e kadar geçen 479 senede sadece minik bir baruthane yapımı dışında inşaat yapımı için izin vermedi. Ülke olarak bir kuruşa muhtaç olunduğu halde 1923'ten 2002'ye kadar geçen 85 yıllık dönemde kimse bu alana imar vermeyi aklından dahi geçirmedi. İşin acısı şu ki; İmara açma AKP’den, ruhsat verme CHP’den. Sözde birbirine muhalefet olan bu iki siyasi partinin biri attı biri tuttu ama hiçbiri haktan, halktan ve de hukuktan yana olmadı” dedi. 1996’dan bu yana küresel ısınma, iklim krizi, temiz gıda, ekolojik yaşam, akarsu, dere yataklarının ıslahı, arıtma işlemleri, doğal, tarihsel ve kültürel eserleri koruma, denizimizin ve kıyılarımızın kirletilmemesi ve bu konudaki sorunların giderilmesi, daha güzel ve yaşanabilir bir dünyayı gelecek nesillere bırakma iddialarıyla adım adım ve parti parti gezerek yola çıktıklarını söyleyen Durukan, ülke genelinde başarılı pek çok işe imza atarken, Bakırköy’de takılıp kaldıklarını ve talanın her geçen gün artarak devam ettiğini söyledi.

BAKIRKÖYLÜLER MAALESEF UYUYOR!

İlçe halkına seslenen Ülker Durukan, Bakırköy’ün son 10 yılının gözle görünür ve inkar edilemeyecek bir şekilde talan edildiğine tanık olduklarını söyleyerek, “Ne insana, ne doğaya, ne de doğayı birlikte yaşadığımız hayvanlarımıza sevgiyi geçtim saygı yok. Ne yazık ki Bakırköylüler de uyuyor. Bizler hiç karşılık beklemeden ilçemiz, ilimiz ve ülkemiz için gece gündüz çalışıyor, maddi manevi harcamalar yapıyoruz. Arayıp şikayet ediyorlar ama arkasında durmuyorlar. Hayvanlarımız aç ve son 3 yıldır mama ihalesi yapılmıyormuş. Parklarımız işgal altında. Huzur evimiz satılıyor. Var olan huzur evimizdeki yaşlılarımız ağlaya ağlaya başka bir ile gönderiliyor. Kimseden birşey istemiyoruz ama en azından karşı çıkan, halkın sesi olan insanların yaptığı basın toplantılarında bir kitle arıyoruz ama o da yok. Bu düzene karşı olduğumuzu en azından sayıca göstermeliyiz ki başaralım. Derneğimiz tarafından Sea-Pearl projesine açılan davalar çok uzun sürmesine rağmen sonuçlandı ve bu şeritte yer alan tüm yapıların plan, tadilat planı, ruhsat ve ekleri iptal edildi. Dava kararları kendisine tebliğ edildiği halde mahkeme kararlarını uygulamayan Bakırköy Belediye Başkanı ve ekibi hakkında yaptığımız suç duyurusu sonucunda İçişleri Bakanlığı soruşturma izni verdi. Danıştaya giderek karara itiraz eden Başkan Kerimoğlu ve ekibini takipteyiz” açıklamasını yaptı.

ÖZEL HABER: SELVİ SARITAÇ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum