Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

İyi ki doğdun

Öykücüler ile yazarlar yaşamın ağır yüklerini zorlukları ya da kolaylıklarını anlatırlar. Oysa yazmak bir deney ve de tarihe tanıklık etmektir. Tanık olan ya o olayı yaşamış ve görmüş ya da duymuştur. Olaylar abartılmadan ama basit demeden dile getirilmeli. Dün yaşlıların yaptığı gibi Kaf dağları ardından zümrüdü Anka kuşunun ya da yedi kollu, yedi başlı devin yaptıklarını anlatmak çocukların hayal dünyasını genişletse bile günümüz çocukları bunları istemiyor.
Günümüzde sanayileşmek ve de büyümek için doğanın nimetlerinden faydalanmak gerekir. Yeraltı zenginlikleri madenler ve petrolün varlığı bin yılların birikimi sonucu oluştu. Orman, deniz ve ırmaklar doğal zenginliklerimiz. Önemli olan bunları nasıl kullanıyoruz. Yol açmak ya da genişletmek için orman tahrip ediliyor, su birikim ya da havzaları imara açılıyor, fabrika ve konutların atık sularını ırmaklarımıza ve denizlerimize akıtılıyor, tarımda bir kerelik sanayi tipi tohum kullanılıyor ve insanlığın erdemi, kardeşliği ve barışından sözler edip ardından bombalar atıp savaşlar çıkarmak katliam yapmak ne kadar doğru? Günümüzde bunları bire bir yaşayan siz çocuklar devlet büyüklerine ne kadar inanacaksınız?
Sana masallar anlatmaya çalıştığımda hep sadede gel diyorsun evlat. Biliyorsun ki masallar da hep olmasını istediğimiz şeyleri hayal eder ve yetişkinler olarak sizleri buna inandırmak isteriz. Gerçekle bir alakası olmayan masallara elbet inanılamaz. Oysa biz büyükler o masallarla büyüdük ve aldatıldık ve bu nedenle bize öğretileni öğretmeye çalıştık. Günümüz yetişkini televizyon izleyerek milyonerler, sinema tanrıları, rack ve pop yıldızları olacağına inandırılarak büyütüldü, ama olamadı. Ben ve benim gibiler doğru söyledik diye yıllarca onların hazırladığı konservelerinde tutulduk, bu durumu hem orada hem de dışarıda anlamaya çalışıp anlatmaya çalıştık.
Bugünlerde "paranın babaları"," seçilenler"  ve "atananlar" dümenlerini devam ettirmek için akla gelmeyen oyunlar oynamakta. Yeni nesillere kendi pisliklerini bulaştırmak için her yolu denemekte, televizyon, renkli medya hatta haberleri bile sunarken sulandırılmışlığı görmemek elde değil. Sizleri yaptıkları pisliklere çekmek için cazip göstermeye ve hastalık derecesinde onları izlemeden uyutmamaya çalışmakta. Böylelikle kendi pisliklerini örterken gelecek ile ilgili kaygısı olmayan nesiller yaratmakta...
Okulunuzda sınıflarınız kalabalık öğretmeninizin anlattıklarını anlamanız zorlaşmakta, öğretmenin de sevecen olmayabilir onun da kendine göre sorunları var ama sınıfın kalabalık olmasaydı sizlere ayıracağı zaman çok olurdu. Biliyorsun ki bir devlet okulunda okuyorsun ve ilimizde başarı oranı yüksek bir okul. Dersi okulda ve öğretmenin anlattığına dikkatini vererek dinlemiş olursan, tatilde çalıştıkların çabası olur ki hedeflemiş olduklarını başarmış olursun.
Başarmak ve başarılı olmak için dikkatini vererek ve sistemli çalışarak başarılı olunur. Bu nedenle dersi derste dinlemeye, öğrenmeye ve yapmaya gayret etmeli. Basketbol oyuncusu oyun içinde kafasında ders varsa, yüzücü su içindeyken dersi düşünürse ve de bir doğu sporcusu kimonosunu giyip dojo'ya girdiği ve senseisini (hocasını) dinlerken dersi aklına getirirse okulun da ve spor salonunda öğretilenlerini anlayamaz. Anlayamayan da başarılı olamaz.
Sevgili yavrum doğduğun günden beri üstümüze düşeni yapmaya çalıştık. Üç yaşına girdiğin andan itibaren kreş ardından ana okul ve okula başladın. Daha bebek yaşında bizimle birlikte erken kalkıp güne başladın yaşamın zorluklarını çektin. Sana pembe bir tablo çizmek istemiyorum, birileri gibi gazoz ırmakları ve çikolata ağaçları gibi yalan üzerine kurulmuş anlatımlardan bahsetmeyeceğim. Haberleri birlikte izlerken savaşları katliamları anlatıyorlar, çocuklar, kadınlar hâsılı insanların çektiklerini görüyoruz, bunları kim yapıyor diyorsun. Bunları yapan Amerikalı, İngiliz ve Alman çocukları değil. Bunları yapan devleti yönetenler savaşlardan kargaşalardan çıkar sağlayan düzenbaz, ikiyüzlü, kibir abideleri ve çıkar/menfaat çevreleri.
Evet, sevgili çocuğum iyi ki doğdun yaşamımıza ışık oldun ..... yaşını kutlarken yaşamın içindeki pisliklerin sana bulaşmamasını diliyor, arkadaşlarınla yeni dostlarınla güzel günler görmeni dilerim. Bizlere güzel günler bıkmadılar, güzel günler için çok uğraştık fakat sizlere güzel günler bırakamadık özür dilerim! Yaşam bir bayrak yarışı zamanı geldiğinde o bayrağı sana teslim edeceğim. Ama seninde bu yarış için iyi yetişmen gerekecek görevin dersini sınıfta dinleyip sınıfının en iyisi olmak.
"İyi ki doğdun evlat alnından öperim" .
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi