Kadınlar neden şişmanlar?

Belirli zaman aralıkları ile kadınların ideal vücut oranları modaya göre değişir. 1960’lı, 1970’li yılların en beğenilen kadınlarına bakın mesela. Bazı yıllarda kadınlar sıska, ufak göğüslü, ince dudaklı. Kimi zaman da iri göğüslü, balık etli, dolgun dudaklı. Gazeteleri, dergileri açtığınızda şişmanlıkla ilgili, diyetlerle ilgili mutlaka bir yazı görürsünüz. Kurban bayramı, şeker bayramına denk gelen zamanlarda ise, bana komik ve saçma gelen, liste liste beslenme önerileri yazılır. Daha çok kadınlara yönelik bunlar tabi. “Bayramdan sonra şunları şunları yiyin” gibi…Bayram geldiğinde ne oluyor yani, neden fazla yemek yiyeceğiz? Zaten, normal beslenme alışkanlığı varsa, mide kapasitesinin üzerinde yemek yenebilir mi? 
***
Eskilerde en beğendiğim kadınlara bakıyorum. Türkan Şoray, Müjde ar, Fatma Girik gibi kadınlar, dolgun, balık etli, güzel ve çekici kadınlardı. Daha sonraları sıfır beden diye bir moda çıkardılar, ama göğüsler iri olacak, dudaklar dolgun olacak. Beden sıfırsa onlar nasıl numaralanacak? Sektör kadınlar üzerinde oynamaya devam ediyor sonuçta… Dudaklar şişiriliyor, göğüsler büyütülüyor, bel ince olsun diye vücuttan kemik çıkarılmasına kadar varıyor iş!
***
Etrafıma baktığımda ne yazık ki, obezite gibi bir sorunun içinde olduğumuzu görüyorum. Buna fiziksel görünüm, güzellik, moda açısından söylemiyorum. Fazla kilonunun hangi hastalıklara sebep olabileceğini düşününce ürküyorum.
***
Aslında bugün size,”kadınlar nedenler şişmanlar” isimli çok eski bir kitabı önerecektim. Ancak kitabın baskısı var mı diye araştırdım, maalesef yok. O yüzden size bu kitaptan alıntılarla kadınların neden şişmanladığını, yazarı, Susie Orbach’ın notlarından yazacağım. Kitap, New york’ta kadınlara mahsus düzenlenen, yemekkoliklik ve özimge kursunda, kendi vücutları ve yeme alışkanlıkları ile ilgili sohbet eden, kimi zayıf, kimi şişman kırk kadının anlattıklarını ve bu notlar üzerinden sorun ve nedenlerden bahsediyor. 
Okurken sadece diyet konusu olarak düşünmeyin, belki hayatınızda odaklandığınız başka şeyleri de görmenizi sağlayabilir.
***
Diyet yapmak çözüm müdür? Sürekli diyette olanlar bilirler, beş verir, üç alır… Hayatı sürekli diyet listeleri ile geçer. Bu irade zayıflığı mı peki? Hayır. Diyetlerin işe yaramamasının nedeni, duygu ve düşüncelerin hastalıklı olması ve tabii ki beden kimyasının bozulması. 
***
Bedeni ve kilosuyla barışık olmayan insan beslenmek için değil, kendisini iyi hissetmek için yer. Tıpkı bir alkoliğin, madde bağımlısının kendini iyi hissetmek için alkol aldığı ya da bağımlı olduğu maddeyi kullandığı gibi. Yemekkolizm, insan ruhunun hastalığıdır ve yalnızca diyetlerle sorun çözülmez. Yara bandı nasıl üstünü örttüğü yarayı iyileştirmezse, diyetler de altta yatan acıları ve incinmeleri eritip yok edemez. 
***
Diyetlerin başarısız olmasının bir başka nedeni düşüncelerle ilgilidir. Diyete başladığınızda yiyecekler aklınızdan çıkmıyor, düşünceleriniz yemeğe odaklanıyor mu? İnsan neye odaklanırsa onu düşünür. Zihinsel enerji bu düşüncenin doyuma ulaşmasına odaklanır. Kendinizi frenleyip yemeseniz bile o yiyeceğin esiri olursunuz. Bu da depresyona yol açar.
***
Yiyecekleri,”iyi”veya“kötü”diye ayırmayın. Kötü yiyecek dediğiniz şeyleri yediğiniz için, kendinizi kötü bir insan olarak görmek, sağlıksız bir düşüncedir ve özgüveninizi zedeler. 
Karşınızda sizden daha güçlü olduğuna inandığınız bir düşmanınız varsa, bu savaşta kaybetmeniz kaçınılmazdır. Bedenin hapsinden kurtulmak için düşüncelerin hapsinden kurtulmak gerekiyor. Kilolarınızla neyi koruduğunuzu bilirseniz, ruhunuzun hastalığının ne olduğunu da bilirsiniz. 
Kilo sorunlarınızın bir sonucudur, sorunlarınızın nedeni değil.
***
Konuya devam edeceğim önümüzdeki günlerde, sağlıkla,
Sevgiyle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi