Kahveleri hazırlayın, haftanın film ve dizileri başlıyor

Bu hafta önereceğim film ve dizilere geçmeden önce, önemli bir konuya değinmek isterim. Hafta sonları sizlere izlediğim sinema ve dizileri yazmaya çalışıyorum. Bunu yaparken, (+18) ya da, ailece izlenebilmesi uygundur/uygun değildir gibi uyarmaya dikkat ediyorum. Bu konuya girmemin sebebi, evlilik yaşının 12’ye düşürülmesi ile ilgili dile getirilen konuşmalar ve tartışmalar olmasıdır.
Sinemalarda yaş sınırı koymanın şart koşulduğu, tütün, alkol gibi zararlı maddelerin, reşit olmayan bireye satışının yasak olduğu  bir ülkede, 18 yaş altı evlilik suçtur. Bu yaşlar eğitim sürecinin devam ettiği dönemdir.
Kısaca, 18 yaşına kadar her birey çocuktur! Afrika ülkesi değiliz diyeceğim ama Gambiya’da bile 18 yaş altı evliliğin cezasının 20 yıl olduğunu bugün okumuş bulunuyorum. Bilgilerinize...
***
Bugün sizlere önereceğim dizi, 2015 yapımı,“Sense8”adlı netflix dizisi. İki sezon olarak hazırlanmış dizinin yapımcısı, Wachowski kardeşler. İlk 4 bölüm sonrasına kadar yorumsuz izleyin, o bölümler biraz kafanızı karıştıracak. Dizinin tadına buradan sonra varacaksınız. Hatırlatmakta fayda var, dizi (+18) 
Konusunu anlatmakta bile epey zorlanacağımı hissettim şimdi, ama bir deneyeyim;
Evrim sonucu farklılaşan 8 insanın, telepatik ağ üzerinden birbirlerini bulmaları, zihin ve duygu yoluyla iletişim sağlamaları, hatta birbirlerinin yeteneklerini kullanmalarını işleyen telepatik bir hikaye. Bu 8 farklı meslek sahibi kişiler, dünyanın farklı yerlerinde yaşıyor. Afrika, İzlanda, Meksika, Hindistan, Kore, Amerika ve Almanya.
Farklı ülkelerde geçen dizinin bölüm başına maliyeti 9 milyon USD.
Aralarında, kickboksçu, hırsız, polis, transseksüel blog yazarı, polis, DJ, otobüs şoförü, aktör, ilaç sektörü çalışanı bulunan kişiler, ülkeler arasında an itibarı ile seyahat edip, o ülkenin dilini konuşabiliyorlar. Bu ağa erişebilen insanlara”sensate” deniyor. Dizinin ismi buradan geliyor.
Aslında düşününce, böye bir şey mümkün olsaydı ne güzel olurdu dedim. Hoop Meksika’da, hoop, İzlanda’dasın. Ve her gittiğin yerin dilini konuşabiliyorsun. Şahaneymiş değil mi? 
***
Bu hafta filmlerde biraz eskilere döndüm yine. Dustin Hoffman’ın ilk filmi olan,”The Graduate) Aşk Mevsimi” filmini izledim. 1967 yapımı gençlik-dram konulu filmin yönetmeni, Mike Nichols. Yazar, Charles Webb’in, 23 yaşında yazdığı, kendi hayatından da kesitler sunan, 1963 yılında yayınlanan kitabından uyarlanmış.  
Dustin Hoffman, Anne Bancroft, Katherine Ross, William Daniels’in başrollerini paylaştığı filmin müziği olan, “The sound of silence” müthiş güzel geliyor kulağa. 
Konusuna gelince; Benjamin(Dustin Hoffman), kolejden yeni mezun olmuş, kafası karışık bir gençtir. Aile dostları olan bayan Robinson ile ilişki yaşamaya başlar. Fakat ilerleyen süreçte, Benjamin, bayan Robinson’un kızı Elaine’ye aşık olur. Robinson kızından uzak durmasını söylesede, Benjamin, Elaine’nin peşine düşer. Hoffman daha ilk filminde başarılı olacağının sinyallerini vermiş. Bayan Robinsan ise tükenmiş bir kadını canlandırırken müthiş başarılı.
***
Diğer film ise sevdiğim yönetmenlerden biri olan Oriol Paulu’nun, 2012 yılı yapımı, gerilim, gizem türünde olan, “El Cuerpo/ Ceset”. 
Konusu; Zengin ve hırslı bir iş kadını olan Mayka Villaverde, kalp krizi sebebi ile ölmüştür. Otopsi için bekletildiği morgdan cesedi çalınır. Olayı araştıran polis memuru Jaime, cesedi bulmakta kararlıdır. Mayka’nın yaşça küçük kocasını bürosuna çağırır ve sorgu başlar.
 “Her ölüm ispatlanana kadar cinayettir.”
Adli  tıp hikayeleri, polisiye türünde film sevenlerin, beğeneceğini düşünüyorum. Yönetmen Oriol Paulu, yine yanıltmıyor bizi, ters köşe yapıyor. Olaylar, asla tahmin ettiğiniz gibi gitmiyor.
Başrollerinde; Belen Rueda, Jose Coronado, Hugo Silva, Aura Garrido oynuyor.
Keyifli izlemeler ve mutlu bir hafta sonu diliyorum,
Sevgiyle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi