Kamuoyu ‘mazbata' AK Parti ‘tam kanunsuzluk' peşinde...

Ekrem İmamoğlu'na mazbata ne zaman verilecek? Bugünlerde her birimizin cevap alamadığı soru bu.
Sandık sözünü söyledi.
İtirazlar yapıldı.
Yeniden sayımlar yapıldı.
Yasal süre doldu.
Ne yazık ki daha Büyükçekmece'deki kaotik seçim tartışmaları ve Maltepe'deki sayımların henüz sonuca ulaşmaması nedeniyle YSK seçim takvimi tarihte ilk kez uygulanmadı.
Şimdi bir an önce İl Seçim Kurulu'nun ‘Birleştirme tutanağı’ tanzim etmesi ve YSK'nın da sandıktan en çok oyu alan aday olan Ekrem İmamoğlu’na mazbatayı vermesi bekleniyor.
Kamuoyunun yüzde doksanı bu yönde karar beklerken iktidar partisi 2002 seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan'ı başbakanlığa götüren ‘tam kanunsuzluk’ yöntemi ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık seçimlerini iptale götürme amacı gütmekte.
YSK’nın ‘tam kanunsuzluk’ gerekçesiyle aldığı en önemli iptal kararlarından biri olan 2002 Siirt seçimlerinin yenilenmesinde Erdoğan, partisinin yüzde 35 oyla 363 vekil çıkardığı 2002 yılındaki 3 Kasım seçiminde daha önce aldığı hapis cezası nedeniyle milletvekili adayı olamamıştı.
Seçimden sonra CHP’nin de destek verdiği bir Anayasa değişikliğiyle Erdoğan’ın aday olmasının önü açıldı. Siirt’te yapılan milletvekili seçimlerinde üç sandıkta sandık kurulları usulünce oluşturulmadığı için oy kullanılamaması nedeniyle YSK tarafından ‘tam kanunsuzluk’ gerekçesiyle iptal edildi. Yenileme seçiminde 3 Kasım’da seçilen AKP’li Mervan Gül yerine Erdoğan aday gösterildi ve milletvekili seçilen     Erdoğan başbakanlık koltuğunu Abdullah Gül’den devraldı.

Binali Yıldırım da noktayı koydu
Aslında AK Parti’nin İstanbul adayı Binali Yıldırım da suskunluğunu bozarak 'Seçim geride kaldı. Seçmen sözünü söyledi. Nokta' diyerek bir anlamda seçimlerin iptal edilmemesi gerektiğini vurguladı.
YSK’nın yapısına baktığımızda ‘YSK’nın ihlalleri’ne yargı yolunun kapalı olduğunu görmekteyiz.
YSK, yapısı ve görevleri Anayasa’da ‘seçimlerin genel yönetimi ve denetimi’ başlığı altında düzenlenmiş bir organ.
Anayasa’ya göre, YSK hem seçimlerle ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırmayla görevli hem de seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama yetkisine sahip. Kararları aleyhine başka bir merciye başvurulamıyor. Bu yüzden de Anayasa Mahkemesi, seçimlerle ilgili hak ihlali iddialarını bireysel başvuru yoluyla inceleyemiyor.
YSK yedi asil ve dört yedek üyeden oluşuyor. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay genel kurullarınca kendi üyeleri arasından seçiliyor.
Mevcut üyelerin üçü 2013 yılında, diğer sekizi ise iktidarın yüksek yargıda tam hakimiyet sağladığı 2016 ve sonrasında seçildi.
Seçimlerle ilgili hiçbir kanunda ‘tam kanunsuzluk’la ilgili bir düzenleme yer almıyor. Bu kavram, ‘seçimlerde ortaya çıkabilecek ve kanunun korumadığı her türlü usulsüzlüğün ortadan kaldırılmasını sağlamak gerekçesiyle’ YSK içtihatlarıyla seçim hukukuna girdi. YSK, tam kanunsuzluk gördüğü durumlarda, zamanında usulüne uygun şikayet ve itiraz yollarına gidilip gidilmediğine bakmadan ‘usulsüzlüğe’ müdahale ediyor.
YSK geçmişte ‘tam kanunsuzluk’ gerekçesine dayanarak birçok mazbata ve seçim iptaline karar verdi.

Bir İstanbul kaldı
Türkiye 31 Mart 2019 Pazar günü tarihi bir seçime girdi.
İttifaklar yarışı yaşandı.
AK Parti eski başbakan ve TBMM başkanı Binali Yıldırım gibi güçlü bir ismi aday göstererek istanbul'u kaybetmemek istedi.
CHP ise Beylikdüzü gibi filmlerde skeçlerde çok uzak ilçe esprilerine konu olan bir ilçenin belediye başkanı olan Ekrem İmamoğlu'nu aday göstererek iddialı olduğunu gösterdi.
Seçmen sözünü söyledi.
Aradan iki hafta geçti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hariç seçimlere giren her aday, muhtar, belediye meclis üyesi, belde belediye başkanı, ilçe belediye başkanı, il belediye başlanları, büyükşehir belediye başkanları mazbatalarını aldılar.
Kalakala bir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık mazbatası kaldı.
Defalarca sayımlardan sonra; CHP Adayı Ekrem İmamoğlu 4 170 197, AK Parti Adayı Binali Yıldırım ise 4 156 241 oyda kaldı en     son olarak.
Aradaki fark ise; 13 956.
Bu rakamlara rağmen sonuçları açıklamak için tek yetkili olan YSK, yasal süre de geride kalmasına rağmen henüz resmi açıklamasını yapmıyor.
Ülke ortadan ikiye bölündü dersek doğru söylemeyiz.
Çünkü ülkenin çoğu artık mazbatayı sandıktan en oy çıkana verilmesini bekliyor.
Çok az kesim ise Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ne yapıp edip İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık seçimlerini iptal etmesini bekliyor.
Zaten son yıllarda üst üste seçimler yaşayan yurttaş ise ekonomik sıkıntılar içerisinde yeni bir krizin kokusunu alma korkusunu yaşıyor...
Ne diyelim artık...
Bu ülke son yıllarda o kadar enteresan şeylerle karşı karşıya kaldı ki; ne mazbata verilecek tarihi, ne YSK'nın alacağı kararları tahmin etmek mahşer gününün ne zaman olacağını tahmin etmekten farklı gelmiyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi