Kanal İstanbul, ister uygulansın ister uygulanmasın kaybeden iktidar olacaktır

Ya kanal, ya İstanbul...“ sadece bir proje tartışması değildir. İktidar ve muhalefetin seçimlerdeki en önemli enstrümanına bizzat İmamoğlu tarafından dönüştürülmüştür. İktidarın önünde pimi çekilmiş bir el bombasına dönüşmüştür. Ve açık açık düşüncemizi söyleyelim. İktidarın tartışmayı ve toplumun çoğunluğunu ikna edebileceği ve kazanabileceği bir “kanal“ değildir.


 

Kanal İstanbul Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ustalık döneminin topluma vaat ettiği bir projeydi.

Sözümüzü de baştan söyleyelim. Bu projeyi hayata geçirmek temsili demokrasi açısından Erdoğan'ın anasının ak sütü gibi helaldir. Çünkü topluma vaat ettiği bu proje sonrasında Erdoğan tam 6 seçim kazanmıştır. Ve projeyi uygulamak için toplumsal destek almıştır.

Ancak temsili demokrasi açısından hakkı ise de, katılımcı demokrasi açısından toplumu ikna etmeden de uygulayabileceği bir proje değildir.

***

Bir, İmamoğlu "Ya kanal, Ya İstanbul" diyerek tartışmaya başlatmasaydı, Türkiye kamuoyu olarak bu projenin ne olduğunu biliyor olacak mıydık?

Bu sorunun yanıtı kocaman ‘hayır’dır.

İki, İstanbul seçimlerini Ekrem İmamoğlu iki defa kazanmasaydı, kanal İstanbul tartışmaları Türkiye'nin gündemine oturur muydu?

Bu sorunun yanıtı da kocaman ‘hayır’dır.

Üç, Kanal İstanbul tartışması yapılmasıydı, kamuoyu olarak Montrö Anlaşması’nın detaylarının farkında mıydık?

Bu sorunun yanıtı da kocaman ‘hayır’dır.

***

Yetmez. İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasaydı Kanal İstanbul'un geçeceği güzergahta binlerce metrekare arazinin ilk üç sırasında Katar, Kuveyt ve Suudilerin olduğunu bil(e)meyecektik.

Yetmez. Yabancıların mülk almasının hangi bir sakıncasının olmadığını, ancak zarların hileli olduğunu, onların ve yerli sermaye guruplarının o bölgeden arazi alırken, Kanal İstanbul projesinin geçeceğini bilerek mülk almalarının ahlaki olmadığını da tartış(a)mayacaktık.

Yetmez. Kanal İstanbul projesinin, kente hangi bedelleri ödeteceğini de bil(e)meyecektik.

Yetmez. Kanal İstanbul, tartışmaları son 17 yılda Erdoğan'ın gündemi belirleyemediği ve gündemi takip etmek zorunda kaldığı bir tartışma konusu olduğunu da gör(e)meyecektik.

Yetmez. Erdoğan'ın, en önemli 2023 projelerinden biri olan Kanal İstanbul'un, İmamoğlu'nun başlattığı tartışma sayesinde, kamuoyunu ikna edemediğini de gör(e)meyecektik.

Yetmez. Kanal İstanbul, tartışmaları beraber Erdoğan'ın son yıllarda kamuoyunu okuyamadığını ve tartışmayı yanlış yönettiğini de gör(e)meyecektik.

Yetmez. Erdoğan, İstanbul seçimlerini yeniletmesinin anlamını Kanal İstanbul tartışmalarıyla beraber daha iyi anlıyoruz. Aynı zamanda Erdoğan tartışmalarda İmamoğlu'nu muhatap alarak gelecekteki rakibini de istemeden belirlediğine şahitlik etmeyecektik.

Yetmez. Kanal İstanbul'un, sadece bir ‘kanal tartışması’ olmadığını aynı zamanda Türkiye'nin geleceğinin de nasıl şekilleneceğinin; yapılacak erken ya da zamanında yapılacak seçiminin temel enstrümanına dönüştüğüne tanıklık etmeyecektik.

Yetmez. Kanal İstanbul, tartışması başladığı andan ve gündemde kalmaya devam ettikçe iktidar ve muhalefet açısından bir halkla ilişkiler çalışması olacağını da açıkça göremeyecektik.

Yetmez. Kanal İstanbul Millet İttifakı'nın bir bütün olarak kalmasına neden olurken, Cumhur İttifakı'nın toplumsal desteğini de azalttığına şahitlik etmeyecektik.

***

Sonuç olarak, yapılan tüm tartışmalar bilimsel ve siyasi tartışmalardır. Ve bu bir olumluluktur. İstanbul seçimlerinin kaybedilmesinin ne anlama geldiğinin iktidar ve muhalefet açısından en önemli göstergesidir.

Ve en önemlisi Kanal İstanbul, artık sadece bir kanal tartışması olmaktan çıkmıştır. İktidar ve muhalefetin tartışmayı buradan sürdürdükçe (ki, iktidarın en zayıf noktasına dönüştüğünden) proje ister uygulamaya konulsun isterse iptal edilsin, muhalefetin açık ara kazanacağı ve toplumsal desteğinin artacağı siyasetteki en önemli "kanalı" olmuştur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Tarakçı Arşivi