Karpuz seçer gibi ilçe başkanı seçmek!

Arkadaş hani deveye sormuşlar boynun neden eğri misali. Bizim hiçbir siyasi partimizde doğru dürüst şeyler yapılmaz mı?
Hadi Cumhuriyet Halk Partisi'ni biliyoruz.
Adamların ülkeyi yönetmek gibi derdi yok.
Büyümek gibi.
Güçlenmek gibi.
Türkiye'nin partisi olmak gibi dertleri tasaları yok.
Şayet öyle olsaydı son tüzük kurultayında genel başkanın yetkilerini artırmazlardı.
Ön seçim yapılmaması için birbirinden garip tadilatlar yapmazlardı.
Üyeleri ücret ödeyenler ve ödemeyenler diyerek, yakışıksız bir şekilde, ortadan ikiye bölmezlerdi.
*
Tamam CHP bildiğimiz CHP.
MHP zaten başka bir garip siyasi parti.
Gitti sonunda Adalet ve Kalkınma Partisi'nin şubesi gibi çalışmaya ve tavır almaya başladı.
Mevcut iktidar ne yaparsa onayladı.
Ne derse he dedi.
Ne önerirse 'yes' dedi.
Niye böyle yapıyorsun diyenlere 'soryy' dedi.
Kendine dönecek misin diyenlere 'no' dedi.
*
Diğer oy oranı yüzde bilmem kaç olanlar zaten canları ile uğraşıyorlar.
HDP ne yazık ki terör kıskacından bir türlü kurtulamadığı için bir süre kendisini hiçkimseye anlatamaz.
Saadet Partisi gibi arada bir genel başkanı veya partiden herhangi birisinin çıkışı ile kendinden bahsettiren siyasi partilerimiz çok nadiren ortaya çıkıyorlar.
Şimdi bunları geçelim.
Gelelim Adalet ve Kalkınma Partisi'ne.
*
Allah aşkına aklı başında bir parti yetkilisi kalkıp bize son 15-20 gündür bir türlü atanayaman veya belirlenemeyen İstanbul'un 25 ilçe başkanı ile ilgili açıklama yapabilir mi?
Bu nedir yahu?
Hangi devirde yaşıyoruz?
Hangi zaman diliminde siyaset yapıyoruz?
Hangi çağdaki insanlara hitap ediyoruz?
Şöyle bir şey var mı arkadaş;
Sen hele gel bakalım.
Anlat bize ne özelliklerin var.
İlçe başkanlığı yapabilir misin?
Hadi sen olmadın.
İlçede kimler bu görevi yapabilir?
*
İnanın bana şu mülakatlara maruz kalan siyasiler şayet başlarına gelenleri ciddi bir şekilde senaryolaştırarak film yapsalar;
Belki de yüzyılın işkencesine maruz kalanların rolünü açık bir şekilde göstermiş olurlar.
*
Hadi sizlere çok basit bir soru sorayım.
İstanbul'un bir ilçesini düşünün.
Hani o günlerdir ilçe başkanlığı atanamayan ilçelerden birisi.
Madem bu ilçelerde, teşkilatlarda, örgütlerde, adına her ne derseniz deyin.
İlçe başkanlığı yapacak donanım, bilgi, birikim ve kabiliyete sahip kişileriniz yok.
Veya olanlar arasından karpuz seçer gibi ilçe başkanı seçmekte zorlanıyorsunuz.
İyi de arkadaş bu durumda bir anlamda o adına örgüt, teşkilat veya ilçe bilmem neyi dediğiniz oluşumda görev alanların tamamına hakaret adilmiş sayılmıyor mu?
Bence çok açık ve net sayılıyor.
Tabi arkadaşlar bunu öyle görmek istemiyorlarsa bu durum onların bileceği bir şey.
*
Demek ki neymiş.
Madem demokrasiye inanıyoruz.
Madem üyelerimize, halkımıza, örgütümüze, teşkilatımıza inanıyor ve güveniyoruz.
İyi de o zaman bırakın arkadaş teşkilat kimi layık görüyorsa ilçe başkanı olarak seçsin seçeceğini.
Sonuçta demokrasinin gereği bu değil mi?
*
Hadi parti yöneticileri bunları yapıyor da ya o ilçe başkanlığına aday olan siyasilerimiz ne yapıyor dersiniz?
Hani dedik ya karpuz gibi seçilmeyi nasıl içlerine sindirebiliyorlar. Veya her ilçede şimdi nerden bakarsanız bakın sekiz on tane ilçe başkan adayı var. Bu kişiler arada bir il başkanlığına falan çağırılıp mülakata maruz kalıyorlar.
İçlerinden bir tanesi de kalkıp demiyor ki; bu yaptığınız tercih partimize üye olan, gönül veren, emek verenleri hiçe saymaktır.
Saygısızlıktır.
Ben böyle bir atamayı tercih ve kabul etmiyorum.
*
Neyse biz sözümüzü söyledik. Yapılanların doğru olmadığını ifade ettik. Ve bu yapılanların en çok da o ilçelerde önümüzdeki yerel ve genel seçimlere olumsuz yansıyacağını vurguladık. Gerisi bunu yapanlara kalmış. Ya tamam bu kadar diyecekler.
Veya bugün karpuz yarın kavun misali parti yöneticileri seçmeyi sürdürecekler....
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi