Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

Kentsel, biyolojik çeşitlilik bakımından İstanbul

Sevgili Okuyucularımız. Bu tür konuları sık sık önünüze getiriyorum. Ama hükümetimiz tarafından yapılan icraatlar hep tam tersi oluyor. Ülkem için üzülüyorum. Hele İstanbul'a yapılanlar.
İstanbul'da kayıt altına alınmış 2500 civarında çiçekli bitki ve eğrelti vardır. Yüzölçümü İstanbul'un yaklaşık 8 katı olan Hollanda'da 1600, 47 katı büyük İngiltere'de 1850 bitki çeşidi bulunmaktadır. Yine İstanbul'dan yaklaşık 60 kat daha büyük alan kaplayan Polonya, 2450 çeşit bitki ile İstanbul'a en yakın ülkedir. Saydıklarım bir ülke, İstanbul bir şehir. İstanbul'un bitki örtüsünün 40'ı Türkiye için, 23'ü İstanbul için endemiktir. ( dünyada yalnız Türkiye'de ve İstanbul'da bulunan bitkiler). Türkiye'nin Önemli Bitki Alanlarından 7 tanesi İstanbul İl sınırları içinde bulunmaktadır. Bunlar; Terkos-Kasatura kıyıları, Ağaçlı kumulları, Kilyos kumulları, Batı İstanbul meraları, Kuzey Boğaziçi, Sahilköy-Şile kıyıları ve Ömerli havzasıdır. Bunları özetle tek tek     inceleyelim.
Terkos-Kasatura; kıyıları İstanbul'un en önemli içme suyu kaynaklarından birisi olan Terkos (Durusu) gölü ve civarındaki zengin sulak alanları, orman ve kumul alanları kapsar. Bu alanda yaklaşık 575 bitki çeşidi kayıtlıdır. Bunlardan 8'i küresel, 12 tanesi Avrupa'da nesli tehlike altında yetişirler. Göl ile deniz arasındaki kumulda kumul bitkileri vardır.
Ağaçlı kumulları; İstanbul'un Karadeniz kıyısında üç parça halinde yer alır. Ağaçlı kumullarının önemli bir kısmı açık linyit işletmeleri nedeniyle tahrip olmuştur. Buna karşılık hala doğal kumul zenginliğini aksettirecek, tahribattan korunmuş küçük kumul parçaları bulunmaktadır. Ağaçlı kumulları ülke çapında nadir ve yayılış alanları son derece sınırlı olan 14 bitki türüne sahiptir. Bunlar mutlaka korunması gereken bitki türleridir.
Kilyos kumulları; İstanbul'un Karadeniz kıyılarında Kilyos ile Gümüşdere arasında yer almaktadır. Çeşitlilik açısından 15 bitki türü bu kumullara önem kazandırır. Küresel ölçekte tehlike altında olan 5 tür bitki, Avrupa ölçeğinde 1 tür, ulusal ölçekte nadir görülen 9 tür bitkiye sahiptir. Bunlar da tarımsal faaliyetler ve yapılan bazı tesisler nedeniyle zarar görmekteler.
Sahilköy-Şile kıyıları; İstanbul'un Anadolu yakasındadır ve burası da kumul alanlara sahiptir. Kısmen 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak tanınması nedeniyle diğer alanlara nazaran daha az tahrip olmuştur. Gerek hemen kıyı gerisindeki kumullar, gerekse daha iç kesimdeki sabitleşmiş kumullar, bitkiler için çok önemli bitki alanıdır.
Batı İstanbul meraları; adıyla tanımlanan ve kısaca Esenyurt, Hadımköy, Arnavutköy, ve Gaziosmanpaşa ile çevrilen alan içinde küresel ölçekte 5 tür bitki tehlike altındadır. Bu bölgede Avrupa ölçeğinde yani sadece Avrupa'da olan 5 tür, ulusal ölçekte 9 tür bitki vardır. Orkideler bakımından da önemli olan bu sahada 15 orkide türü yaşar.
Kuzey Boğaziçi; İstanbul Boğazının Karadeniz'e açıldığı kuzey kesimde boğazın iki yakasındaki bitki toplulukları ile Belgrad ormanı Kuzey Boğaziçi olarak tanımlanır. Bu saha içinde orman formasyonu ve çalı formasyonu yanında kumul vejetasyonu da yer alır. Küresel ölçekte 10, Avrupa ölçeğinde 7, ulusal ölçekte 19 tür bitki insanlar yüzünden tehlike altındadır.
Ömerli havzası; olarak ayrılan önemli bitki alanı ise, İstanbul'un Anadolu yakasında yer alır. Sahada çalı formasyonu, güneyde ve kuzeyde ise makilikler vardır. İnsan tahribatından arta kalan yerlerde orman formasyonu ortaya çıkar. Orman formasyonu içinde kuzeyde kayın ve nemli meşeler yoğunluktadır. Bu alanda da küresel ölçekte tehlike altında olan 6 tür, Avrupa ölçeğinde 9 tür, ulusal ölçekte 22 tür bitki tehlike altındadır. Görüyorsunuz sevgili okuyucular, tüm Avrupa'yı kıskandıracak bitki çeşitliliğine sahip İstanbul'da korunması gereken alanlar maalesef kentsel ve rant baskısı altında can çekişmektedir. Bize düşen oralara sahip çıkmaktır. Kuzey Ormanlarında maden ocakları tahribatlarından sonra 3. Köprü, 3. Hava Alanı ve yolları üstüne bir de Kanal İstanbul Çılgın Projesi çıktı karşımıza rant, soygunu sebebiyle talan edilen göletleri molozla doldurulan o alanları ve konacak yer bulamayan kuşların göç yollarındaki hallerini görmeye gittik birkaç defa bu yıl da gideceğiz. Ama biliyorum ki sonuç hüsran. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Utku Kızıltan Arşivi