Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Kibar

Kendini başkalarından farklı ve büyük gören kişi giyimden, kuşama ve yaşadığı mekâna, 
aldığı eğitimden okuduğu kitaba, içtiği sudan yediği yemeğe, hatta farklı (DNA’dan)soydan geldiğini ima etmekte.
Bilimleri kenara koyalım, neden? Çünkü günümüz devlet yönetiminde “bilim” itibar görmeyip, bilim dışı, bilinmeyen, gaip ve gizemli olan itibar görüp muteber olmakta. 
Oysa bilinen dört kitapta “Âdem” den gelindiği belirtilir.
“Âdem” in soyundan geliniyorsa kimse birbirinden üstün değildir.
Soy veya gelinen köken aynı ise peki kim kimden üstün?
Dün olduğu gibi bugünde birileri kendilerini hala değerli, seçkin ve seçilmiş olarak görmekte.
Bu da yetmiyor nazik, şık, görgülü dahası Arapçadan dilimize giren ve hala da kullandığımız “kibar” kelimesine yakışır vakur tavır sergilemiyor.
Bununla yetinmiyor onunla içselleşip bütünleşiyor.
Görüntüsüyle şıklığıyla zarafetiyle  seçkin olduğu görüntüsü verirken,Düşünce, davranış ve duygu bakımından ona uygun düşmüyor.
Yani “şık”(güzel) olmuyor!
Kibar olan davranış, düşünce ve duygu bakımından zarif ve nazik olurken hem görüntü hem de içsel olarak bilgili ve güzel insana yakışır hal ve tavır sergiler.
Kibar olan kişi insana, topluma ve  doğaya saygılıdır, kolayca hiddetlenmez, 
seçildiği, atandığı ve sorumluluk aldığı görevde böbürlenmez, büyüklenmediği gibi ukalalık yapmaz.
Kibar hal ve davranışıyla saygın, vakur ve seçkindir.
Birileri şık elbiseleri içinde, bulunduğu şatafatlı makamında kibarlık adı altına saldırgan olup, hakaret etmekte, ağzından bir çift güzel laf çıkmayıp kibirli olmakta.
Kendini herkesten üstün görerek hırs ve bencilliğini ortaya çıkarmakta.
Mağrur ve mütekebbir de denilir “kibirliye”.  
“Kibirli kendinden de habersiz,
Güneşten haberi olmayan buz gibidir.” 
Mağrurluk ve mütekebbirlik insanın doğasında var olup ilkel duygulardan biridir.
Bunu eğitimle en aza indirebiliriz,
Ama başaramayınca burnu havada, kibarlıktan nasibini almamış kibirli  denmemize neden olan duygudur.
Zekâ oranı düşük insanlarda bu durum sık görülmekte.
Kibarlıktan nasibini almamış kişilerden kibarlık bellemek öküz altında buzağı aramak gibidir.
Zorlu, can sıkıcı, sıkıntılı, bunalımlı bir o kadar katliamları, savaşları yaşarken kibirli yöneticilerin patavatsız sözleri, yapıcı değil yıkıcı kırıcı konuşmaları, dostlarını arkadan hançerlemelerini gördükçe sorgulamaya başlar kişi. 
Hani çağdaştık, medeniydik ve kibardık yoksa cahiliye devrinin kibirliliği ve mütekebbirliği mi üstümüze çöktü?
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi