Kılıçdaroğlu'nun bu ülkeyi yönetmek gibi bir derdi yok!

On bir seçimden yenik çıkmasına rağmen. Artık hiçbir alanda hiçbir kimseye ümit vermemesine rağmen.
Her seçim sığındığı saçma sapan 'oylarımızı artırdık' türünden bir bahane ile CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün yine kendisinden bekleneni yapmadı.
Koltuğu bırakmadı.
Belki dün bırakmadı ama ben iddia ediyorum, baskılara, eleştirilere, manşetlere, mesajlara fazla tepkisiz kalmayarak önümüzdeki süreçte benden bu kadar diyebilir.
İyi insan olmak yeterli değil
Bakın açık ve net söylüyorum.
Kemal Kılıçdaroğlu on numara bir insandır.
On numara bir siyasetçidir.
On numara bir yurtseverdir.
On numara bir demokrat ve hoşgörü sahibidir.
Ancak....
Bu on numaralardan bu ülkede çok var.
Bu on numara özellikler O'nu ne yazık ki Cumhuriyet Halk Partisi gibi köklü bir siyasi partide öncülük etmesine yetmiyor.
Bu on numara özellikler ne yazık ki son yıllarda yüzde 51 olan ülke barajını aşacak oy alınmasına yeterli gelmiyor.
Bu on numara özellikler rakipleri karşısında O'nu öne çıkartmaya yetmiyor.
Bu on numara özellikler Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığı görevini başarılı bir şekilde yönetmesine yeterli gelmiyor.

Koltuk sevdalısı olanlara yer yokmuş!
Dün yaptığı basın açıklamasında 'Koltuk sevdalısı olanlara bu partide yer yok' dedi Sayın Kılıçdaroğlu.
Harika bir söylem.
Peki sormazlar mı size; koltuk sevdalısı olan biz miyiz, yoksa siz mi?
Ne diyeceksiniz Sayın Kılıçdaroğlu.
Açıkçası dünkü basın açıklamasında son yıllarda izlediğim en pasif en sönük en inancını kaybetmiş bir Kemal Kılıçdaroğlu görüntüsü sezdim.
Belli ki Kılıçdaroğlu belki de istifa etmeyi düşünmüş ama etrafı buna müsade etmemiş.
İyi de kaybeden CHP olacak, kaybeden ülke olacak.
Kaybeden geleceğimiz olacak.

Güçlü muhalefet için Muharrem İnce şart
Tamam Cumhuriyet Halk Partisi belki iktidar olamadı ama güçlü bir muhalefet partisi olma özelliği de elinden alınmasın.
Düşünsenize Genel başkanken girdiği her seçimi kaybeden bir genel başkan partinin başında kalmaya devam ederken, kırk yıl sonra CHP adına ilke defa yüzde 30'dan fazla oy alan, kendi partisine 8 puan fark atan, parti tabanında bir heyecan yaratan kişi kenarda bekleyecek.
Hiçbir görevi olmayacak.
Unutulmaya yüz tutatacak.
Bu duruma göz göre göre müsaade eden bir anlayışa 'Sizin ülkeyi yönetmek, partiyi büyütmek, güçlü bir muhalefet yapmak' gibi derdiniz yok denmez de ne denir...?
Muharrem İnce CHP'den kopar mı?
Tam bu noktada bu soruyu sormak gerekiyor.

Muharrem İnce CHP'den kopar mı?
Aslına bakarsanız ülke seçmeni bu CHP'ye ne yazık ki ancak yüzde 25'ler bandında oy veriyor.
Ve yine aslına bakarsanız CHP her ne kadar son yıllarda solu unutup merkez sağa yaklaşmasına rağmen bir türlü bunu daha geniş kitlelere anlatamadı.
Madem CHP merkez sağlaşıyor.
Madem CHP her şeye rağmen bir türlü yüzde 25 bandını geçemiyor.
O halde; daha kucaklayıcı, daha demokrat, daya yenilikçi, daha çok renkli yeni bir merkez sağ parti neden olmasın.
Buyurun şekil A'da İyi Parti kısa sürede aldığı oy ortada.
Meral Akşener tek başına, çok fazla şey yapmadan, o kadar saldırıya maruz kalmasına rağmen bu kadar oy alıyorsa, daha kucaklayıcı, daha çerçeveyi genişleten, bir çok karşılığı olan siyasetçinin yer aldığı yeni bir siyasi parti ne yapar varın siz düşünün.
Benim kişisel fikrim CHP'de hareketlilik yerel seçimlerden önce yeni gelişmelere gebedir...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi