İlişki uzmanı Adil Yıldırım kimdir, nerede, ne zaman doğmuştur?

Yaptığı kendine has deneysel çalışmalar ve gözlemlerle kadın -erkek ilişkisinde 21. yüzyılın kodlarını takipçileriyle paylaşarak samimi iletişimin kapılarını aralayan İlişki Uzmanı ve Yazar Adil Yıldırım, son dönemlerin en merak edilen isimlerin başında geliyor.

Adil Yıldırım, yazma serüvenine hikayeler yazarak başladı. Eğitim hayatının ardından Birleşmiş Milletler bünyesinde Roma Ofisi’nde çalıştı. Ardından İtalya’da Roma ve Torino merkezli çeşitli özel şirketlerde iş hayatını sürdürdü.

KİMDİR, NE ZAMAN, NEREDE DOĞMUŞTUR?

Yazar Adil Yıldırım, 6 Ocak 1982 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun oldu.

Milano Teknik Üniversitesi'nde Uluslararası Pazarlama Bölümü'nde Yüksek Lisansını tamamlayarak Birleşmiş Milletler Roma Ofisi'nde ve ardından İtalya'da Roma ve Torino merkezli çeşitli özel şirketlerde çalışma hayatını sürdürdür. Adil Yıldırım, yazma serüvenine hikayeler yazarak başladı. Yıldırım’ın kimi eserleri, İtalya’da gazetelerin hafta sonu eklerinde ve internet bloglarında yayınlandı.

Kendisi şu anda Milliyet’in hafta sonu eklerinde Adil’e Sor adlı köşeyi hazırlıyor. Beyaz TV’de Nur Viral’ın programında yer alıyor. Ve kendi sosyal medya hesaplarında sürekli olarak kadınların kendilerine erkeklerin dünyasına dair sorduğu sorulara gözlemleriyle yanıt veriyor. Zaman zaman da yaşananları erkeklerin bakış açısından dile getiriyor.

SOSYAL MEDYA HESAPLARI NEDİR?

Adil Yıldırım Facebook Hesabı: https://www.facebook.com/adilcann.yildirim

Instagram: adilyildirimyazar

 Youtube: Adil Yıldırım

Twitter: @mentoradilyldrm

HANGİ KİTAPLARI YAZDI?

50 Maddede İlişkiler, Şeytan Tüyü , Medcezir, Zamanın Sessiz Ruhu ve Gecede Saklı Yalnız Aşklar kitaplarını yazmıştır.

50 MADDEDE İLİŞKİLER NASIL BİR KİTAP?

50 Maddede İlişkiler'de eşinizle doğru bir iletişim kurmanın ve mutlu bir ilişkinin sırrını açıklayan Adil Yıldırım, kadınlar ile erkeklerin düşünce ve duyguları açısından ne gibi farklılıklar gösterdiğini; hangi erkeklerle ciddi ilişki düşünülebildiğini, hangi erkeklerden koşar adım kaçmanız gerektiğini; erkeklerin davranışları ve sözlerinin kadınlara neler anlattığını, kadınların ne anlayacağını; erkeklerin kadınlara ve ilişkiye bakış açısının nasıl olacağını; gerçek aşkın nasıl anlaşılacağını, kadın-erkek ilişkilerine dair tüm bilgilerini bu kitapta paylaşıyor.

ŞEYTAN TÜYÜ’NÜN KAHRAMANI MERT ATALAY

 Adil Yıldırım ‘Şeytan Tüyü’ programında anlatmak istediklerini Mert Atalay adlı karakter çerçevesinde anlatıyor.

Kırk yaşlarında, burjuvanın aristokrat kanadında büyümüş, varlıklı, kibirli ve aslında narsist bir adam. Kendisi dışında kimseye saygısı olmayan, ruhundaki iyilik kırıntılarını yıllar önce kaybetmiş ve seks hayatında kendini şiddetle ortaya koyan şeytani ruhuna âşık olan biri, Mert Atalay.

O, yoluna çıkan herkesi alt etmek için gözünü asla kırpmayacak ve bunu yapmak için elindeki tek koz hayatı boyunca yakasını bırakmayan şeytan tüyü.

 MEDCEZİR’DE ASLA UNUTULMAYANLAR KONU EDİLİYOR

Yıldırım'ın, “Zamanın Sessiz Ruhu” ve “Gecede Saklı Yalnız Aşıklar” adlı kitaplarının ardından bu kez, tüm duyguları,tüm aşkları, ,aşkı,tutkuyu,sonu gelen evlilikleri,asla unutamadığınız eski sevgiliyi ve yaz aşklarını filtresiz hali ile ele aldığı 3. kitabı “Med Cezir” okurları ile buluşuyor…

İkili ilişkilerde sağlıklı iletişimin püf noktalarını anlatan ve okurlarının “hayata ışık tutan adam” diye nitelendirdiği Adil Yıldırım, “Med Cezir” in daha evvel çıkan 2 kitabının devamı niteliğinde olduğunu vurguluyor. “Bu yaz sıcak geçecek” sloganıyla çıkış yapan roman bir kez daha erkek ruhunun kapılarını kadınlar için aralıyor.

ZAMANIN SESSİZ RUHU’NDA EŞŞİZ BİR AŞK HİKAYESİ

Adil Yıldırım bu defa spiritüel bir roman ile okuyucularını selamlıyor. Dört kitaptan oluşan serinin ilk romanı 'Zamanın Sessiz Ruhu', altmış beş yaşındaki bir İtalyan bankacının, Roma'da tanıştığı Müzeyyen Hanım'a âşık olup İstanbul'a taşınmasıyla başlıyor ve onun hikayesine odaklanıyor.

GECEDE SAKLI YALNIZ AŞKLAR İLE İLİŞKİLER DÜNYASINA İLK ADIM

Adil Yıldırım, Doğan Kitap’tan çıkan ilk kitabı ‘Gecede Saklı Yalnız Aşklar’da aşka ve ilişkilere farklı bir bakış açısı getiriyor.

“En büyük cesaret yaşamak… Bu konuda çok ciddiyim. Hiç tanışma fırsatı bulamadığım tek bir insanla aynı duyguyu paylaşmak ümidiyle yazdım romanımı” diyen Yıldırım, “Hissettiklerimi gizlemeden dile getirmeme cesaret deniyorsa, daha fazlasını da yapabilirim. Duyguyu paylaşmak ekmeğini paylaşmak gibidir; insan bir kez bunu yapınca artık yalnız yemek istemez” dedi.

Yazar, kitaptaki, ‘Bazı kadınların aşkı erkeği ürkütür’ sloganın içeriğini de şöyle açıkladı: “Erkekler kendilerine âşık olan kadından ürkmezler; yapacağı baskıdan ürkerler. Bir erkeği değiştirmeye çalışmak bir kadının yapabileceği en temel hatadır. Romanımda Bora’yı ürküten nokta özünde erkekleri ürküten duygu ile aynı; birçok kadınla rahatça birlikte olmasına rağmen o sadece bir kadında tutuklu kalmış.”

TAKİPÇİSİNİN GÖZÜYLE ADİL YILDIRIM

 Adil Yıldırım’ı bir takipçisi şöyle anlatıyor: “Son derece bilgilendirici buluyorum kendisini. Aslında ilişkilere dair hep bildiğimiz ya da bildiğimizi sandığımız şeylere değiniyor ama farklı bir bakış açısı ve üzerinde çok durduğu "üslûp" ile ele alınca doyurucu bir şey çıkıyor ortaya.

Sırtlan erkeklerden bahsediyor mesela; kadınlara erkekler cephesinden haberler sızdırıyor, bilgiler aktarıyor. kendisi de son derece empatik, kadın ruhundan anlayan, efendi bir adam. Normal şartlarda kitabı çıkmış ve ilişkiler adına ahkâm kesen tipleri dinlemekten çok uzak birisi olarak, videolarını izleyip sohbet ediyor havasıyla kendimce farklı bakış açıları ediniyorum. "Hmm şurada doğru, burada eksik kalmışım..." diyebiliyorum.

Genel olarak kadınlara hitap etse de erkeklere de kadınlar açısından yeni bir pencere açtığını düşünüyorum. fakat kendisi iyi bir gözlemci olduğu kadar iyi bir de dinleyici-okuyucu. Okurlarının, yorum yapanların, kendine mesaj atanların hakkını yemeden tek tek ele alıp yeni konularını bu doğrultuda hazırlıyor. Kendinden örnekler veriyor ya da yakın çevresinden. İletişimin ve üslûbun ne kadar önemli olduğu hususunu her seferinde altını çiziyor. Bu kadar gereksiz insanın başlık altı dolup taşarken bu adamın söylediklerine kulak verilmeli, hakkında daha çok konuşulmalı."