Kısa kısa…

Bu ülkede gündem o kadar yoğun ki, hangi birine bakacağını şaşırıyor insan. Birgün bakıyoruz papaz krizi, telekom krizi, birgün bakıyoruz uçak krizi… Ve ertesi gün başka şeyler çıkıyor, ne papaz kalıyor, ne başka birşey. Sorun çıkıyor ama, ilginç bir şekilde sanki kendiliğinden bitiveriyor. Sahi, papaz işi ne oldu?
*** 
Bugünlerde de halk bankasının akşamın bir vaktinde düşük kurdan döviz satmasını konuşuyoruz. Dışarıdan kaynaklıymış o da!Artık hiçbirşeye şaşırmam diyordum ama hala şaşırabiliyorum. Yarım saat içinde 1763 müşteri 4.6 milyon dolar satın almış. İyi ki çabuk farketmişler! 
Hani bizim allahımız vardı, yastık altında, yorgan üstünde ne kadar döviz varsa bozdurup, yenecektik dış güçleri? Bir de açıklamaları dinlerken şunu çok merak ettim. O saatte (22:00 sıraları)döviz kurlarında bir gelişme var mı diye merak etmiş olsaydım, bankanın sitesine girip, dövizin düşmesini beklermiydim acaba?! 
*** 
Kaç gündür anneleri düşünüyorum. Yıllardır her cumartesi toplanan, kayıp çocukların annelerini…Düşünün ki bir annesiniz, çocuğunuz eşcinsel olabilir, lezbiyen olabilir, uyuşturucu batağına saplanmış olabilir, özürlü olabilir, terör gurupları tarafından kandırılmış olabilir. Peki bütün bunlar sizi anne olmaktan men edebilir mi? Hangi anne çocuğunu istemediği şeyler yaptığı için terkedebilir? Eğer suç işledi ise kanunun öngördüğü cezayı çeker. O annelere, evlatlarına ne olduğunu, nerede olduğunu bildirmek zorundasınız. Zira o analar, çocuklarının ölüsünü, mezarını bulsa sevinecekler. 
Böyle masum bir eylemi terör propagandası olarak yansıtmak, sessiz eylemlerini engellemek, demokratik bir ülkeye yakışmıyor. Unutmayın, seçim vaadlerinizi sıralarken”daha fazla demokrasi”diye söz veren sizlersiniz. Burada yine merak ettiğim şeyler var; Bakanlar, başkanlar, ve diğerlerinin aile yakınlarından, çocuklarından, eşlerinden bugüne kadar hiçbir şey için tepki gelmedi. Bugüne kadar olan biten hakkında kimse görüş bildirmedi. Ben bunu gerçekten çok tuhaf buluyorum.   
*** 
En çok konuştuğumuz şey pahalılık ve işsizlik. Yaz bitiyor, eylül ayına girdik. Okullar açılıyor, ısınma derdi başlayacak. Ardarda zamlar geliyor. Yazın birçok insana istihdam sağlayan turizm sektörü yavaşlayacak. Bu sektörde çalışanlar işsiz kalacak. Öyle görünüyor ki bu kış çok     zor geçecek. 
*** 
Hiç iyi şeyler yok mu derseniz, elbette ki var. Güzel bir açıklama duyduk sonunda! Milli Eğitim Bakanı, yeni dönemde öğrencilere Atatürk’ün daha fazla anlatılacağını, milli bayramlarımızın okullarda yeniden kutlanacağını açıkladı. Böyle bir talimat, benim gibi birçok kişiyi mutlu etti. Gözlerimin önünden okul yaşlarımızda törenler için giydiğimiz kırmızı mini etekler, beyaz t-shirtler geçti. 23 Nisanları kutlarken ellerimizde bayraklarımızla, ülkemizin her yöresinin kıyafetleri ile kilometrelerce, gururla yaptığımız yürüyüşler geçti. Umarım bundan böyle milli bayramlarımızı eskiden olduğu gibi coşkuyla kutlarız. 
Sevgiyle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi