Bahadır Sügür

Bahadır Sügür

Korona günlerim - 1

Geçtiğimiz Cuma gecesinden bu yana evde karantinadayız... İnsanın psikolojisi bozuluyor mu? Hayır!

O kadar dost biriktirmişiz ki, bugün ben bu köşeyi yazarken bile Pazartesi olmasına rağmen ne telefonlarımız sustu, ne mesajlarımız son buldu. Allah herkesten razı olsun. 

Eşimin çalışma arkadaşlarının testlerinin pozitif çıkması üzerine kısa süre içerisinde eşimin sonuçlarını beklemeden evde izolasyon kurallarını uygulamaya başladık. Cuma günü eşimin pozitif sonucu sonrasında da İlçe Aile Sağlığı Merkezi Filyasyon Ekibi devreye girdi ve gece 23.00 sıralarında bizi evde ziyaret etti ve testlerimizi yaptılar. Pandeminin başından beri evde mümkün olduğunca tedbirli davranmanın sonucu mu, yoksa Corona'nın kişi seçmesi mi bilinmez ama, kızım, oğlum ve benim ilk testlerimiz negatif çıktı. Şimdi ikinci testleri bekliyoruz. Beşinci günde yapılacakmış. 

Psikolijik mi yoksa belirti mi bilmem ama sırt ağrılarım var. Ya da kadınların ev işlerini hafife alan biz erkeklere bir ders mi? Gerçekten evde yemekleri yapmak, meyve suyu ve benzeri bir dünya iyi geleceğini düşündüğünüz şeyleri hazırlamak için yorucu günler mi buna sebep yarın belli olacak. 

Lakin düşünsenize, eşinizi bir odaya kapatıyorsunuz, yiyeceğini, içeceğini, her şeyi kapının önüne bırakıyorsunuz. Yüzünü bile göremiyorsunuz. Evin içinde maske ve eldiven ile geziyorsunuz. Her yerden daha güvenli olduğunu düşündüğüm evimde... 

Binlerce mesaj ve telefon geliyor. Herkes soruyor neler yaşadığımızı... Özellikle belirtilerin neler olduğunu öğrenmek isteyen çok fazla. 

Gözlemlediğim belirtiler, ilk başta baş ağrısı! Ardından hapşırma! Ve daha sonrasında halsizlik. Ve en son da öksürük diyebilirim. Lakin öksürüğü hafife alınacak türden değil. Diğer yandan şu an karantinada olan arkadaşlarım ile de yaptığım görüşmelerde onlarda da durum aynı. Bir evde ya bir kişi yada iki kişi pozitif. Diğerlerinde bir şey yok. Lakin ikinci testler çok önemli. 

Odadan odaya kapı önünde konuşmanın haricinde bazen çok kızdığımız şu teknoloji olmasa ne yapardık diye düşünüyorum. Sık sık görüntülü konuşma yapmak zorunda kalıyoruz. Eşimin durumunu gözlemlemek açısından teknolojiden başkası yalan oluyor yani. 

Herkesin en büyük korkularından bir tanesi benim de bu illet virüsü kapmam. Hipertansiyon Hastası olduğum için hafif anlatamayacağım konusunda tereddüteyiz. Elden gelen tek şey, Allah'tan hayırlısını dilemek. 

Basit bir şeymiş gibi görünse de hiç öyle değil, inanın bana... En sevdiğiniz bir başka oda da ve siz onun yanında olup moral bile veremiyorsunuz. Bildiğiniz bir hapishane hayatı. Rabbim hastane odalarından sakınsın. Ama o da olabilirdi. 

Ancak, gördük ki; 

Çok dostlar biriktirmişiz. Kapıya gelip bir şeyler bırakanlar mı? Her an arayıp " Bir şeye ihtiyaç var mı? 24 saat ne lazım olur ise..." cümlelerini binlerce kişiden duymak. 

Bakandan tutun da milletvekillerine, siyasi parti genel başkanlarından tutun da onlarca ilçe belediye başkanına varana kadar arayan siyasi erkana da ayrıca teşekkür ediyorum. Siyasi parti ilçe başkanlarımız ise cabası... 

Diğer yandan İlçemizin benim için çok değerli olan vatandaşları ve özellikle o minicik sesler!

" Bahadır Amca Lütfen İyileş" diyen o minicik sesler bile bambaşka bir moral oluyor insana...

Ve bu arada zaten usta bir aşçı olduğum bilinir ama, sanırım bu karantina günleri sonrası televizyonlardaki yemek programlarına çıkabilecek dereceye ulaşacağım gibi geliyor.

Kısacası karantinaya girdiğimiz ilk günden bu yana geçen sürede yanımızda olan tüm dostlara teşekkür etmek boynumun borcu. Rabbim kimseye bu günleri yaşatmasın. İkinci test sonrasına kadar yaşadıklarımızı da ayrıca sizlere aktaracağım.

Ve İlçe Sağlık Müdürümüz Gökçe Gerçek ve Tüm Personeline, Aile Hekimimiz Abdullah Kerim Ağbeyimize teşekkür etmek istiyorum. Sağ olsunlar. Sadece kendimiz için değil hangi vatandaşımızın sıkıntısını aktardıysak merhem oldukları için...

bahadır sügür

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bahadır Sügür Arşivi