Beyza Şengün
Karanlık Bir Benlik Arayışı: Fight Club'da kimlik, kaos ve özgürlük
Fight Club'da ilk kural neydi? Dövüş kulübü hakkında kimseye söz etmemek! Öyleyse ilk kuralı çiğneyerek yazıma başlıyorum! “Fight Club” filmi, tüm zamanların en çarpıcı filmi, modern toplumun tüketim kültürüne ve bireylerin kimlik bunalımına dair derin bir eleştiri getirdi. Sansasyonel film derin anlamları ve toplumsal eleştirileriyle oldukça ilginç bir konuyu ele alıyor. Tüketim toplumunda özellikle erkeklik kavramını derinlemesine sorguluyor. Aynı zamanda, bireyselliğin kaybolması ve toplumla çatışma temaları üzerinde yoğunlaşıyor.
Chuck Palahniuk’un romanından esinlenilerek, 1999 yılında David Fincher’ın yönetiminde çekilen film uyarlamasıyla geniş bir izleyici kitlesine ulaştı. Hikayesi ve özgün çekim tekniğiyle film kült yapımlar arasına girmeyi başardı. Yayımlandığı ilk dönemde hiç bir gelir elde edilemeyen film daha sonrasında rekora imza attı. Hikâye, isimsiz anlatıcının içsel çalkantılarıyla mücadelesini, nihayetinde tüm düzene başkaldıran bir figür olan Tyler Durden’ı yaratmasını konu alıyor. Tyler Durden'i rolünde Brad Pitt'in inanılmaz hakimiyetine de tanıklık ediyoruz.
Erkeklerin, roller ve arzular arasında sıkışıp kalarak yaşadığı kimlik sorunlarına dair güçlü bir yorum sunuyor
Modern dünyaya ayak uydurmaya çalışan özellikle erkeklerin, roller ve arzular arasında sıkışıp kalarak yaşadığı kimlik sorunlarına dair güçlü bir yorum sunuyor. Anlatıcının(Juck) Tyler Durden ile olan zıtlığı, modern yaşamın insanın benlik duygusunu nasıl parçalayabileceğini gözler önüne seriyor.
Hem roman hem de film, tüketim kültürünü şiddetle eleştiriyor. Anlatıcının başlarda maddi varlıklarına olan takıntısı, özellikle filmin ilk sahnesinde kendi evini IKEA kataloglarında gördüğü mobilyalar ile döşemesi ve sonrasında Tyler’ın kapitalizmi reddetmesiyle çarpıcı bir şekilde karşılaştırılıyor. Bu durum, sahip olmanın ve materyalizmin değerini sorguluyor.
İnsanlar sahip oldukları eşyalar aracılığıyla değil, kimlikleri ve deneyimleriyle var olmalıdır
Filmi karakter üzerinden ele alacak olursak Tyler Durden karakterinin sıkça vurguladığı gibi, insanlar sahip oldukları eşyalar aracılığıyla değil, kimlikleri ve deneyimleriyle var olmalıdır. Bu bağlamda, film bireyin tüketim çılgınlığından ve toplumun dayattığı beklentilerden sıyrılıp aslı olan benliğine ulaşma mücadelesini merkezine alır. Dövüş Kulübü, bu özgürleşme arayışının bir sembolüdür, ancak aynı zamanda kontrolsüz bir anarşi yolunun da kapılarını aralar.
Kendini özgürleştirme çabasının bir noktada tuzağa dönüşebileceği ve bunun farkında olmadan kendi yıkımlarını hazırlaması
Film de ki en çarpıcı düşünce, insanların kendilerini özgürleştirme çabalarının bile bir noktada tuzağa dönüşebileceği ve bunun farkında olmadan kendi yıkımlarını hazırlamasıdır. Film, bireysel özgürlüğün peşinde koşarken bile, insanın kendi içindeki karanlık tarafla yüzleşmesi gerektiğini vurgular.
Hikâyede aşk, bir içsel boşluğun ve aidiyet arayışının bir yansıması olarak karşımıza çıkar
“Fight Club” aşk konusu doğrudan işlenmemiş görünse de aksine aşk konusu anlatıcının gözünde ki perdeyi aralayan gizemli bir silahtır. Hikâyede aşk, bir içsel boşluğun ve aidiyet arayışının bir yansıması olarak karşımıza çıkar. Marla Singer karakteri, anlatıcının hem çekici bulduğu hem de kaçındığı bir figürdür. Aşk ve ilişki, anlatıcının psikolojik sorunları ve Tyler Durden ile olan çatışmalı ilişkisi nedeniyle bir türlü tam olarak yaşanamaz. Anlatıcı kendini tam olarak bulamadığı için ne istediğini de bilememektedir.
“Fight Club” filminde ikonik hale gelen birçok sahne var.
İlk Dövüş Sahnesi (The First Fight), Sabun Yapma Sahnesi, Kendi Kendinle Dövüş Sahnesi (The Fight with Himself), Project Mayhem ve Binaların Yıkımı, İlk Kural: Fight Club Hakkında Konuşma!”: “İlk kural: Fight Club hakkında konuşma!” cümlesi, popüler kültürde bile ikonik hale gelmiştir ve filmin isyankar, gizli doğasını simgeler.
Film konusu bakımından, benlik, kaos, psikolojik çatışma, bilinmezlik aşk gibi temaları yoğun inceler ve bu bakımdan benzersiz bir esere dönüşür. Defalarca izlenebilecek bu yapıma bir göz atmanızı tavsiye ederim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.