"İnsanın kendisini en güçlü hissettiği an, en zayıf olduğu andır." Bu söz bugünlerde, resmi olarak Beylikdüzü İlçe Başkanı olmadan, diline sahip çıkmadan konuşan ve il başkanı ile restleşmeye gidebileceğini zanneden Küçükdoğan'a çok yakıştı.

Beylikdüzü AK Parti İlçe Başkan Adayı Mahmut Küçükdoğan ilçe kongresinde aday gösterileceği açıklanmadan birkaç gün önce partinin üst düzey yöneticilerinden biriyle sohbet ederken aday gösterilebilecek kişinin adını söylemişti. Ve aday gösterilecek isimle görüştüğümde, isminin yazılmamasını özellikle rica etmişti. Gerekçesi ise engellenebileceğine yönelik kaygısıydı. 
Olaydan iki gün sonra Küçükdoğan ismi açıklandığında ben de dahil herkes için sürpriz olmuştu.
Mahmut Küçükdoğan ilçe başkanı olarak atanmamasına rağmen, ertesi günü ilçe binasına giderek mevcut ilçe Başkanı İsmail Damat'ın makam odasını açtırarak, oradan açıklamalar yapmasının çok büyük ayıp olduğunu bile fark edemiyordu.
Kendisi resmi olarak ilçe başkanı olmamasına rağmen, ilçe başkanının makam odasında nasıl kongrede neden aday gösterildiğini açıklıyordu. Erdoğan'ın kendisini bizzat aradığını ifade eden Küçükdoğan; Recep Tayyip Erdoğan gibi siyaset yapmayacağını, kendisinin sanayici işadamı olduğunu, mal alan, mal satan gibi siyaset yapacağını söylediği anda; yaptığı konuşmanın metni ve görüntüsü partinin en üst kademelerine ulaştırılmaya başlanmıştı.
Aynı zamanda bizzat kendisini gece yarısı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aradığının altını çizerek, Erdoğan'a yakın biri olduğunuda ima etmesi; "malını mülkünü, fabrikanı sat, hepsini bir kör kuyuya at dese, atarım"  demesinin nedeni ise gücünü herkese göstermeye çalışmasıydı.
****
Atandığının 2. günü gazetemizde Cengiz Alçayır imzasıyla, "Kaçak çarşı sahibi Erdoğan'ın adayı" spotuyla çıkan haber; Beylikdüzü, İstanbul ve parti kamuoyunun gündemine düştü. Organize Sanayi içersinde 10 yıl önce gündeme gelen 18 kaçak dükkan yeniden gündeme düşmüştü. Herkes tarafından unutulan kaçak dükkan hikayesi, ilçe başkanı olunca yeniden gündem oluveriyordu.
Yapılacak ilçe kongresinde aday gösterileceği 31 Mart tarihinde, İl Başkanı Bayram Şenocak'ın twetiyle gündeme gelen Mahmut Küçükdoğan, 12 Nisan tarihinde yapılacak ilçe kongresinin ertelendiği haberi ile 12 gün sonra fiili olarak "Küçükdoğan dönemi" başlamadan bitivermişti.
Kongrenin ertelendiği duyurulduğunda, Küçükdoğan döneminin kapandığını gazetemiz Damga'nın internet sitesinden ve gazetemizden kamuoyuna duyurduk.
****
Dört şey Küçükdoğan'ın sonunu hazırlamıştı.
1- 18 kaçak dükkan,
2- Erdoğan gibi siyaset yapmayacağını, mal alan ve mal satan gibi siyaset yapacağını açıklaması,
3- Her konuşmasında arkasında Erdoğan'ın olduğu açıklamasını yapması,
4- Perşembe akşamı il binasında ilçe yönetim kurulu listesine son hali verilme çalışmalarında, masada Mustafa Günaydın ismine; İl Başkanı Bayram Şenocak'ın karşı çıkmasına rağmen, atandığı günden itibaren arkasında Erdoğan'ın olduğuna duyduğu özgüven patlamasıyla sahip çıkması.
Daha kongre yapılmadan ilçe başkanı gibi davranan Küçükdoğan'ın yaşadıkları birilerine ders olur mu bilemem. Bildiğim tek şey Küçükdoğan için çok büyük ders olduğudur.
****
Küçükdoğan şunları unutmuştu
Bir, siyasetçinin öncelikle diline sahip çıkması gerekir.
İki, herkese ne kadar kudretli adam olduğunu göstermek için arkasında Erdoğan'ın olduğunu söylemesi en zayıf noktası olduğunu unutmasıdır.
Üç, Erdoğan gibi siyaset yapmayacağını söylemesi, ticaret yapar gibi siyaset yapacağını söylemesi tüm okların kendisine yönelmesine neden olduğunu görememesi.
Dört, ilçe kongresi yapılmadan İlçe Başkanı İsmail Damat'ın koltuğuna oturmasının bir nezaketsizlik olduğunu fark edememesi.
Beş, kendisini ziyaret eden herkesi, önünü kapatmadığı bir yelekle karşılaması. Bunu psikolojik bir üstünlük olarak göstermeye çalışması. 
Altı, en güçlü olduğu anının en zayıf olduğunu fark edemediği için, masada "Mustafa Günaydın ismi liste yer alacak" diye, kendisinden çok daha güçlü olan İl Başkanı Şenocak'a meydan okuması.
Yedi, Günaydın isminin liste de yer alamayacağını görünce "istifa ederim" dediğinde, Şenocak'ın dilekçeni yaz restini görememişti. Halbuki, daha ilçe başkanı bile değildi, istifa edeceği bir görevi olmadığının farkında bile olmaması en büyük hatası oldu.

İlçe başkanı olacak ismi, Şenocak destekliyor!
Önümüzdekİ hafta yapılacak olan ilçe kongresinde, kendisinin ricası üzerine yazmadığım isim, büyük ihtimalle ilçe kongresinde ilçe başkanı olarak açıklanacak. Arkasında ki en büyük destek de, İl Başkanı Bayram Şenocak olacak. İlçe yönetim kuruluna kimlerin gireceği ise yeniden tartışma konusu olacak. Küçükdoğan'ın listesinde yer alan isimlerin en az yarısının da yeni liste de yer alacağını şimdiden söyleyebilirim. 
Boşuna dememişler. En güçlü olduğunuz an, en zayıf olduğunuz andır. Hayatın deneylenmesinden damıtılarak gelen bu gerçek, Küçükdoğan için yeni bir deneyim oldu. Birkaç yıl içersinde başkaları için de aynı şey olacağını şimdiden söyleyebilirim. 
Ayrıca, mevcut İlçe Başkanı İsmail Damat, "yeniden ilçe başkanı olabilirim" diye hayal görüyor olabilir. O'nun için olan tek şans bir hafta daha fazla ilçe başkanı olarak görev yapacak olmasıdır.  
Son söz: Bugün AK Parti'de Erdoğan dışında kimsenin önemi yoktur. Çünkü Erdoğan isminin, ülkenin varlığıyla özdeşleşmesi bilinçli ideolojik bir tercihtir. Devlet, vatan, millet kavramı Erdoğan ismiyle bütünleştirilmiş, parti ise sadece devleti yönetmek için seçimleri kazanmakta bir araçtır. 
AK Parti artık Erdoğan varsa yoluna devam edebilecek, Erdoğan olmadığında ömrünü tamamlayacak olan bir partidir. Ve asıl soru şudur. Bugün Erdoğan olmadan AK Parti seçimlere katılsa yüzde kaç oy alır? 
Onun içindir ki, parti de kimsenin kendisini vazgeçilmez sanmasının bir önemi yoktur. Galiba partinin tüm yönetim kademisinde bulunanlar da bu gerçeği çok iyi biliyorlar.