Faciadan kurtuldular! 5 yıldır ruhsatı olmayan bina çöktü...

Faciadan kurtuldular! 5 yıldır ruhsatı olmayan bina çöktü...
İstanbul Zeytinburnu Sümer Mahallesi'nde bulunan Hilal Apartmanı dün sabah 10.30'da çöktü. Bir daire sahibinin, önceki gece binada çatlama sesleri duyması üzerine apartmandan 19 kişinin tahliye edilerek büyük bir facianın yaşanmasına engel olduğu öğrenildi. Öte yandan 5 katlı binanın yapı ruhsatının bulunmadığı da ortaya çıktı

Zeytinburnu’nda bu sabah 6 daire ve bir dükkandan oluşan 5 katlı Hilal Apartmanı, dün saat 10.30'da çökerek yerle bir oldu. Olay yerine giden kurtarma ekipleri yaptıkları araştırmalarda enkaz altında kimsenin bulunmadığını belirledi. Binada ikamet eden Kadir Yılmaz’ın yetkililere, dün gece saat 23.00 sıralarında çatlama sesleri duyduklarını ve camlarda kırılmaların olduğu için evi terk ettiklerini, binada kimsenin kalmadığını, toplamda 19 kişinin tahliye edildiğini söylediği öğrenildi. Adrese dayalı nüfus kayıtlarından bina sakinlerinin telefonlarına ulaşan yetkililer de, binada kimsenin kalmadığını teyit etti. Öte yandan yapılan araştırmada, binanın 1995 yılında inşa edildiği ve yapı ruhsatının bulunmadığı belirlendi. Olaydan sonra alanda güvenlik önlemi alınırken Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından çöken bina etrafındaki 4 binanın boşaltıldığı ve tespit analizlerine başlandığı bildirildi.

Bizim için büyük şans

Enkaz kaldırma çalışmalarının devam ettiği alanda İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Zeytinburnu Kaymakamı Zekeriya Güney ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy inceleme yaptı. Belediye Başkanı Arısoy, incelemenin ardından açıklamalarda bulundu. Arısoy, "Zeytinburnu Sümer Mahallemizde bir bina, bugün saat 10.32'de yıkıldı. İçeride oturan hemşerilerimizden aldığımız bilgiye göre, gece binada bir çatırtı meydana gelmesi üzerine, bina geceden boşaltılmıştı. Allah'a sonsuz şükürler içindeyiz, herhangi bir can kaybımızın olmaması bizim için büyük bir şans. Görüldüğü üzere devletin bütün birimleri, kaymakamlığımız İl çevre ve Şehircilik Müdürlüğümüz, AFAD'dan sorumlu vali yardımcımız, arama kurtarma ekiplerimiz buradayız. Şu anda enkaz kaldırma çalışmaları yapılıyor" dedi.

Pazar kurulacaktı!

"Yıkılan binanın etrafındaki 4 binadaki 33 daire şu anda nüfustan tahliye edilmiş bulunmakta" diyen Arısoy, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın enkaz kaldırma çalışmalarıyla birlikte oradaki fiziki gözlemden sonra o binaların yeniden oturulup oturulamayacağına karar vereceğiz. Burada, normalde kısıtlama olmasaydı pazar kurulacaktı. Kısıtlama dolayısıyla pazar da yoktu. Bunu bütün hemşerilerimizin oturduğu binaların risk durumu ile ilgili bir vesile saymak lazım. Belediye olarak Valiliğimiz ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile birlikte Zeytinburnu'ndaki yapıların güvenli hale getirilmesi için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Yapı stoku sıkıntılı

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu da Zeytinburnu Sümer Mahallesi’nde çöken binanın enkazında incelemelerde bulundu. İmamoğlu, inceleme sonrasında, alanda görev yapan gazetecilerin sorularını da yanıtladı. “Hepimize geçmiş olsun” diyen İmamoğlu, “Ne yazık ki İstanbul'un, var olan belki de en büyük tehdidini, yine bu akşam yaşanmış olduk. Ne yazık ki İstanbul'un bu sıkıntılı yapı stokundan her ortamda, her yerde bahsediyoruz. İstanbul'un hangi kaynağı; ülkemizin, hükümetimizin, şehrimizin hangi kaynağı var ise en ciddi çabayı, işbirliği içerisinde bu alanda vermemiz gerektiğini, her ortamda söylüyoruz. Bugün de yinelemiş olalım” İfadelerini kullandı.

200 bine yakın riskli yapı

Yıkılan binanın ruhsatsız olduğunu hatırlatan İmamoğlu, "Allah korusun, şu anda burada bambaşka bir manzara ile karşı karşıya kalabilirdik. İnsanlarımızın farkına varmasıyla, can kaybı olmadan süreci atlattık. Valiliğimizin, AFAD'ın koordinasyonunda, belediyemizin bütün birimleriyle şu an buradayız, başta itfaiye olmak üzere. Yanı sıra, biz de hızlıca çevrenin tetkiki ile ilgili kendi birimlerimize talimat verdik. Yakın çevrede yapı stoku ile ilgili biz de kendi analizlerimizi yapıyoruz ve hızlıca alınması gereken tedbirler var ise, bunları da valiliğin oluşturduğu kriz merkezinde gündeme taşıyor olacağız. Ama günün sonunda şu net: İstanbul'un en kritik meselesi, çare bulmak zorunda olduğumuz en kritik meselesi, bizim tespitlerimize göre, 200 bine yakın riskli yapının bir şekilde dönüştürülmesi. Ve bu, bir seferberlikle olur. Tekrar altını çizeyim; bunun siyaseti olmaz. Bunun A,B,C,D partisi olmaz. Bunun A,B,C,D kişisi olmaz. Hep birlikte, ağız birliğiyle bu süreci çözmeliyiz diye ifade ediyoruz. Yoksa her kurum, elinden geleni yapıyor. Ama bu, seferberlik duygusuyla çözülmeli. Yöntemlerimiz var. Allah korudu. Can kaybı olmaması sevindirici. Umarım, başımıza bu işler gelmeden, bir an önce bu süreci hep beraber çözüme kavuştururuz."

Bize başvuru yapılmadı

İmamoğlu, “Bu binayla ilgili daha önceden başvuru oldu mu size yönelik" sorusuna, “Yok. Biz, şu anda bir tetkik çalışmasının içindeyiz. Zeytinburnu da bunlardan bir tanesi. Tetkik, belli bir sıralamaya da geliyor. Silivri, Avcılar bitirildi; Küçükçekmece, Beylikdüzü, Büyükçekmece çalışmaları sürüyor. Oradan bu tarafa doğru Bakırköy, Zeytinburnu geliyoruz… Bu, bizim kendimizce aldığımız birebir yapı stokunun analizi ile ilgili bir karar sonucu yaptığımız çalışmalar. Ama burayla ilgili bize, hiçbir başvuru ya da ihbar gelmemiştir" yanıtını verdi.


BİZİ EVLERE BİLE SOKMUYORLAR!

İmamoğlu, “Yıkılan binanın olduğu yerde pazar kuruluyor. Fatih ve Zeytinburnu gibi bölgelerde kentsel dönüşümle ilgili çalışmalarınız olacak mı” sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Az önce söylediğim gibi, yani ilk kez başladığımız, bir gözlemle değil, birebir yapının içine girip, yapının riskli olup olmadığına dönük ilk kez başladığımız bu tespit çalışması, sadece sayıyı tespit değil, aynı zamanda bu tür riskler varsa, ona dönük ama bizim elimizde olan yetkiyi kullanmak; ama başka mercileri de uyarmak söz konusu var. Bu gündemi kovalıyoruz bu yaptığımız çalışmayla. Ama bu, kolay bir iş değil; 1-1,5 yıla yakın bir zaman alacak. Ciddi de bir bütçe ayırdık. Bunu şu anda sağlama şansımız yok. Şöyle de bir zorluğumuz var: İnsanlarımıza bundan çağrı yapıyorum. Evine girmek istediğimiz, binasına girip tespit yapmak istediğimiz bazı binalara, belediyeler sokulmuyor bile. Yani bu yaşanıyor. Yani insanlar, yüzleşmekten uzak duruyor. İnsanlar hala kentsel dönüşümü bir ticari alan gibi düşünüyor. Bu, ticari bir alan değildir. Evet; devletin, hükümetin, belediyelerin, hepimizin sorumluluğu var, ama unutulmasın ki, dönüşümde en önemli sorumluluk yine vatandaşa da düşüyor. Beraber, paylaşımcı bir biçimde, yani bir ticari kazanç alanı değil bu, insanların canını güvence altına alma alanıdır. Dönüşümü böyle hissetmeli, pazarlık arsası, pazarlık borsası şekline dönüştürülmelidir. Bu manada vatandaşlarıma da lütfen dönüşümle ilgili atılan her adıma saygıyla ve güvenle baksınlar. Zaten devletin kurumları işin içerisinde. Lütfen bir an önce insanlar, kendi çocuklarına, ailelerine güvenli yuvaların sağlanmasını öncelik olarak ruhlarına yerleştirsinler. Biz, öyle çalışmaya devam ediyoruz. Vatandaşlarımızdan da katkı bekliyoruz."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.