İhaleyi alan bedelini öder!

İhaleyi alan bedelini öder!
İBB, eski yönetiminin hazırladığı ‘İstanbul İklim Vizyonu'nu revize etti. Düzenlenen toplantıda konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı İmamoğlu’nun, Kanal İstanbul’un iklim krizine olumsuz etkileriyle ilgili eleştirilerine, "Sayın Başkan, hiç meraklanma. Kanal İstanbul ihalesini hiç kimse almayacak. Alan olursa, çok ağır bedeller ödeyecektir" diyerek destek verdi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB), bünyesinde dünyada sayılı örnekleri bulunan ‘İklim Müzesi’ni de barındıran Kadıköy’deki Müze Gazhane’de düzenlediği “İstanbul İklim Vizyonu ve Revize İklim Eylem Lansmanı”toplantısına katıldı. Etkinlikte ilk olarak, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından hazırlanan “Yok Oluşu Seçme” filmi gösterildi.


Çok ciddi riskler var

Törende konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, tüm dünyanın hayati ve ortak sorunu iklim krizine karşı, İstanbul’un “İklim Değişikliği Eylem Planı”nı kamuoyuyla paylaştı. Tüm dünya gibi, İstanbul’un da iklime bağlı çok ciddi risklerle karşı karşıya olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Bilim insanları, önümüzdeki dönemde dünyada sıcaklık artışlarını, 1,5 ile 2 derece ile sınırlandırılmazsak felaketler yaşanacağına işaret ediyorlar. ‘Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’ IPCC’nin 6. raporunda, küresel ısınmanın daha önce görülmemiş bir seviyede olduğu belirtiliyor. IPCC, sıcaklığın 2 derecenin üzerine çıkması halinde, çok yıkıcı etkilerin olacağını ve buradan geri dönmenin imkansızlaşacağını söylüyor” bilgilerini paylaştı.


Revizyon sürecine girdik

İklim krizinin etkilerinin son dönemde ciddi biçimde hissedildiğini aktaran İmamoğlu, yakın süreçte yaşadığımız yangın ve sel felaketleri ile Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorununu örnek olarak gösterdi. “Belki de bu gelişmelerin sonucunda ortaya çıkan ve tüm dünyada hayatı durduran Kovid-19 salgını, hepimize bambaşka bir dünyayı gösterdi. Ne denli zengin, ne denli gelişkin ve teknolojik olarak ne denli üstün olursa olsun, hiçbir ülkenin veya hiçbir kentin bu tür felaketlere hazır olmadığını bizlere kanıtladı” diyen İmamoğlu, küresel ısınmanın kontrol altına alınması konusunda yerel yönetimlerin işlevinin çok daha iyi anlaşılır hale geldiğinin altını çizdi. Göreve geldikleri ilk günden itibaren, İstanbul için bir “İklim Vizyonu” hazırlamaya başladıklarını belirten İmamoğlu, “İstanbul İklim Eylem Planı, ilk olarak 2018 yılında hazırlandı. Ne var ki eski çalışma, çok kısıtlı bir ilerleme hedefliyor ve karbon salınımında, 2030 yılı itibariyle, artıştan yüzde 33 azaltım gibi sınırlı bir ilerleme hedefliyordu. 2019 yılında Kopenhag’ta bizzat katıldığım ‘C40 Belediye Başkanları Zirvesi’nde imzalayarak taraf olduğumuz, ‘Deadline 2020’ taahhüdü uyarınca, İstanbul’un ‘İklim Eylem Planı’nda hızlı bir revizyon sürecine girdik” dedi. 


Ekolojik denge bozulacak

Kanal İstanbul'un ekolojik dengeyi tümüyle bozacak, binlerce yılda edindiğimiz kültürel miras üzerinde yok edici etkiler yaratacak, afet risklerini artıracak, kentli hakkını yok sayan, toplumun ve tüm canlıların yaşam hakkını gasp eden bir proje olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Beton Kanal, yalnızca kentsel değil; bölgesel ve küresel bir iklim tehdididir ve iklim değişikliği ile ilgili çabaları geri döndürme riski barındırmaktadır. Hem şehrimiz hem ülkemiz ve hem de dünya için başlı başına bir iklim tehdidi olan Beton Kanal, iklim krizini artırmakla kalmayacak, bu krize karşı alınmakta olan önlemleri de ne yazık ki şehrimiz adına etkisiz hale getirecektir” diye konuştu. İstanbul’un ikliminde meydana gelecek olumsuzlukların etkisinin, ulusal ve küresel boyutta olacağına dikkat çeken İmamoğlu, kentin iklim vizyonu çerçevesinde belirledikleri 5 temel stratejiyi, “Sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim krizine uyum sağlama kapasitesinin artırılması. İklim adaletinin sağlanması ve iklim krizinin sosyal ve ekonomik etkilerinin azaltılması. İklim krizine ve çevre yönetimine yönelik kurumsal kapasitenin geliştirilmesi. İstanbul'un özgün ekolojisinin ve doğal kaynaklarının korunması, doğasının iyileştirilmesi ve onarılması. Yaşam döngüsünün desteklenmesi, kirlenmenin ve karbon ayak izinin mutlaka azaltılması" dedi.


Dikkatle izledim

Programın son konuşmasını gerçekleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu mavi gezen gezegende, hepimiz geleceğimizi kurtarmak için, daha güzel bir gelecek için mücadele ediyoruz. Elbette ki Büyükşehir Belediye Başkanı’mızın anlattığı, İstanbul için hayata geçirmeye çalıştığı ve İstanbul'un iklimli, doğasını korumaya çalıştığı bir gerçek. Bu vesileyle ben, hepinizin huzurunda İBB Başkanı’mıza teşekkür etmek isterim duyarlılığı dolayısıyla. İki genç çocuğumuz konuştu. Onları da büyük bir dikkatle izledim. Ve tabii BM Genel Kurulu salonuna giren dinozoru da. Aslında o animasyonun bütün televizyonlarda gösterilmesini isterim. Oradaki bir soru, çok önemli: ‘Hadi gök taşı düştü ve biz yok olduk. Ama siz neden kendi sonunuzu getiriyorsunuz? Ve neden önlem almıyorsunuz’ diyor. Aslında soru, son derece haklı” dedi.


Gönlünüz rahat olsun

“Ekrem Başkan’ımız güzel şeyler anlattı. Mücadele için neler yaptığımı söyledi. Hedefleri açıkladı” diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Bunlar son derece güzel şeyler. Diğer belediye başkanlarını da aynı çabayı göstermesi lazım. Çünkü birlikten güç doğar. Bir kriz var. Kriz İstanbul'un mu? Hayır. Türkiye'nin mi? Hayır. Akdeniz'in mi? Hayır. Dünyanın krizi. İnsanlığın geleceği. Bizim dışımızdaki bütün canlıların da aynı zamanda geleceği. O zaman bu mücadelenin her birimiz bir ucundan tutarak ve belli bir zaman dilimi içinde başarıyla sonlandırarak, güzel sonuçlar elde edebiliriz. Bu çok önemli. Kanal İstanbul'dan da söz etti Sayın Başkan. Sayın Başkan, hiç meraklanma. Kanal İstanbul ihalesini hiç kimse almayacak. Alan olursa, çok ağır bedeller ödeyecektir. İster içerden, ister dışardan bu coğrafyaya ihanet etmek üzere açılan bir ihaleyi birisi alıyorsa ve iklim krizinin bu kadar yaygın olarak konuşulduğu bir dünyada, siz hala İstanbul'a ihanet etmeye devam edecekseniz ve bunun ihalesi açılacaksa, o ihaleye giren ağır bedeller ödeyecektir. Bunu herkesin bilmesini isterim. Dolayısıyla bu ihaleyi kimse girmeyecektir. Gönlünüz rahat olsun Sayın Başkan’ım.”


HEPİMİZ ÇOK ZOR BİR HAYAT GEÇİRECEĞİZ!

“Bugün açıkladığımız vizyon ve eylem planında tarif edilen somut adımları, şehir olarak adım atmaz ve iklim krizine karşı dayanıklı bir kent haline gelmezsek, hepimiz çok zor bir hayat geçireceğiz” diyen İmamoğlu, bilimsel veriler ışığında şu öngörüleri ve uyarıları sıraladı: "Yaşlılar ve çocuklar gibi kırılgan gruplarda sıcaklığın artmasıyla ilişkili hastalıklar çoğalacak. Gıda ve su temininde kıtlık yaşanacak. Orman yangınları gibi sıcak dalgalardan kaynaklanan felaketlerin arttığını göreceğiz. İstanbul Boğazı’nda deniz seviyesinin, 45 ila 75 santimetre arasında yükselmesi riskiyle karşı karşıya kalacağız. Bir yandan İstanbul’un ortalama yıllık yağış miktarı yüzde 12 oranında azalırken, bir yandan da yağışların yoğunluğunun yüzde 59’a kadar artması söz konusu olacak. Bunun yaratacağı seller kritik altyapı ve ulaşım sistemleri için büyük bir risk oluşturacak. İstanbul’un biyoçeşitliliği azalacak, yeni zararlıların ve istilacı türlerin ortaya çıkacağını bilim insanları bize aktarıyor. Bütün bunların üstüne, ‘Beton Kanal’ dediğimiz ucubenin şehrimize ekleyeceği korkunç tehlikelerden söz etmek bile istemiyorum."


 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.