Soylu hemen istifa etsin!

Soylu hemen istifa etsin!
İçişleri Bakanlığı tarafından İBB hakkında başlatılan terör teftişiyle ilgili açıklamalarda bulunan Ekrem İmamoğlu, Solu'yu istifaya çağırdı. "Bunları tespit etmiş bakan yerinde oturuyor, gevrek gevrek de bunları basının önünde söylüyor, o kişiler de İBB 'de görev mi yapıyor şu anda?” diye soran İmamoğlu, “Ya ne teftişi sen bakanlıksın, terörist konusunda takdirde bulunmuşsan, netleşmişse tut kulağından götür at hapse” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Merkezi’nde 11 büyükşehir belediye başkanının katıldığı basın toplantısında İBB çalışanları hakkında başlatılan terör teftişiyle ilgili konuştu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya 15 gün önce söz konusu iddiasıyla ilgili bir yazı yazdığını ancak yanıt alamadığını ifade eden İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları sonrasında sosyal medya üzerinden İBB'ye teftişi duyurmasını eleştirdi, "Devlet adabına uygun değil" dedi.

Görevinden istifa etsin

"Bunları tespit etmiş bakan yerinde oturuyor, gevrek gevrek de bunları basının önünde söylüyor, o kişiler de İBB 'de görev mi yapıyor şu anda? Valla hemen İçişleri Bakanı görevinden istifa etsin. Görevini yapmayan İçişleri Bakanı" diyen İmamoğlu, Erdoğan'ı da Soylu hakkında işlem başlatmak için "bir vatandaş olarak" göreve çağırdı. Öte yandan İmamoğlu, "İBB iştiraklerinde bir kişinin işe girmeyle ilgili prosedürleri bellidir. Adli sicil kaydı istersiniz, o kişi bu belgeyi de Adalet Bakanlığı'ndan alır. O zaman İçişleri Bakanı yanlış yere soruşturma açıyor. Soruşturma açması gereken yer Adalet Bakanlığı" diye konuştu. CHP'li belediyeler olarak teftişe açık olduklarını belirterek, "Bizim verilemeyecek hesabımız yok" diyen İmamoğlu, "İstihbarat ben değilim. İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı gitsinler Sayın Cumhurbaşkanı'na bu konuda hesap versinler. Hesap verecek ben değilim" dedi.

Biz ona öğretecek değiliz

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Sayın İçişleri Bakanının terörle ilgili mücadelesini buradan biz ona öğretecek değiliz. Ama yanlış giden bazı hususları aktarmak isterim. İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan zat 12 Aralık günü TBMM'de konuştu İBB'de tam 557 terörist olduğunu iddia etti. Bir gün önce yaptığı konuşmada da Türkiye'de toplan terörist sayılarının 164 olduğunu söylemişti. Neyse tabii her verisi yanlış olan sayın bakana dair şunu hatırlatmak isterim. 12 Aralık'ta bu konuşmayı yapmıştı dün akşam itibariyle tam 2 hafta geçti üzerinden, bu 15 ün boyunca İçişleri Bakanlığı ne yaptı? Ben yaptıkları hususlar konusunda ben hiçbir duyum almadım. İBB olarak bir kısım işlemler başlattık. Devlet adabına uygun bir şekilde bu beyanı ciddiye alarak 15 Aralık'ta benim olurumla teftiş kurulunda bir araştırma ve gerekiyorsa bir soruşturmaya izin verdim. Bu 15 Aralık'ta benim soruşturmaya dair verdiğimizin belgesidir” diye konuştu.

Bakanlık'tan bilgi istedik

“Aynı tarihte ise İçişleri Bakanlığı'na yazı yazdık. Bilgi istedik. Dedik ki bakanlığa bize bu konuda bilgi verin, kimdir bunlar, listeyi yolların biz de gereğini yapalım” diyen İmamaoğlu, “Bir teröristle ilgili bir tespitiniz varsa bunu ciddiye alalım değil mi? Bakanlık buna hiçbir yanıt vermedi. Uyuyan bakanlık dün saat 20.00 itibariyle bu uykudan uyanıp Tweet attı. Tweet atarak hakkımızda bir soruşturma izni işleminin başlattığını duyurdu. Ben açıkçası Twitter'dan bir soruşturma izni vererek başlattığını ilk kez duyuyorum. 15 gün sonra pazar akşamı böyle bir tweetle süreci başlatmak aklına geldi acaba neden?” diye sordu.

Açıklamayı kınıyorum

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın pazar günü konuştuğunu dile getiren İmamoğlu, “İstanbul'da danışma kurulunda konuştu. İstanbul'la ilgili içi siyaset dolu mesajlar verdi. Buradan cumhurbaşkanının bu konuşmasından sayın bakan bir rol kapma çabasıyla ortaya çıktı. Önce İBB Başkanı olarak, İstanbul'da 86 bin çalışanı olan bir belediyenin başkanı olarak bu açıklamayı kınıyorum. Burada bütün terör örgütlerinin kalın puntolu reklamını yapan bir bakanlık! Bu açıklama biçimini de devlet adamına uygun olmadığını, ve bu şekilde atılan adımı kınıyorum. Öncelikle şunu söyleyeyim sizler yıllardır İstanbul'da görev yapan gazetecilerdir. Hangi biriniz sayı ile tespit yapıldıktan sonra bir bakanlığın teftiş başlattığını duydunuz? Yani sayı veriyorsunuz bunlar terörist diyorsunuz hükümde bulunuyorsunuz sonra teftiş başlatıyorsunuz.

Götür at hapse!

Süleyman Soylu'ya sert eleştiriler yönelten İmamoğlu, “Ya ne teftişi sen bakanlıksın, terörist konusunda takdirde bulunmuşsan, netleşmişse tut kulağından götür at hapse. Böyle bir sürecin uygulanması akıllara zarar. Açıkçası bu işin prosedürü bellidir ama siyasetin ve siyaset aklının hatta kendi siyaset kulvarındaki şahsi çıkarların devlet adabının ve bir bakanlık kültürünün işleyişinin önüne geçtiğini net olarak bu davranışta görüyoruz. İBB iştiraklerinde bir kişinin işe girmeyle ilgili prosedürleri bellidir. Adli sicil kaydı istersiniz, o kişi bu belgeyi de Adalet Bakanlığı'ndan alır. O zaman İçişleri Bakanı yanlış yere soruşturma açıyor. Soruşturma açması gereken yer Adalet Bakanlığı. Biz çünkü işe aldığımız her çalışanın adli sicil kaydını isteriz. Dolayısıyla bence bir başka soruşturma açılması gereken yer de bu 557 teröristi tutuklamıyorsa İçişleri Bakanlığı olduğunu düşünüyorum hatta bakanın kendisi olduğunu düşünüyorum. Ben bu denli risk taşıyan güvenliği bu kadar riske taşıdığını gördüğü bir içişleri bakanıyla ilgili bir işlem başlatmıyorsa da ben bir vatandaş olarak sayın Cumhurbaşkanını göreve çağırıyorum” dedi.



 

Millet buna gülüyor

Konuşmasını, "Buradan hepinizin hafızanda tazelemesi gereken bir husus var aynı şahsiyetler İstanbul seçiminde de bütün sandık görevlilerini de terörist ilan ettiler” şeklinde sürdüren İmamoğlu, “Çaldılar dediler sonra dediler ki biz bunu hukuken söylemedik siyasi olarak söyledik. Günün sonunda ne oldu elde var sıfır. Tek bir kişi, bakın seçimin iptal edildiği sürecin öncesinde yine terörist ilan ettikleri binlerce kişiden tek bir kişi ile ilgili ne bir soruşturma ne bir tutuklama ne bir tespit yapıldı. Millet buna artık gülüyor. Bizler iki kere İstanbul’da halkın cevap verdiği yapılan hatadan sonra büyük bir demokrasi dersi vermiş bir süreci yaşamış insanlarız. İstanbul’la ilgili kim konuşuyorsa konuşsun 16 milyon insanın huzurunda konuşurken dikkatli olmaya davet ediyorum. Biz bugün İstanbul olarak 1 milyona yakın sosyal yardım talebi almış kurumuz. Burada bulunan belediye başkanı arkadaşlarım bunları milyonlarca diyebilecek bir durumdayız. Bu kadar güncel ekonomik ve problemli bir süreci yaşarken İçişleri Bakanlığı’nın ortaya koyduğu bu tavrı tamamen gündemi kaydırma başka yere taşıma çabası olduğunu düşünüyorum. Bizim verilemeyecek hiçbir hesabımız yoktur. Hele hele vatanperverliğimizi, cumhuriyetimize bayrağımıza olan duygularımızı sorgulayacak kişi henüz doğmadı bu topraklarda” ifadelerini kullandı.


 



 

TARİHE NOT DÜŞTÜM!

Erdoğan'a yazdığı mektup hakkında da açıklamalarda bulunan İmamoğlu, “Yanlış bilgilerle konuşan ne yazık ki aldatılan bir cumhurbaşkanımız var ben büyük Türkiye Cumhuriyeti’nin saygı değer cumhurbaşkanlığı makamının yanlış şeyler söylemesini istemediğim için kendilerini bilgilendirmek zorunda hissettim kendimi. Ben ilk defa da mektup yazmıyorum, devletin farklı kurum ve kuruluşlarına şu anda bakanlık yapan birçok bakanın kendi makamında mektuplarım vardır. Çünkü tarihe not düşmeyi severim. Yanlış yapıldığında uyarmayı a severim. Mektup yazarım resmi kayda da bunları sokarım. Çünkü devletin hafızasında kalması gereken hususlardır bunlar. Sayın Cumhurbaşkanı eğer utanılacak mektup arıyorsa ben hatırlatayım 31 Mart seçimlerimde rakibim lehinde cezaevinden rica edilen mektup utanılacak bir mektuptur. Benim mektubun hiç utanılacak bir mektup değildir. Benim mektubum bir uyarı mektubudur. Bundan sonra da yazmaya devam edeceğim. Ama açıkçası benim saygılı ve bilgilendirici bir dilim vardır” dedi.


 



 

O KOLTUĞU TERK ETSİN

Ardından söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, "Bugün istifa etmesi gereken bir içişleri bakanıyla karşı karşıyayız. Sürecin sorumlusu kendisiyken saraya yaranmak için kendini kurtarmak için çeşitli çalışmalar içinde bulunan bir bakanla karşı karşıyayız. Kendisi meclis konuşmasında ifade etti bu suçlamaları yaptı o gün bugündür bize göndereceğini söylediği belgeleri ulaştırmadı. Dün Erdoğan’ı oldukça kızdırmış olsa gerek ki dün alelacele İstanbul’daki toplantıdan sonra hemen bir Tweet’le bir soruşturma başlattığını duyurdu. Bu içişleri bakanının o koltukta oturması zuldür. İçişleri Bakanı'nın amacı saraya yaranmaktır" ifadelerini kullandı. Torun, İçişleri Bakanı Soylu'ya, "Sakın ha sakın bizim hiçbir belediyemizle ilgili öyle gayrı meşru  tespitler içerisine girme. Biz onlardan eminiz tekrar  buradan kendisini uyarıyorum devlet adamı gibi kamu görevine  yakışır hareket etsin, etmiyorsa da o koltuğu terk etsin" diye seslendi.


 

YAPMAYIN BEYEFENDİLER!

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İçişleri Bakanlığı'nın İBB'ye 'terör teftişi' izni vermesine ilişkin açıklamalarda bulundu. “Bu millet sandıkta hür iradesiyle attıkları oyların sonuçlarına el uzatanları her daim cezalandırmıştır. Yapmayın beyefendiler, yapmayın” diyen Akşener, “Dolayısıyla kendi kendinize sandıkta şamar yemenin taşlarını döşemeyin. Türkiye huzursuzluktan bıktı. Türkiye bu gerilimden bıktı. Bu millet ucuz kutuplaştırmalar üzerinden birbirine düşman edilme eylemlerinden bıktı. "Biz artık huzur istiyoruz, işlerimizi doğru düzgün yapmak istiyoruz. Biz artık üretmek, dürüst, namuslu bir biçimde çalışıp, vergimizi ödeyip, istihdam yaratmak istiyoruz. Her dakika başımıza bir iş gelecekmiş tedirginliğiyle bu hayatı sürdürmek istemiyoruz" diyor bu insanlar. Bunlara kulak verin. Benden söylemesi” açıklamasını yaptı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.