Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

“Maskara”

“Maskara bildiğimiz kadarıyla kadınların güzellik malzemesidir. Maskara kirpik boyası, rimeldir. Kirpiklerin boyanması amacıyla siyah pigment, vazelin lanolin, risin yağı, vitaminler ve günlük olarak keratin ile hazırlanmış fırçalı kozmetik ürünüdür. 
Maskara bir de çocukların naif-saf tavırlarıdır. Çocukların yaptıkları sevimli hareketler orada bulunanları, suratsızları bile güldürür; çünkü yaptıkları güzeldir ve sevimlidir, otantiktir. Doğaldır ki onu yapan çocuk olursa! 
Bir de “maskara” vardır ki birilerinin eğlencesidir. Çocukların yaptıkları hareketleri gülünç bulurken ona maskara deriz; ama yetişkin birinin yaptığı ise bir gülümsemedir. 
Yetişkin birinin insanları eğlendirmek, güldürmek ve güldürürken düşündürmek bir yetenek işidir, o sanattır. Oysa birinin birilerine yaranmak için ikiyüzlülük yaparken sergilediği tavır maskaralıktır. 
Maskara, kendisini veya karşısındakini çok utanacak ya da ayıplayacak rezil edecek bir duruma sokar. O aşağılık rezil birisidir. “Maskara”nın yaşam ve toplum ile derdi yoktur; çünkü onursuz, adi kılıklı biri olduğundan her yaptığını, söylediğini, yazdığını doğruymuş gibi savunur. Birileri tarafından her yaptığı şirret ve çirkefliklerde sırtı sıvazlanır. 
Bu satırları okurken okuduğumuz okul; çalıştığımız yer, yaşadığımız ülke ve dünyada maskaralıklara tanık olmuşuzdur. 
Maskara “güzel insan”ın arkasından konuşur, onu sırtından hançerler; karşısındaki kim olursa olsun, hatta dün arkasından sinkaf ettiğine bile yaranmak ister; bulunduğu mevkii koltuğu kaybetme derdi içinde olduğundan güçlülere yaranırken, dostlarını, birlikte çalıştığı insanları ispiyonlar; kendisinde olmayan yetenekleri varmış gibi göstererek çamura bulanır; çevresinin çok ve kendisinin mükemmel biri olduğunu belirtirken, gösteri ve toplantılarda kendisinden başka kimsesi olmadığı görülür; kendini haklı göstermek için hep yüksek sesle konuşur. 
Maskara gerçekçi olanı değil, yalancıyı, ikiyüzlüyü ve sahtekârı destekler; düşünceleri ve insanları ayaklar altına alıp, onları hep maddi çıkarı için kullanır; herkese uyması gereken kurallar koyarken, kendisi ihlal eder. Kendisi gibi ahlaksız aşağılıklarla uyum içinde çalışır; ama hep birinci olmak ister; bunun için onları bile satmaktan kaçınmaz. Hırsları vardır ama egoistçe ama bir hayvan gibi; beyinleri vardır, düşünürler, ama bir yılan ve akrep gibi...
Akrep doğası gereği karnı tok olsa da iğnesini birine sokar. Arı ise doğası gereği petek yapıp içini doldurur.  Biz “güzel insanlar” için ise ihtiyaçlarımızdan dolayı çalışırız. İhtiyaçlar, doğada ayakta kalmak, ayakta kalırken kendimize vakit ayırmaktır. Maskara işte bu dönemde başladı. Roma’yı yakan Neron ile insanları fırında yakan Hitler arasında ne tür fark vardır? 
Dün ölüm fetvası çıkardığı ozanın bugün şiirlerini okumak, gerçekleri dile getiren “güzel insan”ı asmayıp da besleyelim mi diyenin başları sıkıştığında nerede bunlar diyenler; dün eliyle besleyip büyüttüğü canavarın bugün kendisini de korkutmaya başladığında “nerede örgütlü modern toplum” der.   
Yaşarken bir amacımız olmalı“güzel insan temelinde”. Bu nedenle her şeyi göze alabilir sürgünü, sorguyu, işkenceyi, sakat kalmayı, hatta uzun yıllar cezaevinde tutulmayı; buralarda insanlık onuru ayaklar altındadır ama “güzel insan” onurunu ayaklar altına aldırmaz “d i r e n i r” ; ama tahliye olmaya gör ekonomik koşullar “büyük dedemin” belirttiği gibi hepsinden ağırdır, dayanmak zordur, yürek ister, pek azı karşı koyar paranın sultanlığına karşı, diğerleri direnemeyip kapılırken onun seyrine, yaptıkları sizce ne olabilirdi ki “maskaralık”.
Kısaca, “Maskara” dününü hatırlamayıp gelecek için bir beklentisi olmayan günü birlik yaşayan, yaşarken insan olma değerlerini hepten yitiren ucube-garibedir. Dr. K. Dinçmen ’in belirttiği gibi, “Ne acıdır ki genelde insanlar, insan olmanın vakurluğu içinde insancıkların her gün sergiledikleri bu hastaca edindikleri tavrı bir burukluk ile seyretmek durumunda.” İşte bu nedenle W.Reich da ‘toplumsal yaşamda “güzel insan” değerine sahip olanlar “küçük insanlardan” fazla ve güçlü olmalı’ der.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi