Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

Medeniyetler beşiği Anadolu’da çevre koruma tarihi

Türkiye (Anadolu) tarih boyunca çok sayıda medeniyetlere beşiklik etmiştir. Anadolu’da ilk dönem tarım uygarlığı Milattan Önce 6000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Çatalhöyük’teki kazılarda Milattan. Önce 6000’lerden, Mersin civarındaki kazılarda, Milattan Önce 4500 yıllarından kalma yerleşim yerleri ortaya çıkarılmıştır. Dünyanın hiçbir bölgesinde bu kadar zengin kültürel değerlere rastlamak mümkün değildir. 
Türkiye doğal güzellikleri yanı sıra, bitki ve hayvan türlerinin çeşitliliği bakımından da kuzey yarımkürede hiçbir ülke ile karşılaştırılamaz ölçüde bir biyolojik zenginliğe sahiptir. Bütün Avrupa’da 12 bin bitki türüne karşılık, sadece Türkiye’de 9 bin bitki türü vardır. Avrupa’nın endemik (sadece o bölgede yetişen) bitki sayısı 2.500 çeşit iken Türkiye’de 3000 çeşit endemik bitki vardır. Hayvan türleri bakımından da Türkiye zengin yapıya sahiptir. Bütün Avrupa’da 60 bin türe karşılık, Türkiye’de 80 civarında tür hayvan yaşar. Ne yazık ki biz ülkemizin kıymetini bilmiyoruz. Okullarda da bu bilgiler işlenmiyor. Biz hiçbir karşılık beklemeden okullarımızda bunları anlatmaya çalışıyoruz ama onun da önüne setler konuyor. Bunu en güzel Japon’lar yapıyor. Orada bütün çocuklara memleket sevgileri küçücük yaştan başlanarak aşılanıyor. Ülkemizin bu güzelliklerini korumamız lazım. 
Bizde ne oluyor doğası en güzel alanlar ranta açılıyor. Ülkenin Çevre Bakanlığı’da bunu görmezden geliyor. Hâlbuki Ülkemizin böylesine zengin doğal ve kültürel çevresini ve çevre değerlerini korumak için çok sayıda yasal düzenlemeler var. Nedir bunlar? 1- Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu (23.7.1983 tarih ve 2863 sayılı) yasa, kimin mülkiyetinde ve idaresinde olursa olsun, taşınmaz ve tabiat varlıklarının korunmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almak, aldırmak ve bunların her türlü denetimini yapmak görev ve yetkisini Kültür Bakanlığı’na verilmiştir. 2- Orman Kanunu (31.8.1956 tarih ve 6831 sayılı) yasa, doğal olarak yetişen veya emekle yetiştirilen ağaç ve ağaççık topluluklarını orman sayar. Yasa, Ormanları Devletin idare ve tasarrufu altına almıştır. Ormanlara, bitki örtüsüne, orman ve su kaynaklarına zarar verici faaliyetler yasaklanmıştır. Gel gör ki Türkiye’de bunlara göz yumuluyor. 3- Kıyı Kanunu (4.4.1990 tarih ve 3621 sayılı) Kanunun amacı, deniz, doğal ve yapay göl ve akarsu kıyıları ile bu yerlerin sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerini koruma ve toplum yararlanmasına açma, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık tutma konusunu söyler. Buralara yapı yapılamaz, duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık gibi engeller konamaz. 
Yine gel gör ki Trabzon’daki Uzungöl doğal güzelliğinden silinmiş, sahillerimizdeki villalar sahile sahiplenmiş. Yıllar önce bizim burada Kumburgaz sahili de böyleydi. Kumsala binalar konmuş, bahçe duvarları ile denize ulaşmak engellenmişti. Şimdi biraz bu durum düzeltildi. 4- Su Ürünleri Kanunu (22.3.1971 tarih ve 1380 sayılı) kanun. Su ürünleri veya bunları üretenlerin veya kullananların sağlığına zarar verecek zararlı maddelerin bu kaynaklara dökülmemesini içerir. 5- Milli Parklar Kanunu (9.8.1983 tarih ve 2873 sayılı) Kanun amacı, yurdumuzdaki ulusal ve uluslar arası değerlere sahip milli park, tabiat parkı, tabiatı koruma alanlarını seçilip belirlenmesine, karakterleri bozulmadan korunmasına, gelişmesine buraların iskana açılmamasına dikkati çeker. 6- Kara Avcılığı Kanunu (5.5.1937 tarih ve 3603 sayılı) yasa,Türkiye’deki yaban hayvanlarının ve kuşların avlanmasını yasa hükümlerine bağlamıştır. 7- Milli Ağaçlandırma ve erozyon Kontrolü Seferberlik Kanunu (23.7.1995 tarih ve 4122 sayılı) Kanun devlet ormanlarında, arazilerinde, ağaç servetini çoğaltmak; toprak, su ve bitki arasında bozulan dengeyi kurmak konusunda çalışmalar yapmayı içerir. Halbuki biz ne yapıyoruz. 
Kuzey Ormanlarımızda, Maçka Parkında ağaçları bir bir yok ediyoruz. 8- Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Karaname (19.10.1989) Evet bu kurul da kuruldu.     Bu kadar yasaya rağmen dağlarımız delik deşik, derelerimiz kurutuluyor, tarım iflas etti, biz zehirli şeker yiyerek koşar adım kansere gidiyoruz. Hadi hayırlısı. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Utku Kızıltan Arşivi