Eşitlikçi değişim ve yönetsel aklı

Eşitlikçi değişim ve yönetsel aklı
Dünyaya dikkat ediniz insan toplum ve milletler hep korku ve tehditler üzerinden yönetilmek isteniyor bir akıl tarafından. Bu model bize tarih boyunca insanlığı kontrol etmek isteyen peygamber karşıtlarının izlediği modeli hatırlatıyor. Tıpkı Nemrut’un insanları tehditle kontrol altına almak istediği gibi. Oysa Allah kâinatı ve insanlığı yaşam sevinci ile birlikte anlamlandırmıştır. Güneş her sabah heyecanla tebessüm ederek doğar. Hiç siz somurtmuş bir şekilde güneşi gördünüz mü? Hayır göremezsiniz.

Dünyaya dikkat ediniz insan toplum ve milletler hep korku ve tehditler üzerinden yönetilmek isteniyor bir akıl tarafından. Bu model bize tarih boyunca insanlığı kontrol etmek isteyen peygamber karşıtlarının izlediği modeli hatırlatıyor. Tıpkı Nemrut’un insanları tehditle kontrol altına almak istediği gibi. Oysa Allah kâinatı ve insanlığı yaşam sevinci ile birlikte anlamlandırmıştır. Güneş her sabah heyecanla tebessüm ederek doğar. Hiç siz somurtmuş bir şekilde güneşi gördünüz mü? Hayır göremezsiniz.

Güneş her sabah kâinattaki her şeyi her insanı ayırt etmeden aydınlatıyor tebessüm ediyor. Korkutmak üzerinden egemenlik peşinde koşanlar gücü esas alarak sevgi muhabbet kavramlarını hayatın dışına itip korku, telaş, ölüm ve savaş gibi mutsuzluk kokan insanlığı bu kavramlarla büyüleyip kendi güçlerine mahkûm etmek istemektedirler. Oysa insanlığın beklediği, Yaşam sevincini hatırlatacak, kazandıracak kâinatın ve varlığın, korkunun değil, nefretin değil, kinin değil, öfkenin değil sevginin eseri olduğunu, Allah’ın varlığı sevgi ile yarattığını sevgi odaklı yaratma eylemini sürekli kıldığını görmektir.

Dijitalleşme süreciyle insanlığın bu talebi çok daha yüksek sesle ifade edilebilir, uğrunda mücadele edilebilecek hale gelecektir. Bizlerin vazifesi bu topraklardan insanlığa örnek olacak yaşam sevincine odaklı bir medeniyetin referanslarını inşa etmektir. Korku yerine muştu vermeliyiz. Savaş yerine barış içerisinde farklılıklarımızı adalet ve hak ile ahenk içerisinde bir arada tutabilip sevgi ile yaşayabileceğimizi anlatmalıyız.

İşte bu anlamda dijitalin dünyadaki insanlığı birbirine bağladığı etkileşimin çok daha güçlü hale geldiği bu zaman diliminde Türkiye’miz müthiş bir fırsatı yakalamıştır. Bu fırsat insanlığın korkulardan kurtulup yaşam sevinci ve sevgi ile var olabileceğinin ümidinin evrensel bir söz olarak söyleme fırsatıdır. Bunun için önce bizim Türkiye’mizde Türkiye’mize sevdalı her vatansever evladımızın düşünsel ve yaşamsal farklılıklarına bakmaksızın hak, hukuk liyakat ehliyet adalet temelli bir kamu düzeni ve yerel yönetim ve toplum düzenin referanslarını başarmak zorundayız

Bu neden önemli? Bu kavramların esas olduğu kamu ve yerel yönetim düzeninde bireylerin arasında ve toplumsal düzende güvensizlik olmaz, huzursuzluk endişe olmaz. Tam zıttı güven ve huzur olur. Güven ve huzurun olduğu yerde de sevgi barış ve yaşam sevinci ortaya çıkar. Yönetimde bu esaslı olmak zorunda olduğu gibi, yerel ve kamu yönetiminde ülkemizin kaynaklarına güven ve kolaylıkla ulaşabilmede yine aynı şekilde liyakat ehliyet ve adalet tek başına belirleyici olmalıdır.

Kaynaklara ulaşımda bireylerin farklı düşünsel tercihleri yaşamsal tercihleri belirleyici asla olmaz olamamalıdır. Hukukun esas olduğu şekilde her vatandaş şundan emin olmalıdır. Yerel ve kamu kaynaklarına ulaşmada hiç endişem yok. Oyumu bir başka partiye de versem ya da iktidardaki partinin düşüncesinde olmasam da layıksam hukukun emrettiği şekilde davranıyorsam hak ediyorsam adalet mutlaka tecelli eder. İşte bu mutluluğun resmini çizmek zorundayız. Yaşam sevincinin fotoğrafını resmetmek zorundayız.

Değilse, insanlığı bekleyen en büyük tehlike dijital ve devlet mefhumu arasındaki kavgada devletlerin bu değerler esaslı kendini yenilemez ise çökme ve yıkılma tehlikesidir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.