Kağıt gibi haber sıkıntısı da var

Kağıt gibi haber sıkıntısı da var
33 Yıllık bir gazeteci olarak başına oturduğum bilgisayarımın tuşlarına dokunan parmaklarım yazmak istemiyor..

33 Yıllık bir gazeteci olarak başına oturduğum bilgisayarımın tuşlarına dokunan parmaklarım yazmak istemiyor..
Ve bunun neden olduğunu düşünürken benim haber sitemin dışında ulusal basına ait internet sitelerini yetmedi haber kanallarını karıştırıyorum..
Ve parmaklarımın neden yazmadığı, yazmak istemediğini anlıyorum..
Çünkü bu durumun sadece bende değil, her şeyi kontrol altına alıp, kendi teşkilatlarına bağlayan iktidarın korkusunun basın ve medya üzerinde yarattığı gizli ve baskıcı sansürün buna neden olduğunu     anlıyorum.
Yani benim gibi kimse haber yapmak istemiyor, yorum yapıp başına iş açmak     istemiyor..
Çünkü onca sorun varken Leylek yuvasının vinçle taşındığını, falan ünlünün filanla yakalandığını, iktidarın belediyelerinin her şeyi bitirip, okullara çocuk parkları koyduğu haberleri daha kolay ve baş ağrıtmıyor.
Hele birde Al/Yapıştır sitemine uyup valilik, üniversite ve diğer resmi kurumlardan gelen hazır haberler varken ne gerek var çok önemli haberleri görüp yazmaya ve başına iş açmaya..
Ve yazsanız ne olacak, sanki 90 milyonluk ülkede 20 milyon gazetemi satılıyor, kitap mı okunuyor ki?!.
Gazete bayisine giden gazetelerin satılmadan geri iade edildiği bir ülkede başı sıkışınca gazeteci arayanların bir günde gidip, bir gazete almadığını bilen biz gazetecilerin parmakları nasıl yazsın, nasıl haber yapsın, nasıl fotoğraf çekip, görüntü alıp alın ülkenin gerçek yüzü bu desin..
Dese ne oluyor, değişen ne oluyor, muhalefettim ayağa kalkıyor, sendikalar mı var, stk yada aydınlar mı ayağa kalkıyor ki..
Evet, ‘kitap basamayacak halde iken olmayan kâğıdı neden boşuna harcayıp, gazete basalım ki?!.’ diyenlerin sayısının bir hayli azaldığı şu güzelim ülkemde gazeteciyim diyenlerin parmakları da artık haber yazmak istemiyor..
Çünkü her o parmakların kırılacağından, düşünen beyinlerin içeri atılacağından bunlar olmazsa da, ‘O Gazeteci yada         partilimiz değil’ denilip, dışlandığı bir dönem, bir süreç ve bir ülke var         karşımızda..
Bu eser de mevcut iktidarın en önemli eserlerinden biri olarak bizden sonra gelecek olan gazetecilerce yazılır mı bilinmez.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.