Sevilay Yılman: Namussuzluğunu uzman çavuş kimliği mi değiştirecekti?

Sevilay Yılman: Namussuzluğunu uzman çavuş kimliği mi değiştirecekti?
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, Uzman Çavuş Musa Orhan tarafından tecavüze uğrayan Pınar İpek isimli genç kadını köşesine taşıdı, tecavüz olayının bilinmeyenlerini yazdı.

Sevilay Yılman'ın "Namussuzluğunu uzman çavuş kimliği mi değiştirecekti?" başlıklı yazısı şöyle:

Musa Orhan tarafından aleni cinsel saldırıya maruz kalan ve kaldığı bu şiddete dayanamayıp babasının silahı ile intihar girişiminde bulunan İpek Er, 1 aydan beri verdiği yaşam savaşını dün gece kaybetti.

Allah’tan rahmet diliyorum…

Anacığı başta olmak üzere tüm ailesine de sabır.

Gerçekten kabullenmesi imkansız bir acı.

Olaydan haberdar olduğunuzu düşünüyorum ancak neyi ne kadar biliyorsunuz kestiremiyorum zira evet gerçekten trajik bir olay var ortada ama bu olayla ilgili bazı yazılanlar, anlatılanlar da doğru değil.

Ben şimdi size elimdeki belgelerden, öğrendiğim detaylardan hareketle tek tek tüm gerçekleri aktaracağım…

Batman’ın Beşiri ilçesinde yaşayan İpek’in Siirt Jandarma’da görevli Uzman Çavuş Musa Orhan ile yolu Facebook denilen mecrada kesişiyor.

Hem İpek’in hem de Musa Orhan’ın savcılığa verdiği ifadelerden anladığım kadarıyla Facebook'ta yaklaşık 1 yıl evvel başlayan bu tanışıklık kah yazışarak kah görüntülü konuşarak flörte dönüşüyor.

Henüz dış dünyayla pek irtibatı olmayan ve dünyayı sosyal medyadan, internetten, televizyonda, ki o şaşalı magazin programlarından tanımaya anlamaya çalışan İpek’e Musa Orhan’ın anlattıkları ve ruhunu okşayan tüm yazdıkları ilaç gibi geliyor.

İLK GÖRÜŞME KÖYDE GERÇEKLEŞİYOR

Aynen aktarıyorum arada yaşanan o diyaloğu İpek’in ifadesinden; “Bana sürekli benimle evleneceğini, mutlu edeceğini, beni iyi yerlerde yaşatacağını, ailemden isteyeceğini ve aşık olduğunu söylüyordu. Sürekli benimle kaçar mısın? Bana gelir misin? diyordu. Ben de ancak beni ailemden istemesi halinde evlenebileceğimi söylüyordum. 20 Haziran’da ailemle yaşadığım Beşiri ilçesine bağlı Kurukavak Köyü’ne geldi. Benimle gel dedi. Israr etti. Kabul etmedim…”

Ama daha sonra dayanamayıp gidiyor Siirt’e İpek…

Kendisine hiç bilmediği ve merak ettiği o dış dünyanın anahtarını sunacak Musa’ya…

Ondan sonra ise kabus dolu günler başlıyor.

Alçak, namussuz, şerefsiz Musa kendisine sırılsıklam aşık olan zavallı İpek’i pis emelleri uğruna harcıyor.

Ailesinin rızası olmadan bir birlikteliği kabul etmesinin mümkün olmayacağını söyleyen İpek’i birlikte olmaya ikna edemediği için alkol içiriyor.

Daha önce belki şişesini bile görmediği alkolün etkisiyle İpek kendinden geçiyor ve o namussuz da alçakça sahip oluyor genç kıza.

(İpek’in Musa ile beraber olmadan önce bakire olduğu ve yapılan muayenesinde de zorla bir cinsel birliktelik yaşadığı Adli Tıp Raporu’yla kanıtlanıyor bu arada)

Şimdi bazıları diyecektir ki…

Ki diyorlar.

Görüyoruz sosyal medyada bu türden yazılan şeyleri.

“Kendi rızası ile adamın evine gitmişse ve gece kalmışsa tecavüz olarak nasıl değerlendirilir böyle bir durum…”

Değerlendirilir.

Bal gibi de tecavüz denilir İpek’in yaşadığına.

Onun, o alçağın, namussuzun evine kendi isteği ile gitmiş olması İpek’in rızası dışında bir cinsel birliktelik yaşayacağı manasına gelmez çünkü.

İpek o müptezelin, şerefsizin yanına bir hayat kurma, bir evlilik yapabilme hayaliyle gidiyor.

BİR AN İPEK OLUN LÜTFEN…

Duygularını, ruh halini anlayabilmek için bir an kendinizi o kızcağızın yerine koyun lütfen.

Empati yapın ve Batman’ın Kurukavak köyünde yaşayan bir genç kız olarak hayal edin kendinizi.

Yazının devamı için 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.