Tarihin kara sayfaları alçak darbelerle     veya darbe kalkışmalarıyla dolu...
27 Mayıs 1960
12 Mart 1971
12 Eylül 1980
28 Şubat 1997 askeri müdahale ve 15 Temmuz darbesi
tarihimizin en karanlık günleri olarak hep hatırlanacaktır.
Güzel ülkemizde birlik beraberlik içerisinde yaşarkan neredeyse her 10 yılda bir cuntacıların canı istedikçe dış güçlerin verdiği talimatlar doğrultusunda milletimizin iradesine darbe yapmaya kalktılar. Kimileri hazırladı, kimileri izledi, kimileri çanak tuttu lakin olan hep güzel ülkemize oldu.
Darbeci ve darbe destekçileri milletimizi 1960-1980’li yıllarda sağ sol diye 1980-1990 yıllarında dinci laikçi olarak böldüler.
2000-2010 Kürt-Türk diye böldüler. 2020’li yıllarında bizleri nasıl bölmeye çalışacakları da hiç belli değil.
1960’da başaramadınız, 15 Temmuz’da başaramadınız, 2040’ta da başaramayacaksınız. Milletin iradesine darbe yapamayacaksınız. E muhtıra askeri müdaheleler yapamayacaksınız .
Çünkü biz milli duyguları en üst sahfada yaşayan  gerektiğinde mermiye siper, F-16 uçağa ve tanka kafa     tutan bir milletiz.
Hiçbir şey bulamazsak çıplak ellerimizle parçalarız. Ellerimizle Çanakkale Destanı yazdık. Türk, Kürt, Laz, Arap, Çerkez, Alevi Anadolu halklarının kardeşçe yarattıkları direniş destanı tarihe not düştük ve asla unutulmaycak destan niteliğinde bir direniştir.
Lazoğlu, Kürtoğlu, Türkoğlu omuz omuzaydılar, tek yürek tek bilektiler. Çanakkale bizim yüreğimiz, Çanakkale bizim, biz Çanakkaleyiz. Seyit On başılara darbe apamazsınız.
Bölemeyeceksiniz Kürdü Türk’ten Türkü Kürt’ten ayıramazsınız kız almış kız vermişler. 15 Temmuz’da olduğu gibi artık cuntacılar milletimizin darbesinden korksun. İstiklal ve istikbale aşık bu millet kimseye boyun eğmedi ve asla eğmez.
Nice yiğitler verdik bu kara toprağın bağrına vatan     aşkına...  Bir ölür bin doğarız, bizim topraklarımızda kahraman bitmez.
Tüm aziz şehidlerimizin ruhu şad olsun. Vatan sağolsun!