Bu yeni iddiamı bir kenara yazın... AK Parti İstanbul'da iki M.K dönemi...

Son zamanlarda AK Parti'de kurumsal olarak Cumhuriyet kutlamaları, Cumhuriyet yürüyüşleri yapmaya başladı.
Cumhuriyet ideolojisinin yükseltilmesi, AK Parti iktidarına ve Erdoğan'a, Mustafa Kemal Atatürk üzerinden muhalefet yapılmaya başlanılması; iktidarın yerli ve millilik söylemini politika haline dönüştürmesiyle, AK Parti teşkilatlarını ve iktidar temsilcilerini de aynı yükselişe ayak uydurmaya mecbur etti. 
31 Mart yerel seçimlerine gidilirken bu siyasi atmosferde gidiliyor.
İstanbul'da kimin il başkanı, kimin büyükşehir belediye başkan adayı olacağına yönelik olarak akşamdan sabaha isimler değişiyor.
Dünkü yazımda İstanbul ile ilgili yaşanan gelişmeleri yazmıştım. TBMM Başkanı ve eski Başbakan Binali Yıldırım'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından adaylık için ikna edildiğini, Yıldırım'ın da talepleri olduğunu iddia etmiştim.
Yıldırım'ın, İl Başkanı Şenocak'la çalışmak istemediğini, İBB Başkanı Mevlüt Uysal'ın ilçe belediye başkan adayı değil il başkanı olmasını istediğini belirterek, parti içersinde yaşanan gelişmeleri anlatmıştım.

Yükselen dalga M. K....

Dün sabah iki yeni duyum aldım.
Bir, Binali Yıldırım'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yurt dışı gezisine giderken adaylıktan vazgeçtiğini ve TBMM Başkanı olarak kalmak istediğini ilettiğini, Erdoğan'ın da kafasında yedek olarak tutulan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'u aday göstereceğini; iki, İl Başkanı olarak da kendisine Metin Külünk'ün teklif edildiğini ve teklife de sıcak baktığını ve olumsuzluk belirtmediğini paylaşmak istiyorum.
Yükselen dalga Mustafa Kemal...
AK Parti İstanbul'da ise iki M.K'ya teslim edilebilir.

Metin Külünk, teşkilatlara heyacan getirir

Metin Külünk İstanbul'da il başkanı ne olursa ne olur?
Yazın bir kenara, Külünk, karizması ve söylemi ile teşkilatlar da ve sokakta heyacan yaratır.
Teşkilatlarda ki, dedikoduya neşter vurur.
Yorulan teşkilatlara, yerinde dokunmalarla teşkilatları ayağa kaldırır.
Teşkilatlar da gruplaşmaları barıştırır, ortadan kaldırır...
Ve en önemlisini söyleyeyim parti kimi aday yaparsa yapsın, Külünk o'nun kazanması için gecesini gündüzüne katar.
Neden bunları söylüyorum?
Çünkü Metin Külünk'ün yüreğini, heyacanın ı biliyorum.
Ve en önemlisi azmini biliyorum.
Kendisiyle çok şey söyleyebilirim. Ama asıl bildiğim o'nun teşkilatların "abisi" olduğu gerçeğidir.

Orakçı siteminde haklı mı?
Dün Beylikdüzü ilçesiyle ilgili değerlendirmemle ilgili Vehbi Orakçı'nın sitemlerine nail olduk.
Kendisi haklı mı? Haklı.
Kendisine 2009 yılında bir kumpas kurulduğunu ve kumpası parçaladığını aklandığını ve tam 10 yıldır sahada durmadan yorulmadan çalıştığını vurgulayan Orakçı,  kendisine zulüm edenlerin durumunun ortada olduğunu söyledi.
Aday adaylarına bakılırken; vizyon, eğitim, başarı, deneyim ve dürüstlük ilkelerinin baz alınması gerektiğinin altını çizen Orakçı, AK Parti'nin 10 yıllık iktidarının, 5 yıl önce kaybedildiğini, belediyenin ancak kendisiyle yeniden kazanabileceğini ve yarım bırakılan hizmetlerin tamamlanarak, ilçeye yeni bir vizyon kazandırılabileceğini iddia etti.
****
Şunun altını bir kez daha çizelim.
Vehbi Orakçı'nın, tırnaklarıyla kazıyarak geldiği yerde bir iddianın sahibi olması en doğal hakkı.
Ve Beylikdüzü'nde seçimlerin kendisiyle kazanabileceğini söylemesi de o'nun hakkı.
Bir gazeteci olarak da gözlemlerimi yazıyorum. Analizler yapıyorum. Yaşanan gelişmeleri okumaya çalışıyorum. Yanlış değerlendirmeler ve yanlış okumalar yapıyor muyum? Tabii ki...
Ancak inanmadığım bir fikri, değerlendirmeyi birilerine yaransın diye de asla yapmıyorum.
****
İşyerim, evim Beylikdüzü'nde, doğal olarak İstanbul'u yazarken yaşadığım kentle ilgili düşüncelerimi daha özel yazıyorum. Neden daha çok gözlemliyorum, neden daha çok duyuyorum. Ve bu kentin aktörlerini çok yakından tanıyorum.
AK Parti kimi aday yapar? O'nun sorunu. Doğru aday göstermezse kaybeder. Sonrasında kendi içersinde mutlaka bunun tartışmasını yapar. Ancak iş işten de geçmiş sayılır.

Son söz: İstanbul'da iki adaylı bir yarış yapılacak. AK Parti ve CHP'li adayların etrafından bir bloklaşma yaşanacak. Bloklaşma yaşanırken her iki partide doğru adaylar göstermez ise kazanacakları yerleri kaybedebilirler.