Muhalefete sormak gerek! Ülkeyi bu anayasayla mı yöneteceksiniz?

Son günlerde siyaset yine hareketlendi.

İçinde bulunduğumuz ekonomik ve sosyal koşullar, küresel salgın, yakın zamanda yaşadığımız İzmir depremiyle yeniden gündeme gelen deprem hazırlıkları, daha doğrusu yapılmayanlara bir de partilerin içindeki iktidar kavgaları eklenince siyasetin suyu ısındı.

Cumhur ittifakının ana gövdesi AK Partiden ayrılıp parti kuran Davutoğlu ve Babacan’ın acımasız eleştirileri bir yana, en son yaşanan damat krizi iktidar partisini ve Erdoğan’ı iyice köşeye sıkıştırdı.

Kendisine yeni hareket alanı açmak ve gündem değiştirmek isteyen Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayip Erdoğan yeni bir hamle yaparak, ekonomi ve hukukta yeni reformların gerçekleştirileceğini açıkladı.

İktidar ortağı MHP de sıkıntılar devam ediyor.

Kendi içinden çıkıp kısa sürede önemli bir siyasi figür haline gelen İYİ Parti’nin oylarındaki artış, Cemal Enginyurt’un her fırsatta yaptığı ağır eleştiriler ve iktidar partisinin arkasını toplamaktan yorulan Bahçeli’nin son günlerdeki keskin sözleri MHP de de kan kaybına neden olmaya devam ediyor.

Bu duruma çözüm arayan Erdoğan; bir yandan baskı ve tutuklamalarla HDP’yi parçalamaya yönelik girişimlerde bulunurken, diğer yandan İYİ Parti’yi Cumhur ittifakına çekebilmek için çağrılar yaptı.

Bunların hiçbirinden sonuç alamayınca İyi Parti’ye yönelik bir operasyon başlatıldı.

Ümit Özdağ’ın ihracına kadar varan son gelişmeleri bu açıdan değerlendirmek gerekiyor.

Ancak görülen o ki; gerek Kılıçdaroğlu, gerekse Meral Akşener Millet ittifakının korunmasına yönelik azami özen gösteriyorlar.

Millet ittifakının sürükleyicisi CHP çevresinde de ilginç gelişmeler oluyor.

Türkiye Değişim Hareketi lideri Mustafa Sarıgül parti kurma hazırlıklarında son aşamaya geldi. Büyük olasılıkla aralık ayının ortalarında kuruluş başvurusunun yapılması bekleniyor.

Toplumda ne kadar karşılık bulur, hangi ittifakın içinde pozisyon alır, bunları ilerleyen zaman içerisinde göreceğiz.

İyi Partiden ihraç edilen Ümit Özdağ ve istifa eden İsmail Koncuk’un da içinde yer alacağı bir parti kurdurularak İyi Partinin oylarını bölme hesaplarının yapıldığı da söylentiler arasında.

Keza tüm baskı ve yıldırmalara rağmen HDP’yi sindiremeyen Erdoğan’ın son çare olarak yeni bir Kürt partisi kurdurma girişiminde bulunabileceği de ihtimal dahilinde.

Görülen o ki; iktidarın bu haliyle ülkeyi yönetebilmesi iyice zorlaştı.

O durumda bir yandan suni gündem oluşturma yönünde çabalar sürerken, diğer yandan örgüt yapısında köklü değişikliklerin yapılacağı beklentisi var.

Merkez Bankası Başkanıyla Hazine ve Maliye Bakanlığına yeni isimlerin getirilmesiyle birlikte hiç kimsenin karşı çıkamayacağı bir atakla Erdoğan ve ardından Adalet Bakanı Gül “ekonomide ve hukukta reform” yapmak istediklerini iddia etti.

Tam da bu nokta da Ümit Özdağ’dan ilginç bir açıklama geldi.

CHP, İYİ Parti, HDP ve Saadet Partisinin yeni bir anayasa için aynı masa etrafında toplandıklarını” sanki bir suç duyurusu gibi kamuoyuna duyurdu.

Özdağ’ın bu tavrını, iktidar ortaklarının ve özellikle Bahçeli’nin bu konunun üzerine balıklama atlamalarını doğrusu ben hiç yadırgamıyorum.

Onlar görevlerini yapıyorlar.

Asıl önemli olan Millet İttifakının sanki suçüstü yakalanmış gibi “yok biz yapmadık” türünden korkak açıklamaları.

Hem bu iktidarı demokratik yollardan indirip, ülkeyi yeni bir anlayış, yeni bir sistem ve yeni bir anayasayla yönetmeye talip olduğunuzu söyleyeceksiniz, hem de bu konuda yapılan bir açıklama karşısında panik halinde savunmaya geçeceksiniz.

Bir Anayasal kuruluş olarak HDP’nin böyle bir hazırlık çalışmasının içinde bulunmasından daha doğal ne olabilir.

6 milyon oy alan bir kitle partisini, ısrarla şeytanlaştırmak isteyen, inatla demokratik parlamenter sistemin dışına atmak isteyenlerden ne farkınız kalır?

Başkanlık sistemini değiştirip yerine güçlendirilmiş parlamenter sistemi getirmek isteyen partiler niye HDP den korkarlar.

Kaldı ki; Yeni ve Çağdaş bir Anayasanın yapılması uzun ve ciddi bir hazırlık çalışması gerektirir.

Yeni ve demokratik bir anayasa da ancak toplumun tüm kesimlerinin katılımı, önerileri ve katkısıyla yapılabilir.

HDP ye oy veren 6 milyon insanı siz bu ülkenin eşit yurttaşları olarak görüyorsanız, dikkate almak zorundasınız.

Bu yapı içerisinde terörle ilintili, suç işlemiş kişiler varsa yargı ne güne duruyor?

Yarın seçim zamanı oy istemeye geldi mi, hangi yüzle destek isteyeceksiniz.

Unutmayın ki; her türlü baskı ve engellemelere karşın yerel seçimlerde büyük metropol kentlerin alınmasını HDP’ye borçlusunuz.

O yüzden şimdi mahcup tavırlarla “yine bizi desteklesinler ama yanımızda, yakınımızda görünmesinler” türünden iki yüzlü yaklaşımlarınıza artık kimse inanmıyor.

Sonuç olarak şunu söylemekte yarar var.

Eğer bir araya gelip Yeni, Demokratik, Çağdaş bir Anayasa için hazırlık yapmıyorsanız asıl o zaman suç işliyorsunuz, demektir.

Ümit Özdağ gibi nerede durduğu belli olmayan siyasetçilerin açıklamalarıyla korkup, sinmenin, savunmaya geçmenin kimseye yararı olmaz.

Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracak, yeni bir anayasa için toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak bir çalışmayı vakit geçirmeden başlatmak gerek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ayhan Ongun Arşivi