24 Haziran seçimleri için elimizde en belirgin (anketleri saymazsak) somut gösterge nedir.
16 Nisan 2017 referandumu mu?
Yoksa 1 Kasım 2015 genel seçimleri mi?
Veya 7 Haziran 2015 genel seçimleri mi?
Bence 7 Haziran 2015 genel seçimleri.
Neden mi dersiniz?
Baskısız.
Mobingsiz.
Dayatmasız.
Kavgasız.
Gürültüsüz insanlarımız sandığa gitti ve kararını verdi.
Oysa bu seçimlerden hemen sonra daha hükümet kurulması için görüşmeler bile yapılmadan alına erken seçim kararı sonrası.
Bu karmaşıklık 1 Kasım seçimlerine yansıdı ve bu seçimlerin sonucu olarak da; AK parti oylarını yüzde 40'dan yüzde 50'ye çıkararak on puna artırdı ve milletvekili sayısında da 317 gibi çok belirgin bir üstünlüğü elde etti.

Referandum kıstas alınamaz
16 Nisan referandumu hiçbir şekilde genel seçime kıstas alınamaz.
Şayet o referandumda hükümetin faaliyetlerinden ziyade, cumhurbaşkanlığı seçiminden ziyade, yüz yıllık sistem değişikliği onandı.
Her ne kadar burada sonuçlar yüzde 49-51 gibi çok kritik bir rakama dayansa da kusura bakmazsanız ben, en son gösterge olarak 7 haziran 2015 seçimlerini baz almak istiyorum.
Bu seçimlerden yola çıktığınızda 24 Haziran seçimlerini de çok daha kolay yorumlayabilirsiniz.

Neler olacak?
Peki bu seçimlerde neler olacak, neler olmayacağı yorumlayalım.
Önce olacaklardan bahsedelim.
İlk defa muhalefeti heyecanlandıran bir aday meydanlara çıktı.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce gerçekten partili partisiz bir çok kesimin ilgisini çekti.
İlk defa Milli Görüş geleneğinden gelen iki parti (Saadet Partisi ve Ak Parti) çok net     olarak ayrı kutuplarda yer aldılar.
İlk defa MHP içinden bir siyasi parti (Daha önceki BBP'yi de saymazsak) çıktı ve ciddi bir oy potansiyeli olacak rakamlara ulaştı.
İlk defa ittifaklar oldu.
Farklı kutuplardaki partiler aynı hedefe kilitlendi.
Ve burası çok önemli.
İlk defa CHP seçmeni HDP'nin barajı geçmesi için bilendi, HDP seçmeni ise CHP'nin cumhurbaşkanı adayına ilk turda bile oy verebileceğini ifade etti.

Neler olmayacak?
Bu seçimde neler olmayacak derseniz.
Daha önceki seçimlerde yaşanan trafolara kedi girmesinden kaynaklı elektrik kesintileri olmayacak.
Sandıklarda başı boşluk, lakayıt tavırlar olmayacak.
Devletin imkanları bir siyasi partinin lehine tavır ve tutum içerisinde olmayacak.
Her ne kadar havuz medyası taraflılığını açıkça gösterse de sosyal medya tarafsız ve objektif yayınını sürdürerek gerçek gazetecilik     görevlerini sürdürecek.
Seksen milyonluk ülke insanı demokratik bir seçim yaşamak için ne gerekiyorsa yapacak.
Seçimlerde oy kullanma oranı belki de yüzde 90'ları bularak rekor kıracak.
Kısacası bu seçimde daha önceki bazı seçimlerde yaşanan etik dışı davranışlar, sahte oy pusulaları, çalıntı oylar, kaçırılan sandıklar, kötü niyetli insanlara yardım ve yataklıklar ol-ma-ya-cak...

Sandıklara sahip çıkın çağrısı
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce 50 bin avukatla birlikte seçim günü alanlarda olacağını açıkladı.
Yüksek Seçim Kurulu'nun gidip makamında oturacağını açıkladı.
Tüm yurttaşları sandıklara sahip çıkmaya davet etti.
Yine İnce dışında hemen hemen her aday sağlıklı, demokratik, etik ve şeffaf bir seçim yaşanması için gereğinin yapılması açıklamalarında bulundular.
Anlayacağınız sağlıklı bir 24 Haziran genel seçimleri bizleri bekliyor.
Peki bu kadar sağlıklı, şeffaf, etik, 
objektif, alani, temiz bir seçimden sonra ne mi olur dersiniz.
Türkiye'ye yakışır bir seçim sonucu olur ve bu güzel ülke yönetimi; 
itirazsız, amasız, fakatsız bir yönetime teslim edilir...
Haydi hayırlısı diyelim...