Mümin Aga vardı, Çatalca’nın Çakıl Mahallesi’nde yaşıyordu. Çakıl Köyü diye geçiyordu geçmişte, sonra Bütün Şehir Yasası filan derken yeni unvanı mahalle oldu. Mümin Aga Cumhuriyet Bayramı, 10 Kasım, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı gibi aklınıza gelen hiçbir töreni kaçırmıyordu. Yaşadığı Çakıl Köyü’nden traktörüne biniyor, ilçeye geliyor, Çatalca Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan programa katılıyordu. Sessiz sedasız protokolün arkasında bekliyor. Çelenk sunma, konuşmalar bitince yine sessiz sedasız çiçekçiden yaptırdığı buketi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Anıtı’nın önüne bırakıyor, saygı duruşunda bulunuyordu. Çatalca’da Huzur Restaurant vardı bir zamanlar. Belli ki adı gibi Mümin Aga’ya huzur veriyordu orası. 

Törenler bittikten sonra gün içerisinde orada oturuyor, yemeğini yiyip bir şeyler içiyor köyüne dönmeden önce tekrar Atası’nın meydandaki büstünün önüne gelip sanki yaşıyormuş gibi sohbet ediyordu. Koca Agam diye başlıyordu söze ve bağıra bağıra konuşuyordu. Atam diyordu sen kalkta ben yatam, sonra derdini anlatıyordu. Evladına kızmış, eşine kızmış, işine kızmış, ülkeyi yönetenlere kızmış bağıra bağıra anlatıyordu. Kalk oradan gel buraya da tekrar kurtar bizi diyordu. Mustafa Kemal Atatürk’e hemşehrim diyordu. Mümin Aga Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ile aynı köylü olduklarını söylüyordu. Hayranlıkla izliyordum Mümin Aga’yı unutmuyordu atasını, hiç unutmuyordu. Resmi programlar başlamadan geliyordu, herkes gittikten sonra çiçeğini bırakıyor, yine herkesin günün anlamını unuttuğu geç saatlerde hemşehrisi olduğunu söylediği ülkemizin kurtarıcısı Atamız’ın büstünün önüne gelip saygı duruşunda bulunup sohbet ettikten sonra Çakıl Köyü’nde ki evinin yolunu tutuyordu. Bir Mümin Aga’yı düşünüyorum bir de bu gün 10 kişilik yönetimi toparlayıp partisinin ilçe yönetimini kuramayanları, oda başkanı olayım, şu STK’nın başına geçeyim derken 5 ya da 10 kişilik yönetim kurulu oluşturmak için kendini yırtanları yine de beceremeyenleri düşünüyorum. 

Kurtuluş Savaşı Mücadelesi’ni başlatmış, koskoca ülke yönetimini kurmuş ebediyete intikal etmiş ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Mustafa Kemal Atatürk’ü hazmedemeyen işe yaramazları sindiremiyorum. Nerden nereye geldi konu ancak asıl mevzu Pazar Günü Çatalca Belediyesi’nin Atatürk’ün Çatalca’ya gelişinin 91. Yılını anmak için hazırlamış oldukları güzel programdı. Çatalca Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından hazırlanan program için başta Belediye Başkanı Mesut Üner ve Kültür Müdürlüğü’nü başarı ile yürüten Tuba Uzun Hanım’ı ve müdürlük çalışanlarını kutluyorum. Araştırmışlar, uğraşmışlar güzel bir program yapmışlar. Ancak Atatürk deyince akla ilk gelen CHP’lilerdir. Çünkü CHP’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’tür ve parti felsefesinin temeli onun fikirleridir. O nedenle davetliler arasında gözlerim CHP’lileri aradı. Fakat programda CHP’den ne belediye meclis üyeleri ne ilçe başkanı ne de parti yöneticileri kimse yoktu. Davet mi edilmediler diye düşünüp Tuba Hanım’ı aradım. Davetiye gönderdiklerini hatta telefon ile görüşülerek de davet edildiklerini söyledi. Durum böyleyse ilginç ülkenin kurucusunun, kurtarıcısının ve mensubu olduğun siyasi partinin kurucusunun ilçene gelişiyle ilgili program var ve sizler orada yoksunuz. 

Bu kime, neden, nasıl bir tepki anlayamadım. Ama ben ilçe başkanı olsam tüm meclis üyelerimi ve partimin ilçe yöneticilerini alıp en önde olurdum. Ülkemin kurtarıcısına, partimin kurucusuna bir kez daha orada sahip çıkardım. Programı hazırlayanların eksiği herhangi bir yanlış varsa eleştirirdim, ama orada olurdum. Sosyal medyada Atatürk diye bin tane paylaşım yapanların icraatta da en başta olmalarını isterdim. Geçmişte Çatalca Belediyesi CHP’li belediye tarafından yönetilirken Ak Partili arkadaşlar böyle tavırlar takınırlardı. Belediyenin yaptığı programlara katılmamaya özen gösteriyorlardı. Fener alayı, Cumhuriyet Balosu filan hak getire bir tane Ak Partili arkadaşı göremiyordunuz. Bazı değerler vardır ki tüm partiler üstüdür. Bu ülke de en vazgeçilmez değerimiz Atatürk ve onunla ilgili hazırlanan programlara hangi parti olursa olsun katılmadığı vakit bende bir asabiyet hali yaratıyor. O zaman Ak Partililerin programlara katılmayarak takındıkları gereksiz tavrı anlamsız ve basit buluyordum. Şimdide CHP’li arkadaşlar programlara katılmayarak misilleme yapıyor galiba… Yapmayın arkadaşlar! Mevzu Atatürk ise Mümin Aga’yı hatırlamanızı tavsiye ediyorum. Ve Mümin Aga, Koca Agan ile Cennet’te buluşmuş olman dileğiyle…