Müslüman bilim adamları ve Avrupalılar!

Müslümanların; tarihe, coğrafyaya, fiziğe, kimyaya, matematiğe, tıbba ve cebire yapmış oldukları hizmetlerin ardı arkası gelmez. Bundan dolayı bu ilimlerin gelişerek günümüze gelmesinde Müslümanların büyük rolleri olmuştur.
Avrupalılar Haçlı seferleri sırasında Müslümanlardan bu ilimleri kendi dillerine tercüme etmeye başladılar. Fakat başlangıçta ne olduğunu anlayamadılar! Fransızlar, İspanya’nın bazı İslam şehirlerini zapt ettikleri zaman bu şehirlerdeki İslam alimlerinin çalışmalarının ne olduğuna akılları ermesi şöyle dursun, bu kitapları toplattılar ve yaktılar. 
Batı bütün ilmini Müslüman alemine borçludur!
Avrupa menşeli olarak sunulan bütün ilimlerin temelinde Müslüman alimlerin başarıları ve icatları yatmaktadır. Batı, Müslümanları her defasında terörizm ile ilişkili göstermeye çalışmış ve bu uğurda yoğun bir çalışma yapmıştır ve halen yapılıyor. Fakat güneş balçıkla sıvanmaz! Ne kadar gayret ederlerse etsinler gerçekleri değiştirmek mümkün değildir! Nitekim bir batılı bilim adamı şu tespiti yapıyor: “İlimler panosunun ana çizgilerini Müslümanlar çizmişlerdir. Batılıların yaptıkları çizgilerin arasını boyamaktan ibarettir.”
Batı bilmiyor mu?
Müslümanlar Trigonometriyi kurdu! 
Batı bilmiyor mu? 
Müslümanlar ilk defa atom ve moleküllerinin yapıldığını gösterdi! 
Batı bilmiyor mu?
Müslümanlar ilk dünya haritasını çizdi! 
Batı bilmiyor mu? 
Müslümanlar Tarih ilmini kurdu! 
Batı bilmiyor mu?
Müslümanlar Lavoisier, Geylüsak ve Newton kanunlarını Batılılardan 10 asır önce keşfetti! 
Batı bilmiyor mu? 
Müslümanlar sayı dünyasını sonsuza çıkardılar! 
Batılılar sadece ilimleri değil temizliği de Müslümanlardan öğrenmişlerdir. Fransa’daki Cumhurbaşkanlığı Versay Sarayı’nda tuvalet bile yoktu! Yabancı ülkelerin elçilerini öğleden sonra kabul ediyorlardı. Çünkü bahçeye atılan pislik kokularının geçmesini bekliyorlardı! Bugünkü ilimleri ilim haline getiren Müslümanlardır! İslam alimleri önceki bilgileri kimin kitabından aldıklarını açıklamışlardır. Eski kitapları, çalışmaları okuyarak bu bilgileri ezbere almamışlardır. Bunları hemen kabul etmemiş ve bu bilgileri tetkik ve tashih etmişlerdir. Bunun en güzel örneğini Astronomi ilminin kurucusu El-Battani’den görüyoruz; Eski Mısırlı astronom Batlamyus kitaplarında bir seneyi 260 gün olduğunu iddia etmiştir? Battani ise Batlamyus’un yanıldığını bir senenin 260 gün değil, 365 gün, 5 saat, 46 dakika, 22 saniye olduğunu belirtmiştir. Bugün en hassas ölçü aletleri ve bilgisayarlarla yapılan tespit ve hesaplamalarla elde edilen sonuçla El-Battani’nin tespit ettiği sonuç arasında sadece 2 dakika, 24 saniye kadar bir fark vardır. Şimdi bu gerçek karşısında Müslümanlar ilimleri eski Mısır’dan aldı denebilir mi? Avrupalılar almış oldukları ilimleri kimden ve hangi kitaptan aldıklarını söylememişlerdir. Müslümanların kitaplarını okumuşlar ve istifade etmişlerdir. Ama kimin kitabında hangi bilgileri aldıklarını katiyen zikretmemişlerdir. Diğer Avrupalılar bu kitapları okuduklarında ise sanki kendi bulmuş ve yazmış     zannetmişlerdir. Oysaki bu bilgileri Müslümanların kitaplarından okuyarak almışlardır. Günümüzde halen Büyük İslam alimlerinin kitapları Avrupa’da okutulmaktadır. Bu Müslüman bilim adamlarının kitapları Avrupa’daki akademisyenlerin el kitabı gibidir. Hatta bu eserler üzerine     doktora çalışmaları yapılıyor. Bunun bir örneğini verirsek: Almanya’da Cabir bin Hayyan’ın eserleri üzerinde üniversitelerde büyük çalışmalar yapılmaktadır. 
Asırlardır bizim kendi Müslüman bilim adamlarının buluşları, çalışmaları ve eserleri bizlere öğretilmedi! Müslüman bilim adamlarını taklit eden Batının bilim adamları öğretildi! Biz Ay’a gidiyoruz, yıldızlara gidiyoruz diyen Batıya şu hesabı nasıl yapıyorsunuz? Dediğimiz zaman birtakım rakamlar yazıyorlar! Bu rakamları ve şekilleri Müslümanlar bulmuşlardır. Avrupalıların kullandıkları rakamların sahibi dahi Müslümanlardır!
Batıda, Müslümanlığı tarafsız, objektif ve önyargısız olarak inceleyen birçok bilim ve fikir adamı İslam’a hayran kalmış ve birçoğu da Müslüman olmuştur. Bunların en dikkat çekenleri şunlardır: 
“Atlas Okyanusu ile Akdeniz’in birbirine karışmadığını gördüm ve ilmen de tespit edilmiştir. Bunun 1400 sene önce Kur'an-ı kerimde bildirildiğini duyunca, Müslümanlığın hak din olduğuna inanıp Müslüman oldum.” Kaptan Kusto (Fransız)
“Kur'an-ı Kerim, Allah’ın adı ile başlıyor, Allah’ın birliğini bildiriyordu. Hayretim arttı. Tevhit dini olan Müslümanlığı seçtim.
Cat Stevens (İngiliz)
“İslâm, çağları ardında sürükleyen bir dindir. Müslüman olmakla, çağlar üstü dini seçmiş oldum.” Roger Garaudy (Fransız)
“Anarşinin ancak İslâm ahlâkına sahip olmakla önleneceğine inandım. İçkiyi bıraktım, tesettüre girdim ve namaza başladım.”Tına Gfanzıl (Alman)
“İslam’da; ırk, renk ve dil farkı gözetilmediğini, herkesin eşit olduğunu, namaz kılarken de rütbe ayrımı yapılmadığını     gördüm. Müslüman oldum.”   
Thomas Clayton (Amerikalı) 
İslâm, en iyi şeyleri ihtiva eder. Hiçbir dinde kardeşlik, İslam’daki gibi değildir.”
 Dr. Rolf Freiherr (Avusturyalı)
İslâm, sevgi, doğruluk, temizlik ve güzel ahlâkı emrettiği için müslüman oldum.
A.Uemura (Japon)
“İslam’ı akla da uygun bulup Müslüman oldum.” Cecilla Cannolly (Avusturyalı)
 “İlim Çin’de de olsa alın hadisini okudum. İslâm’ın ilme verdiği önemi görünce Müslüman oldum.”Mr. Board (Amerikalı)
“İslâm; israf ve cimriliği yasaklayan, maddi- manevî her hususta en güzel kaideleri olan dindir.” Albay Ronald     Rockwell (Amerikalı)
“İslâm dünya ve ahiret mutluluğunu gösterdiği için Müslüman oldum.”
B. Karai (Zengibar)
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Onur Karakoç Arşivi