Şişli Belediye Başkanı olduğu yıllarda önce Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanlığına defalarca aday oldu.

Deniz Baykal'a karşı her defasında kaybetse de tahminlerin üzerinde oy alarak umutları bir dahaki kongreye taşıdı.

Sonraları ise son kurultayda kavgalara gürültülere sebep olundu ve Mustafa Sarıgül'ün yeni hedefi sıfırdan bir partileşme hareketi oldu.

2010 yılında Türkiye Değişim Hareketi (TDH) Mustafa Sarıgül liderliğinde start verdi.

Bu defa da Deniz Baykal'ın sürpriz bir şekilde CHP genel Başkanlığı koltuğunu bırakıp yerine Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçmesiyle, Mustafa Sarıgül tarafından yapılan bir açıklama ile CHP'deki değişime şans vermek adına TDH'nın partileşme sürecinden vazgeçildi.

Aslında bu durum Sarıgül'ün 2014 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmasında önemli bir etken oldu.

Tabi seçimler kaybedildi.

Sonra Mustafa Sarıgül ve oğlu Emir Sarıgül Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ile yaptıkları kavgalar ile gündeme geldiler.

Bu kavgalar Sarıgül'e oldukça zarar verdi.

O kadar ki, önce 2015 genel seçimlerinde CHP Milletvekili ön seçimi kaybetti.

Bu kaybediliş ona CHP Şişli Belediye Başkan adaylığını da kaybettirince O da gitti DSP'den Şişli Belediye başkan adayı oldu ve yine kaybetti.

***

Derken artık Mustafa Sarıgül son seçimlerde beliren ittifaklardan 'Cumhur İttifakı' yanında yer alan Demokratik Sol Parti'nin bir sıradan üyesi olarak siyasi hayatını sürdürmekteydi.

Çoğunluk artık Sarıgül'ün DSP'nin başına geçeceğine ihtimal verse de Mustafa Sarıgül pek renk vermedi.

Aslında DSP tüzüğüne göre başka bir parti üyesi olunması bu partiden adaylığa engel değildi.

Sarıgül de yerel seçimlerde DSP adayı olmasına rağmen CHP'den istifa etmemişti.

İşte o Sarıgül 2019 yılının Ocak ayında CHP’den istifa ederken bir anlamda da yeni yol haritasını belirlemeyi düşünüyordu.

Geçtiğimiz günlerde Türkiye Değişim Hareketi İstanbul İl Başkanı olarak kendisini lanse eden Yusuf Polat'ın bir twiti ile hem Mustafa Sarıgül hem de TDH yeniden gündeme geldi.

Polat; “Tarihe düşecek bir notumuz, tamamlanacak bir hikayemiz var. Genel Başkanımız Sn Mustafa Sarıgül ve teşkilatımızın teveccühü ile İstanbul İl Başkanlığı görevi tarafıma tevdi edilmiştir. Allah mahçup ettirmesin.” diye paylaşım yapınca gözler yeniden Sarıgül'e çevrildi.

***

Mustafa Sarıgül'e bu durumları sorduğumda henüz DSP'nin bir üyesi olduğunu, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ile görüşmeden bu gelişmelere bir cevap veremeyeceğini, kendisinin parti disiplini ve etik değerlerine her koşulda sadık kaldığını kaydetti.

Mustafa Sarıgül'e yakın isimlerden edindiğim bilgilere gelince ise; Türkiye Değişim Hareketi'nin partileşme çalışmalarının devam ettiğini, ülke genelinde il başkanlarının belirlendiğini, bu il başkanlarının Mustafa Sarıgül'e bir an önce gelip TDH'nin başına geçerek partileşme çalışmalarının bitirilmesi baskılarını dillendirdiklerini öğrendik.

Partinin https://degisimhareketi.org/ adlı web sitesinin henüz aktif olmamasını sorduğumda ise yeni isim ve adreslerle sosyal medya çalışmalarını yapacaklarını kaydeden TDH yetkilileri ellerinde yaptırdıkları anketlerde ilk çıkışta en az % 6-7 bandında oy oranları olduğunu da kaydettiler.

Mustafa Sarıgül isminin özellikle Anadolu'da her sokakta, köyde, mahallede, kentte, bayırda bilindiğini kaydeden TDH'liler ilk seçimlerde hedeflerinin en az Türkiye'nin üçüncü siyasi partisi olduğunu belirterek asla bir ittifakın yanında yer almayacaklarını da kaydettiler.

***

Bunlar Mustafa Sarıgül'e yakın olan, TDH'nin partileşme sürecini takip edenlerin iddiaları.

Peki bu satırların yazarı ne düşünüyor derseniz?

Öncelikle artık Türkiye'de bazı partilerin hedefinin tek başına iktidar olmadığını, en az yüzde 1 oy alarak söz sahibi olmak istediklerini belirtelim.

İki ittifaklı bir seçim sürecinin bu duruma destek verdiğini de kaydedersek bir anlamda dün yüzde bir oy alan siyasi partilerin esamesi okunmazken bugün artık bu oranda oy alan siyasi partilerinde söz sahibi olduklarını, etkili olduklarını, iktidara söz geçirebildiklerini söylemek mümkün.

TDH ne yapar derseniz?

İnkar etmeyelim ki Mustafa Sarıgül'ün kamuoyunda bir bilinirliği var.

Yaklaşık kırk yıldır siyasi camianın içerisinde.

Galatasaray yöneticiliği yaptığı için spor camiası biliyor.

Şişli belediye başkanlığı yaptığı yıllarda Anadolu'da bir çok il ve ilçelere cami, cemevi, okul yaptırdığı biliniyor.

Aslında hitap özelliği birçok siyasi lidere göre çok başarılı olmasa da piar ve organizasyon konusunda başarılı olduğu için arkasında bazı kitleleri taşıyabilecek özelliklere sahip.

Hani bir Gelecek Partisi, Deva Partisi yanında bundan böyle Türkiye Değişim Hareketi de eklenebilir.

Zira TDH'nin dün çıkış noktası CHP'den küskünler hareketi gibi duruyordu, bugün de Mustafa Sarıgül rüzgarını arkasına alarak kendisini duyurmasını, anlatmasını, hatırlatmasını bilenler hareketi olabilir...