Mutasyonlu bela çabuk bulaşıyor

CORONA virüsle ilgili bir hafta yapılan açıklamalar, Corona nedeniyle işyerleri kapanan açlığa terk edilen insanların bitmeyen feryatları ile geçti. Aşılama ağır aksak devam ederken gelen yeni doz aşıların da önümüdeki hafta devreye sokulacağı bildirildi. Biz burada "COVİD19" yasaklarını ya da önlemlerini nasıl ve ne zaman kaldırırız diye tartışırken, Avrupa’da insanlar yasaklara karşı eylem yapıp ortalığı yıkarken ABD’nin salgın hastalıklarla mücadele ve kontrol kurumundan (CDC) son zamanlarda gelen uyarılar tüm bunları için henüz erken olduğunu gösteriyor. Burada yeri gelmişken paylaşayım da Türkiye'deki Corona virüs vahametini bir kez daha birlikte görelim. Şu ana kadar yaşamını yitiren sağlık çalışanı sayısı 366. Son bir haftada yaşamını yitiren yurttaş sayımız (elbette Sağlık Bakanlığı verilerinde göre) 718 günde ortalama ölen yurttaş sayımız 120. Yani bir uçak dolusu insan sadece rakam değil. Günlük vaka sayımızın ortalaması 7683. Bir haftalık vaka sayısı toplam 53787. Son 14 gündeki artan vaka sayısı isa 98.417. Yani Corona virüs pandemisinde bir azalma olmadığı gibi yine yeniden bir artış başladı diyebiliriz. Bakanlık tarafında kısa açıklamalarla geçiştirilen durumun rakamsal özteidir bu. Ama rakamları gözardı ederek içinde bulunulan ekonomik kriz nedeniyle pandemiyle mücadeleyi bu aşamada gevşetmek olsa olsa bir ülkenin topluca intiharı olur ki buna da izin vermemeliyiz. Mutasyonlu virüs ülkemizde hergün artan sayıda vakalarla genişlemesini sürdürüyor.

Bulaşma riski çok yüksek

Artık kesinlikle biliyoruz ki, virüs dün zannettiğimizden daha bulaşıcı! Yakın temas gerekmeksizin hava yolu ile bulaşma riski düşünüldüğünden daha yüksek. Yakın zamana virüsü kapmak için kadar hasta kişi ile uzunca bir zaman geçirmek gerektiği düşünülüyordu. Gerekmiyor. Hatta hastalığı taşıyan kişi ile görüşmek bile gerekmiyor. Hasta terkettikten sonra bile hastanın bulunduğu odada virüs uzunca bir süre havada kalabiliyor. İki metrelik sosyal mesafenin yeterli olduğu düşünülüyordu. Bu mesafenin gerekli olduğu ama yüksek sesle konuşma, şarkı söyleme, aksırma, öksürme gibi durumlarda son derece yetersiz olduğu da artık biliniyor. Derin nefes alınıp verilen ortamlarda virüsün daha fazla yayıldığı ve daha fazla havada kaldığı da kesin. Bunları sizi korkutmak için yazmıyorum. Çünkü hala ortamı havalandırmak en güçlü önlemlerden biri. Mutlaka ve mutlaka ortamları sıklıkla ve güçlü biçimde havalandırmak gerek. Başta düşünüldüğünün aksine, pencere kapı açarak havalandırılamayan yerlerde havalandırmaları kapatmak olumlu sonuç vermiyor. Havalandırma ve hava temizleyici kullanılması, bunların açık tutulması öneriliyor. Hava temizleyici cihazların olumlu etkisi net. Başkaları ile mesafeyi mümkün olduğunca uzak tutmak, maske takmak, el temizliğine dikkat etmek ve elleri ağız ve yüze götürmemek hala en etkili korunma yöntemi. Yüzde 50’ye yakını aşılanmış toplumlarda bile hastalığın henüz daha engellenememiş olması, önlemlerin hala önemli olduğunu gösteriyor.

Türkiye’de de görüldü

Corona virüsü salgını gündemiyle toplanan Bilim Kurulu'nun ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabı üzerinden toplantıya ilişkin açıklama yaptı. Bakan Koca açıklamasında, "Ülkemizde mevcut İngiltere mutasyonları dışında iki vatandaşımızda Güney Afrika varyantı, bir vatandaşımızda da Brezilya varyantı ile karşılaşıldı" ifadesini kullandı. Bilim Kurulu’na ilişkin basın açıklamasının da yer aldığı paylaşımda Bakan Koca şu ifadeleri kullandı: "Tedbirlerle elde ettiğimiz kontrol, başarılı bir aşılama takvimi yürütmemize de fırsat vermektedir. Uzayan kısıtlama sürelerinin toplum hayatında yol açtığı güçlüklere rağmen, elde ettiğimiz bu fırsatı yitirmeye tahammülümüz yoktur. Eski normallerimize dönebilmemiz, bu tedbirlere daha sıkı uyabilmemizle mümkündür. COVID 19 salgını tüm dünyada tehdit olmaya devam etmektedir. Bu tehdidi her boyutuyla takip eden ve ülkemizin en az zararla çıkmasını gözeten bilim kurulumuz bugün haftalık toplantısını yaparak dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeleri görüşmüş, virüs ve sebep olduğu hastalık hakkındaki son bilimsel çalışmalarla ilgili fikir alışverişinde bulunmuşlardır. Sağlık personelimizin ilk doz aşılamalarını takiben 75 yaş üstündeki tüm büyüklerimizin aşılarının yapılmasına devam edilmektedir. Bugün itibarıyla yaklaşık 2.400.000 kişinin ilk doz aşıları tamamlandı. İkinci parti aşıların güvenlik testleri tamamlandıktan sonra 65 yaş üstü büyüklerimizin ve aşama aşama 2'inci gruba dahil vatandaşlarımızın aşılanmasına geçilecektir. Tedarik planlaması ve aşı programımız planlandığı şekliyle sürmektedir."

Vaka sayısı artışa geçti

Son günlerde ülkemizde vaka sayısının yeniden artışa geçmesi daha fazla dikkatli davranmamızı gerektirmektedir. Yurt içinde kitlesel harekete yol açacak, bir araya gelmeleri, toplanmaları sağlayacak her türlü düzenlemeden kaçınmak zorundayız. Tedbirlerle elde ettiğimiz kontrol, başarılı bir aşılama takvimi yürütmemize de fırsat vermektedir. Uzayan kısıtlama sürelerinin toplum hayatında yol açtığı güçlüklere rağmen, elde ettiğimiz bu fırsatı yitirmeye tahammülümüz yoktur. Eski normallerimize dönebilmemiz, bu tedbirlere daha sıkı uyabilmemizle mümkündür. Mevcut tedbirlerle birlikte kapalı ve kalabalık yerlerden özellikle kaçınmalıyız. Hiç gevşemeden, rehavete kapılmadan, tedbirlerden taviz vermeden mücadelemizi ulusal boyutta sürdürme kararlılığındayız. Ancak birlikte başarırız.

Mutasyonlu virüs yayılıyor

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sema Turan, mutasyonlu virüsün görüldüğü il sayısının 23'e yükseldiğini söyledi. Prof. Dr. Turan, "Son günlerde özellikle İngiltere’deki görüntüler bu virüsün yarattığı hastalığın da şiddetinin oldukça yüksek olduğu şeklinde. Bu da şu anlama geliyor ki bireylerin hastaneye, yoğun bakıma ihtiyaç duyma oranları artabilir. Bu nedenle dikkatli olmak zorundayız. Mutasyonel virüsün yayılmaması için elimizden geleni yapmamız gerekiyor" dedi.Bilim Kurulu Üyesi ve Ankara Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Uzmanı Doç. Dr. Sema Turan, mutasyonlu virüs görülen kent sayısının 23'e yükseldiğini belirtti. Turan, virüslerin doğada var olabilmesi için daima kendilerinde bir değişim yaratmaları gerektiğini ifade ederek şunları söyledi: "Bütün viral enfeksiyonlarda her yıl virüs yapısını bir miktar değiştirir. O nedenle virüsler de kendini korumaya alıp, mücadele etmeye devam ederler ve yapılarını değiştirirler. Bunu bazen tek bir proteinini değiştirerek yapabilmekteler. O nedenle şu anki mutasyonlu virüslere baktığımızda kendi yapılarında bir miktar değişiklik yarattıklarını görüyoruz. 23 şehirde mutasyonlu virüse rastlandı. Özellikle yurtdışından gelen veriler yüksek bulaştırıcılık oranına sahip olduğunu gösteriyor. Ancak hastalık şiddetinin nasıl olduğu konusunda net bir bilgi yoktu. Fakat son günlerde özellikle İngiltere’deki görüntüler bu virüsün yarattığı hastalığın da şiddetinin oldukça yüksek olduğu şeklinde. Bu da aslında şu anlama geliyor ki bireylerin hastaneye, yoğun bakıma ihtiyaç duyma oranları artabilir. Bu nedenle dikkatli olmak zorundayız. Mutasyonel virüsün yayılmaması için elimizden geleni yapmamız gerekiyor."

PCR testi ile belirleniyor

Turan, mutasyonlu virüsün belirlenme sürecine ilişkin ise 81 ilde laboratuvarlarda yapılan analiz ile mutasyonlu virüs olup olmadığının tespit edildiğini söyledi. Turan, "Aslında bu da benzer şekilde bir PCR testi. Bunun çok büyük bir farklılığı yok. Sadece mutasyonel virüsü tanımlamak için de özel bir takım çalışmalar yapılıyor. Laboratuvarda yapılan işlemlerle virüsün mutasyonlu olup olmadığı ortaya konabiliyor. Mutasyona uğramış virüs çok önemli bir konu. Aslında bu dünyanın yaşadığı bir sorun. Mutasyonlu virüsün hastalık şiddetinin de yüksek olduğunu öğrenmek bu noktada bizim tedbirlere daha sıkı bağlanmamız gerektiğini gösteriyor. Biz tam da aşılamanın başladığı bir dönemde tedbirleri de elden bırakmayarak aslında dünyaya örnek olabiliriz, bu noktada mutasyonlu virüsün yayılmasına engel olarak" ifadelerini kullandı.

Dikkatli olmamız gerekiyor

Turan, son dönemde vaka saylarındaki artışa dikkat çekerek, "Tedbirin elden bırakılmaması gerektiği dönemi yaşıyoruz aslında. Aşılama sürecinin başlaması ile birlikte halkımız da belki bir miktar rahatlama yaşıyor olabilir. Fakat bu asla güvenilebilecek bir şey değil. Çünkü aşılamak hastalığın bulaştırıcılığının geçeceği anlamına gelmez. Sadece aşılanan kişiler hastalığı hafif atlatırlar. Aşıda da beklentimiz bu yönde zaten. Hele de son günlerde mutasyonun ortaya çıkışıyla birlikte İngiltere’de yaşanan hadiseler, Güney Afrika varyantı önemli gelişmeler olarak karşımıza çıkıyor. Önümüz bahar ve bahar ayları çok tehlikeli. Hepimiz de sıkıldık. Fakat bahar aylarında daha da bir dikkati elden bırakmamak gerektiğini söylemeliyim. Rehavete kapılma durumu bizim için çok sıkıntılı olacak. O nedenle mutasyon varken ve bu durum yaşanmaya halen devam ederken bizim de daha dikkatli olmamız gerekiyor" dedi.

Çift maske takılmalı

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, mutasyonlu virüse karşı çift maske uyarısı yaptı. Kara, "Eskiden aynı ortam içerisinde bulunan 10 kişiden 3'üne bulaşıyorsa şu an 6-7'sine bulaşabiliyor. Önceden mesafemiz 1 metre ise şimdi bunu en az 1,5 metre, karşılıklı durma süremiz 10 dakika ise şimdi bunu mutlaka 2-3 dakikalara indirmemiz lazım. Kapalı bir ortamda maske sayısını 2 yapabiliriz" dedi. Prof. Dr. Kara, Türkiye’deki mutasyonla ilgili değişikliklerin çok yakından takip edildiğini ifade ederek, “Mutasyonun görüldüğü illerde rakamlarımızda çok ani yükseliş yok. Bu da şunu gösteriyor; bizim vatandaşlarımızın maske ve mesafeye mümkün olduğu kadar uyduğunu, aynı zamanda filyasyon ekiplerinin çok iyi çalıştığını, covid pozitif vakaları çok erken tespit edip temaslılarına hızlı ulaştığımızı gösteriyor” dedi.

Hızlı yayılım ve potansiyel olarak bulaşıcılığı daha yüksek olduğu için özellikle kapalı ve kalabalık alanlarda çift kat maske takılması ekstra önem arz ediyor. Bakanlığın veri tabanına bakıldığı zaman Türkiye'de yaygın olarak İngiltere mutantı görülüyor. İngiltere mutantının diğerlerinden farkı yüksek oranda bulaşıcılık potansiyeli olması. Çünkü virüs açılımı fazla oluyor bu tip hasta gruplarında. Hızlı yayılım ve potansiyel olarak bulaşıcılığı daha yüksek olduğu için özellikle kapalı, kalabalık alanlarda mutlaka çift kat maskenin takılması ekstra önem arz ediyor. Zaten buna yönelik de yakın zamanda Amerika Birleşik Devletleri'nin CDC ve NIH'nin baş araştırmacısı Dr. Anthony Fauci, ekstra bir öneri olarak bunun mutlaka yapılması gerektiğini duyurdu.

N95'e eş değer koruyuculuk

Buradaki iddia edilen rakam yüzde 90'lara kadar ulaşan bir koruyuculuk sağlama, neredeyse N95'e eş değer koruyuculuk sağlamayı hedefliyoruz. Çünkü N95 dediğimiz maskeler hem maliyetli hem de tedarikinde sıkıntı yaşanabiliyor. Bu tip maskelerin vatandaşlara ulaşması oldukça zor oluyor. Ona ulaşmak yerine çift kat cerrahi maske takılması mutant virüs için yeterli ve gerekli görülüyor.

Bilim insanları usanmadan uyarmaya, sağlık çaılşanları ise hastalarınızı tedavi etmeye aşılamaya uğraşırken geçen hafta canım ülkemden gelen üç haberi de burada uyarı amacıyla paylaşmka istedim. Birincisine gelince Kocaeli’nin Gölcük ilçesine bağlı Ulaşlı Yavuz Sultan Selim Mahallesi’nde 90 yaşındaki H.E. coronaya yakalandı. Bir süre hastanede tedavi gören H.E., durumunda iyileşme olunca tedavisine evde devam edilmek üzere taburcu edildi. H.E.’nin evde devam eden tedavisi sırasında hasta ziyaretine gelen 30 akrabasında corona tespit edildi. Farklı adreslerde oturan 30 akraba testlerinin pozitif çıkmasının ardından karantinaya alındı. Yaşanan olayı örnek gösteren Kocaeli İl Sağlık Müdürü Yüksel Pehlevan, coronayla mücadele kapsamında alınan önlemlerin başarılı olabilmesi için herkesin maske, mesafe ve temizlik kurallarına dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Bakın arkadaşlar; taziye ve hastaneden çıkan kişilere yapılan geçmiş olsun ziyaretleri bulaş merkezi oluyor. Bir yaşlı büyüğümüze, ziyarete giden bütün aile fertlerinden 30 un üzerindeki kişinin koronavirüs testleri pozitif çıktı. Dolayısıyla, bu alınan önlemlerin etkili olması için kesinlikle önlemlere dikkat etmeliyiz. En azından bu süreçte, kendi çekirdek ailemizden başka kimseyle görüşmemeliyiz. İletişim araçlarımızla görüşmeliyiz. Sevgimizi ya da hasretimizi başka türlü gösterebiliriz. Okullar kapalı, kafeler kapalı, restoranlar kapalı, hafta sonu sokağa çıkma yasağı var, gece belli bir saatten sonra sokağa çıkma yasağı var. Eğer biz gündüzleri sorumlu şekilde davranmazsak bu tedbirlerin büyük oranda boşa çıkacağını üzülerek görmekteyiz. Onun için kesinlikle maske, mesafe ve hijyen konularına dikkat etmeliyiz .

ULUDAĞ TATİLİNE DE BULAŞTI

İkinci olayda fütursuzca keyfi olarak düzenlenen eğlencelerin ardından. Bursa Uludağ’daki bir otelde çalışan 11 kişinin Covid-19 testleri pozitif çıktı. Türkiye’de kış turizminin ünlü kayak merkezi Uludağ’da geçtiğimiz günlerde bir otelin kafeterya bölümünde sosyal mesafe hiçe sayılarak yapılan eğlence gündeme gelmişti. İçişleri Bakanlığı’nın talimatı ile 10 gün süre ile kapatılan otelin 11 çalışanın corona virüse yakalandığı öğrenildi. İçişleri Bakanlığı, Uludağ’da kaydedilen ve tepkilere neden olan görüntüler sonrası, 81 il valiliğine kayak merkezlerindeki otellerde uygulanacak Covid-19 tedbirleriyle ilgili genelge gönderdi. Konaklama tesisleri için getirilen “açık alanlar dahil restoran, lokanta ve diğer otel salonlarında saat 22.00’den sonra müzik yayınına hiçbir şartta izin verilmemesi” kuralın kayak otellerin tamamını kapsayacak şekilde uygulanmasına karar verilmişti. Üçüncü haberimiz ise Ankara'dan Ankara'nın Keçiören ilçesinde bulunan 21 dairelik apartmanda 31 Ocak günü binaya güvenlik sistemi kurulması amacıyla toplantı yapıldı. Toplantıda corona taşıyan bir kişinin katıldığı ve fiziksel mesafeye ve maske kuralına uyulmadığı iddia edildi. Durumu öğrenen filyasyon ekipleri 21 daireden oluşan 56 kişiye PCR taraması yaptı. Yapılan tarama sonucunda 10 daireden 6 kişinin sonucu pozitif çıkarken 25 kişinin ise temaslı olduğu sağlık ekiplerince tespit edildi. Ayrıca diğer 25 kişi ise normal hayatlarına devam ettiği öğrenildi. Apartman giriş ve çıkışlara kapatıldı. Sağlık durumları iyi olan corona virüsü hastaları, evlerinde ilaç tedavisine başladı. Binada oturanların temel ihtiyaçları ise, yakınları tarafından karşılanıyor.

MUTASYONLU VİRÜS ÇIKTI

Apartman sakinlerinden Osman Eroğlu şu ifadeleri kullandı: Toplantıya katılan bir kişide corona virüsü testi pozitif çıkıyor. Daha sonra bu 5 kişiye bulaşıyor. Bu toplantıya o 6 kişiden 3'ü katılıyor ama onlarda bu durumun farkında değiller. Mutasyonlu çıkınca, bize de testler yapıldı. Bizim testler negatif çıktı. Diğer 4 kişi ise hastanelerde yatıyor ve gözetim altında tutulduğunu öğrendik. Binaya şuan girişler ve çıkışlar yasak. Ayın 13'üne kadar karantinadayız. İhtiyaçlarımızı akrabalarımız karşılıyor bazen de markette çalışanlar getiriyor Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, mutasyonlu virüsle ilgili, "Giderek maalesef mutasyonlu virüste izole edilen kişi sayısı artıyor. Değişik illerde mutasyonlu virüs taşıyan kişiler tespit ediliyor. Bu da bizde de benzer bir artış trendinin olacağı anlamına geliyor. Dikkatli olmakta fayda var" dedi. Mutasyonlu virüsün daha ağır semptomlar gösterdiğini belirten Prof. Dr. Özlü, “Özellikle şu anda bütün dünyada mutasyona uğramış virüsle ilgili bir endişe var. Gerek İngiltere, Güney Afrika, gerekse Brezilya’da izole edilen varyantlar yeni virüsün daha hızlı yayıldığını gösteriyor. Son zamanlarda özellikle bunun yanında daha ağır hastalıklara neden olduğu ve daha ölümcül seyrettiği yönünde de bilgiler gelmeye başladı. Nitekim İngiltere’deki ölüm sayıları 100 bini geçti. Güney Afrika’da gençlerde de hastalığın görüldüğü ve hatta çocukların da hastalığa yakalandıkları yönünde. Hatta hastalığın daha ağır semptomlar gösterdiği yönünde gözlemler yapıldı. Biz genellikle bu virüsün çocuklarda çok görülmediği, görülse dahi az semptomatik şekilde hafif atlatıldığını biliyorduk. Ama bunun da değiştiğini görüyoruz” diye konuştu.

YENİDEN BAŞA DÖNMEK

Daha ürkütücü taraf ise aşı ile sağlanan bağışıklıktan ve hastalığı geçirenlerde oluşan bağışıklıktan da mutasyonlu virüsün kurtulabileceği yönünde. Bu bilgileri bir araya getirdiğimiz zaman, bu varyantların bütün dünyada yeniden bir başa dönüş, tekrar bir küresel salgını tetikleyebileceği yönünde endişeler var. Nitekim Avrupa’da baktığınız zaman İngiltere başta olmak üzere bütün tedbirlere rağmen yani kısıtlamalarda bir gevşeme olmamasına rağmen salgının arttığını ve kontrol altına alınamadığını görüyoruz. Vaka sayıları bir türlü düşmüyor. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde bizim de bu mutasyonlu virüsle ilgili dikkatli olmamız çok önem arz ediyor. Dolayısı ile şu anda Türkiye’de alınan tedbirlerle birlikte vaka sayılarında ciddi bir şekilde düşüş var. Ama yine de yeterli değil. Giderek maalesef mutasyonlu virüste izole edilen kişi sayısı artıyor. Değişik illerde mutasyonlu virüs taşıyan kişiler tespit ediliyor. Bu da bizde de benzer bir artış trendinin olacağı anlamına geliyor. Dikkatli olmakta fayda var. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, "Bu virüslerde değişim, mutasyon çok hızlı olur ve ortaya değişmiş virüsler çıkar. 'Varyant' deniyor bunlara. 'Mutasyon' çok daha büyük değişimlere verdiğimiz isim aslında. İnsanlığı bekleyen en büyük tehdit aslında bu varyant virüsler" dedi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi