Nazım Hikmet 119 yaşında

Yaşasaydı şiir dede olurdu, şiir geçmişi en güzel en anlaşılır anlatım ifade edilen gelecekte yeni güzel bir dünyada yaşamak yaşatmak için.

İki güzel insan doğduğu yer Selanik Mustafa Kemal 1881, 1902 Nazım Hikmet beş bekar paşa olarak tarihe geçen Erzurum Kongresine katılan Mustafa Kemal ile ayni okullarda Okuyan Ali Fuat Cebesoy’un teyze oğlu. Mustafa Kemal onun için kendini çok yakın tanımaktadır.

Dörtnala gelip uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim.

Bilekler kan içinde Dişler kenetli ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak bu cehennem bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları bir daha açılmasın yok edin insanın insana kulluğunu bu davet bizim,

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine bu hasret bizim.

Selanik'te doğan Nazım dörtnala gelip uzak Asya'dan diyor Selanik'te doğan Mustafa Kemal ne diyor.

O R D U L A R İLK HEDEF İ N İ Z A K D E N İ Z İL E R İ :

Bizlere öğle anlattılar ki sanki ikisi biri diğerinin zıttı.

Nazım Hikmetin en sevdiği selam Köroğlu'nun Bolu beyine selamı Köroğlu benden selam söyleyin Bolu beyine insin halkın sırtından binerim tepene.

Nazım Hikmet Bolu da öğretmenlik yapar. Köylü ile sohbet eder, köylü bu komünizm dediğin nedir? Nazım köylüye kaç paran par der köylüden bir lira çıkar o da cebinden dokuz lira çıkartır birleştirir on lira olur, yarısı senin yarısı benim deyince köylünün hoşuna gider.

Nazım hikmet soyadını Ran alır kendisi hakça üreten hakça bölüşen olmak isteyince soyadı alırken kızıl kırmızı soyismi yasaklanır Nazım Hikmet ben istersem yaparım der ve soyadını Ran alır Ran tersten okununca nar olur nar kırmızı çekirdekleri sımsıkı birbirine bağlıdır.

Olursak nar gibi sımsıkı birbirimize bağlı aşarız engelleri.

Nazım Hikmet 17 Haziran 1951 İstanbul Tarabya’dan ayrılır, Tarabya adı Büyük İskender milattan 300 yıl önce ilk hastaneyi İstanbul’da Tarabya’da yaptırır. Tarabyanın adı terapiden gelir olmasaydı ihtiyaç İstanbul'a ilk hastane terapi üzerine yapar mıydı.

Neremizden şikâyetimiz olursa dostlarımızla paylaşırız bir dostumuz bizi uyarırsa sen şu 7 delikli tokmağı bir bilene göster derse tepkimizi koyarız sen bana deli mi diyorsun.

.

Mustafa Kemal arkadaşları ile bir gece köşkte yemek yerken arkadaşlardan biri bir şiir okur Mustafa Kemal sorar bu şiir kimin Nazımın paşa denince kendinden dinlemek isterim deyince.

İçlerinden biri kalkar emniyet müdürünü arar paşam Nazımdan bir şiir dinlemek istiyor Emniyet müdürü Kadıköy'de Nazım Hikmet Beykoz da ikamet eder.

Emniyet müdürü biner arabasına gider Beykoz'a çalar Nazım Hikmetin kapısını Nazım iner çizgili pijamaları hayrola müdür ne iş paşam sizden şiir dinlemek istiyor deyince.

Nazım paşama selam söyle beni denizkızı Eftalya ile karıştırdı galiba. Emniyet müdürü gelir Saraya aynini ifade eder Mustafa Kemal ve arkadaşlarına, Mustafa Kemal bilirim delikanlı çocuktur benim kardeşim der. Meyve veren ağaçlar dallarını aşağıya eyerler neden haddini, bildirmedin müdür sen ne işe yararsın demez. Atatürk kolay olunmuyor.

Baba erenlere sorarlar bunca yıl yaşadın ne öğrendin? Kışın hoşaf kaynattım soğudu yazın çamaşır yıkadım kurudu başka ne bilirsin haddimi bilirim. Mustafa Kemal Atatürk ve Nazım Hikmet’te haddini bilenlerdendi.

Tartılamayan ve söndürülemeyen tek ateş aşk ateşidir, Nazım Hikmet’in de aşkı Memleket ve geçmişi kolay anlaşılır anlatan şiirdir, yaşanabilir yeni bir dünyada yaşamak için. Nazım Hikmet'in aşkı edebiyattır edebiyat edepli olmak demektir.

Aşk olsun, Aşkın daim olsun yüreğine sevgi dolsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Celal Bilgen Arşivi