Nedir bu cenazede dağıtılan yemekler!

Dinimiz İslâm, yolumuz iki cihanın serveri ve serdarı Hz. Muhammed (S.A.V)’nin yoludur.  O’na ümmet olmanın şerefini taşımak ve O’nun buyruklarına uymak,  gerekeni yapmak bizler için şereftir.

Biz İslam dininin müntesipleri hakiki manada dinimizi, kitabımız Kur’an-ı Kerim’i okusak ve peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’in hayatını takip edebilirsek işte o zaman refaha, huzura ve yükselişe erişebiliriz 

Toplum olarak öyle bir hale geldik ki ; maalesef İslami bir kaç kişinin ağzının içinden öğrenir hale geldik ! Fakat ilk gelen vahiyin “Oku” olduğunu unuttuk! Bu unutmanın cezasını çok ağır bir şekilde ödedik ve halen ödüyoruz. Bizler Kuranı Kerim’i okumadığımız sürece hakiki dinimizi ve peygamberimizi tanıyamayız! Neticesinde ise her geçen gün hurafe, bidat ve adetleri dinimize yerleştirmiş oluruz, oluyoruz...
            Son zamanlarda toplum tarafından yanlış bilinen ve farz gibi görünen bir konudan bahsetmek istiyorum. Cenazeden sonra cenaze sahiplerinin yemek dağıtması! 

 Ne İslam’ da, ne peygamberimizin hayatında  bu yapılan uygulamaya karşılaşmamaktayız. Aksine Hz. Muhammed(s.a.v) Cafer’in evine yemek getirin; onların yemek yapıp, çocuklarını doyuracak vakitleri yoktur; buyurmuşlardır.

İmam Kurtubi tefsirinde ; "Cenazeyi defnettikten sonra eve gelip de sesli ağlamaya devam etmek, sonra da yemek ve tatlı yedirmek cahiliye âdetlerindendir. Müslüman'a ise, cahiliye âdetlerine tâbi olmak yakışmaz."

Hz. Peygamber, ölünün kendi ailesinin yemek hazırlayıp gelenlere ikram etmesini hoş karşılamamıştır. Dinimizde ise cenaze sahibinin yemek vermesi mekruh olarak görülmektedir. 

Dinimizde emirler, haramlar ve gündelik hayatımızda yapacağımız her türlü fiil ve hareketlerin adapları, kaide ve kuralları belli olduğu gibi, bir insanın ölümünden sonra yakınlarının ve Müslümanların yapacakları işler de bellidir. 

Nitekim aziz Anadolu’muzda bu güzel İslami âdet halen pek güzel örnekleriyle devam etmektedir. Cenaze çıkan eve en yakınından başlayarak komşuları yemekler getirirler. Onların tutmayan ellerini, bir lokma yemeye muktedir olmayan iştihalarını teselli ile harekete getirir, kara gün dostu olurlar.

Bu güzel âdet, ailenin duyduğu teessürün şiddetine göre uzayabilir. Bir, iki, üç gün... Hatta hafta boyu bile vefalı komşuları onlara yemek getirir, dertlerine ortak olmaya devam ederler. 

Ne acıdır ki günümüzde cenaze evine yemek götürme adedi zamanla deforme olarak yerini cenaze sahiplerinin yemek tertip ederek gelene gidene ikram etmesi haline dönüşmüştür. Bu durum öyle bir hale gelmiştir ki maddi imkanı olanda, olmayanda yemek dağıtıyor! Maddi imkanı elvermeyenler ise toplum tarafından hor görülüp, tahkir edilmektedir. Hatta daha da ileri gidilerek “ şu evlada bakın daha babasının arkasından yemek bile vermiyor” diyerek tabiri caizse kalp kırmaktadırlar! 

Benimde rastladığım bir olayı anlatmak istiyorum: Hocam annemin vefatından sonra yemek dağıtacak param olmadığı için bankadan kredi çekerek yemek dağıttım. Hocam ben annem için hayır yapmış olur muyum? Diye sordu. Ben ise “Faiz Allah’ın ayetleriyle kesin haram olduğunu bile bile günaha girmişsiniz” dedim.

Dinimizde yeri olmayan cenaze sahibinin yemek dağıtması sevap değil, günaha dönüşmüştür! 

Peki  büyük ve metropol  şehirlerde  taziyelerde ki cenaze yakınlarına ikram ve yemek nasıl çözülür? 

Burada büyük görev STK, vakıflar ve derneklere görev düşmektedir. Dernekler, asıl görevleri birlik beraberlik, yardımlaşma ve dayanışmayı bırakıp sadece siyasi bir basamak, şahsi bir çıkar menfaat köprüsü haline getirmişlerdir.

Bugün ki toplumda  yaşadığımız birçok sorun ve sıkıntıların ortaya çıkmasında STK ve derneklerin çok büyük bir rolü vardır. Çünkü geçmişten  günümüze her toplumda hükümetlerin ve yöneticilerin boşlukları sivil toplum kuruluşları tarafından doldurulmuştur. Eğitim  ve sosyal yardımlaşma başta olmak üzere birçok alanda çok ciddi ve kayda değer çalışmalar yapılmış ve günümüzde halen bu çalışmalar devam etmektedir.

Nitekim STK ve dernekler üzerine düşen yardımlaşma ile dayanışma görevlerini yerine getirdiği takdirde birçok sorun aşılacaktır.

Günümüzde hemen hemen her köyün bir derneği bulunmaktadır. Bu dernekler, kendi içerisinde bir fon oluşturmalı cenaze esnasında cenaze yemek ve ikramları buradan karşılamalıdır.

Bu konuda ilçe belediyeleri cenaze esnasında araç  ve yemek hizmeti vermektedir. Belediyelerin bu çalışması inanın halk üzerinde birçok hizmetinden daha etkili oluyor.

Buradan bütün vakıf ve derneklere sesleniyorum, acılı ve üzüntülü olan cenaze sahiplerinin yemek dağıtmasına mani olalım! Bu konu ile alakalı gereken çalışmaları başlatalım. Dernekler olarak açıklamalar yapalım, program  veya panel düzenleyelim bu yapılan uygulamanın dinimizde olmadığını bütün topluma anlatalım.

Vesselam 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Onur Karakoç Arşivi