Niko'yla niye gerildik?

Ege üzerinden yine Yunanistan'la savaşmayı hayal edenler, savaş tamtamcıları, "Allah ordumuza güç versin" güzellemeleri yapanlar, ellerini ovuşturmuş kan akmasını bekleyenler, bomba patlamasını umanlar; hepsi kendi saltanat kayığının derdinde. Havada it dalaşı su da mil dalaşı. Yunanistan'da ekonomik kriz mi var seçim mi yaklaşıyor. Sataş Türkiye'ye. Gerginlik çıkar. Ülkendeki milliyetçi faşist güruhların gazını al. Türkiye'de ekonomik kriz mi var siyasi belirsizlik mi var sataş Yunan'a; ver gazı Mavi Vatan falan mis.. Sanırsınız ortada Kıbrıs'taki gibi bir mezalim var. Bir çatışma var. 50 senedir aynı muhabbetler. Dün de Trump çıkmış "Beyaz Saray'a ateş açıldı" diye son dakika açıklaması yapıyordu. 3 ay sonra seçim var ABD'de de. Beyimiz anketlerde çakılıyor. Bir masal lazımdı bulundu. Yunan için de bizim için de ABD'deki güftenin aynısı söz konusu. Hala öğrenemedik. Kaotik ortamdan en çok siyasal iktidar beslenir. Çal savaş tamtamını getir milleti gaza. "Kahpe Yunan" falan derken yoksulluk mu adını anamazsın.

Mehter çalar, mehter dinlersin. Kulakların sağır olur, duyamazsın başka bir şey...

Her şeye yeniden başlamak

Kimsesiz ve öylece ortalıkta bırakılmış bir sabaha uyanmışım. Öyle bir sabah ki cami avlusuna terk edilmiş küçücük bir bebek gibi. Feryat figan ağlıyor sanki. Her yeni sabah gibi; bağır, bağır, bağırıyor. Yine mi yine mi der gibi. Her gün aynı filmi izleyen, her gün aynı kitabı okuyan, otuz yıldır aynı denizde yol alan ihtiyar bir geminin biçare ve sarhoş kaptanından farksız; bir buzdağına çarpmayı veyahut daha da talihliysem ilk limanda kendimi güzel bir kadının kollarına teslim etmeyi umuyorum. Tanrı'm ne budaca değil mi? Kendine gelsene biraz.

Çık bu denizden, yeni denizlere git. Yeni ırmaklara ak. Yeni ormanlarda kaybol. Yeni sabahlara bırak kahkahalarını ve yeni gecelerde sakla hüzünlerini. Yeni yüzlere bak, yeni sesler dinle ve yenilensene Anıl...

Vera da böyle dedi üstelik.

Madem bu kadar sıkıldın. Sıfırdan başlasana her şeye. Yepyeni bir sayfa aç. Yeni bir hayata başla...”

Öylece bakakaldım Vera'ya. Ah bu kadınlar. Yirmili yaşlarının başında ne kadar aptal oluyorlar. Her şeye yeniden başlamakmış. Yeni ırmaklar, yeni denizler ve yeni manalar.

Veracığım. Biliyor musun. Leonard Cohen her şeye yeniden başlamak istemiş. Fakat durup düşününce demiş ki; 'İçimdeki bütün o dünlerle yeni bir şeye nasıl başlayabilirim?'...”

Şimdi öylece bakakalan Vera'ydı. Haklamıştım işte o'nu. Dünyanın kaç bucak olduğunu göstermiştim. Aptal bir romantizmle her şeyin hallolamayacağını anlatmıştım. Ya da ben öyle sanıyordum.

Anıl. Her zaman ki gibi yine çok trajiksin. Frederick William Robertson da der ki; 'Geçmiş geçmiştir. Gelecek bizimdir.' Anlıyor musun?”

Robertson'a karı boşamak kolay” dedim.

Leonard Cohen'e mi zor?” diye sordu.

Her lafa bir cevabı vardı. Tartışmayı bıraktım. Pekala dedim hadi yeni bir sayfa açalım.

Ne yapacağız?” dedi.

Gel dedim. Kendime doğru çektim o'nu. Önce dudaklarından öptüm sonra teninde kayboldu ellerim. Ne hisli bir sabahtı...

Aşk dostlarım. İyi eder insanları.

Ve her şeye yeniden başlamak mı? Yeniden sevmekten geçiyordur belki yolu. Bir insanı değilse kendini. Kimbilir...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Anıl Boduç Arşivi