Öcalan, Suriye ve yerel seçimler...

2 Mayıs perşembe günü Öcalan'ın avukatlarının yaptığı görüşme ve dün yapılan basın toplantısı yeni bir sürece girdiğimizin işaretidir. İBB seçimleri yenilenecek ittifak girişimlerinin başlangıcına imza atılacaktır... Ve YSK kararını açıkladı,  seçim kararı tartışılırken de, kulislerde çok büyük pazarlıklar yapıldığını da açıkca görüyoruz.
 

Abdullah Öcalan'a tecrit kaldırıldı. Öcalan'ın avukatları, 2 Mayıs Perşembe günü İmralı'da Öcalan ve yanındakilerle görüştü.
Ve Öcalan'ın açıklaması, bugün Taksim'de Hill Otel'de düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. 
Öcalan'ın avukatları, görüşmede tutulan notların kendilerine yeni ulaştırıldığını ve kamuoyu ile paylaşacaklarını söylediler.
Abdullah Öcalan'la 8 yıl sonra görüşen avukatların yaptıkları açıklamayla, Türkiye yeni bir sürece girmiştir.
****
Çok açık, devletin ve AK Parti'nin izini olmadan bu açıklama yapılamazdı.
Öcalan'a uygulanan tecritin kaldırılması için, cezaevlerinde 7000 kişinin sürdürdüğü açlık grevlerinde, bugüne kadar 8 kişi öldü. Ve 15 kişide ölüm orucundaydı.
Ve bu görüşme şu anlama geliyor. Açlık grevleri bitirilecek, açlık grevleri amacına ulaşmıştır.
Öcalan yaptığı yazılı açıklamada, açlık grevlerinde bulunanlar için; "Bizim için onların akli, fiziki ve ruhi sağlıkları her şeyin üstündedir", diyerek açlık grevlerinin bitirilmesini isterken, açlık grevlerine, direnişlere saygı duyduklarını, ancak sağlıkların tehlikeye atılarak, ölümle sonuçlanacak konumlara da gelmemelerini, açlık grevinde bulunanların; akli, fiziki ve ruhi sağlıkları herşeyin üstünde olduğunu, en anlamlı mücadelenin; zihinsel ve ruhi duruşun geliştirilmesiyle bağlantılı olduğunu belirterek, açıkca açlı grevlerinin bitirilmesini istemiştir.
****
Öcalan'ın en genç avukatına neden 4 gündür açıklama yapmadıklarını, 'bu dört günde ölüm oruncunda bulunanlardan bazıları ölseydi ne olacaktı?' diye sorduğumda, yazılı açıklama dışında bir açıklama yapamayacaklarını, İmralı'dan yazılı metnin geç ulaştırıldığı için basın toplantısının geciktiğini söyledi.

Erdoğan'ın Türkiye ittifakına yanıt Öcalan'dan geldi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yerel seçimlerin ardından Türkiye İttifakı'na yönelikte Öcalan'dan yanıt geldiğini görüyoruz. Türkiye’nin ve hatta bölgenin sorunlarını, başta savaş olmak üzere, fiziki şiddet araçlarıyla değil, yumuşak güçle yani akıl, politik ve kültürel güçle çözülebileceğini belirten Öcalan, "İçinden geçtiğimiz tarihi süreçte derin bir toplumsal uzlaşmaya ihtiyaç vardır. Sorunların çözümünde her türlü kutuplaşma ve çatışma kültüründen uzak, demokratik müzakere yöntemine şiddetle ihtiyaç vardır" cümlesiyle, açık açık Erdoğan'ın Türkiye İttifakı çağrısına yanıt  vermiştir. 
****
Ayrıca avukatlarının şu cümlesi ise çok dikkat çekicidir: "Mutlak tecrit koşullarında bütün imkansızlıklara rağmen kendi barışçıl pozisyonunu ısrarla koruyan Sayın Abdullah Öcalan’ın yasal haklarının bir an önce tesis edilmesi için yetkilileri göreve, kamuoyunu da duyarlılığa davet ediyoruz."
Avukatları diyorlar ki; Devlet tarafından kullanılan şiddet pozisyonuna rağmen, Öcalan barışçıl pozisyonunu ısrarla koruyor. Yani ülke içersinde şiddet büyümüyorsa, bunun nedeni Öcalan'ın duruşudur. Bu çağrı devlete sesleniştir. Görülen o ki, cezaevlerindeki açlık grevleri, dış politika, Suriye'de gelinen nokta, S-400'lerden vazgeçiş iddiası, ekonominin hızla kötü gidişatının devam edişi, yerel seçimlerdeki oy düşüşü devletin yeniden çözüm sürecine eski deneyimlerden de faydalanarak yeni sürece geçileşeceğini görüyoruz.

Öcalan'dan SDG'ye çağrı: 
Türkiye'nin hassasiyetlerine duyarlı olun!
Suriye'de politikamızın değişeceğini, dış politika da yeni sürece gireceğimizin göstergesi ise Öcalan'ın şu cümlelerde gizlidir. "Türkiye’nin ve hatta bölgenin sorunlarını, başta savaş olmak üzere, fiziki şiddet araçlarıyla değil, yumuşak güçle yani akıl, politik ve kültürel güçle çözebiliriz. İnanıyoruz ki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kapsamında Suriye’deki sorunların çatışma kültüründen uzak durularak; içinde bulundukları konumun, durumun Suriye’nin bütünlüğü çerçevesinde Anayasal güvenceye kavuşturulmuş yerel demokrasi perspektifinde çözüme ulaştırılması amaçlanmalıdır. Bu bağlamda Türkiye’nin hassasiyetlerine de duyarlı olunmalıdır."
****
Öcalan, bölgesel aktörlere ve Türkiye'ye çağrı yaparken, PYD ve YPG yani SDG'ye de seslenerek, başta savaş olmak üzere fiziki şiddet araçlarıyla sorunların çözülümeyeceğini, yumuşak güçle yani akıl, politik ve kültürel güçle çözülebileceğini söylüyor. Ardından, Türkiye'nin Suriye politikasına da gönderme yaparak, Suriye'nin toprak bütünlüğüne, anayasal güvenceye bağlanmış yerel demokrasi perspektifinede çözüme ulaştırılmasının amaç edinilmesini, Türkiye'nin duyarlılığını da dikkat edilmesi çağrısı yapıyor.
****
Açık net ifade edeyim. Dış politika ve Suriye politikası yeni sürece girecek. Türkiye'de yeni bir yol haritası çizilecektir. Önümüzdeki günlerde, Selahattin Demirtaş ve tutuklanan HDP'lilerde serbeste bırakılacaktır.

İBB seçimleri yeniden yapılacak...
Dünkü basın toplantısından ardından akşam saatlerinde YSK'nın, 7-4 İBB seçimlerini yenilemesi ve diğer ilçelerle ilgili kararına bugüne ertelemesi Türkiye'yi yeni sürece taşıyacaktır.
"YSK ya seçimlerin yenilenmesini isteyen Erdoğan ve Bahçeli'ye direnerek hukuki bir kararla itirazı ret edecek yada siyasi bir karara imza atarak seçimleri yenilenmesine karar verecek" demiştim. Ve öyle de oldu. Yeni bir siyasi partinin ortaya çıkışı iki ay daha ötelenecektir. Haziran ayı içersinde yapılacak olan seçimler sonrasında ise, Türkiye ne olursa olsun 31 Mart öncesi Türkiye olmayacaktır.

Boykot bir politika değil, politikasızlıktır!
Boykot kararı, AK Parti iktidarına yarayacaktır. Asla tartışılmamalıdır. Bu karar alınmıştır. Şimdi yapılması gereken Temmuz ayında yapılacak olan seçimlerde, YSK'nın siyasi kararına bir itirazın ifadesi, seçimlere daha büyük katılım sağlamak ve İmamoğlu'na verilen oylara sahip çıkmak ve büyütmektir. 
****
Devletin ve Cumhur İttifakı'nın isteği, muhalefetin bir bölümünün boykot kararı vermesi olacaktır. Muhalefetin boykot etmesi için de, özel bir algı opersyonu başlatılacaktır. Boykot diyenler aklı değil, duygusal tepkilerini ortaya koymaktadırlar. Yapılması gereken 31 Mart öncesinden daha görkemli bir muhalefet birlikteliğini sandıkta harekete geçirmektir. 

Sön söz: Sakına enseyi karartmayın, yaşanan her tartışma ve gelişme yeni bir demokratik Türkiye'nin habercisidir. Tüm koşullar ve kriz bunu göstermektedir. Krizin dip dönemleri çıkışa yaklaşıldığını göstermektedir. Civcivin yumurtanın kabuğunu içten kırmasının zamanı gelmiştir. Civciv yumurtadan çıkacaktır. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Tarakçı Arşivi