Öfkenin sırası değil

Çok ciddi bir sorunumuz var ki, aslında enflasyondan, bozulan dış ilişkilerden, işsizlikten daha önemli. Ülkemiz ne yazık ki hep sorunlarla debelenen bir ülke olmuştur. Bundan sonrası da kolay olmayacak. Lakin, bu ülkenin insanı her felakette, her olumsuzlukta el vermeyi, kucak açmayı, paylaşmayı bilmişti. Bütün acılarını beraberlik içinde sarmayı da başarmıştı. Bugüne kadar…
***        
Önem arz eden bu sorun ne biliyor musunuz? Kindarlık ve nefret! Herkes, yaşadığı sıkıntının sebebinin bir diğeri olduğunu düşünüyor. Aileler bile paramparça oldu. Dayanışma, yardımlaşma ruhu kayboldu gitti. Artık merhamet ve iyiliğe dayalı hislerimiz, ilde/ilçede çıkan parti oyları ile harekete geçiyor veya geçmiyor. “Oradan buna şu kadar oy çıktı, cezalarını çeksinler” gibi…   
Bunun suçlusu kim? Elbette bunca zamandır, “bizden olanlar ve olmayanlar” diye bizi bölen siyasiler. 
***
Hem ülkemiz sınırları içinde, hem de dışında farklı sebeplerle afetler, felaketler yaşanıyor. Yakın zamanda;
Yunanistan’da yaşanan yangın,
Bursa’nın Mudanya ilçesine bağlı köyde çıkan yangın, 
Ordu’da yaşanan sel felaketi gibi…    
***
Yunanistan’da çıkan yangın haberi yapıldığında altına insanlık dışı yorumlar yapıldı. Bugün de aynı nefret ve kindarlık dolu söylemler, Bursa ve Ordu’da yaşanan felaketler için dile getiriliyor ne yazık ki! 
Oysa biraz geriye bakıp bir düşünün. 1999 yılında başımıza gelen deprem felaketinde, kenetlenmedik mi? Kızılayın bile yetersiz kaldığı afette, her ilden akın akın zarar gören bütün ilçelere, illere koşmadık mı? Evimizdeki battaniyeyi, yorganı, yemeğimizi paylaşmadık mı? Doktor, oyuncu, psikolog, öğrenci herkes bir işin ucundan tutu ve biz o yaraları böyle sarabildik. Umarım bundan sonra böyle felaketler olmasın, ama şimdi böyle bir afet yaşasak, ne olur sizce?
***
Yukarda yakın zamanda gerçekleşen felaketler, geçmiş yıllarda yaşanmış olsaydı haber başlıkları nasıl olurdu diye düşünmenizi istesem? 
“Tatilciler yardıma koştu!”, Bütün büyük illerde yardım kampanyaları başladı” vs.
Önümüz kurban bayramı mesela, kurban bağışının ihtiyacı olan yerlere yapılması önerilebilirdi. Hiç böyle bir haber okudunuz veya duydunuz mu?
*** 
Maalesef ülkemiz çok zor günler geçiriyor. Ekonomik olarak ağır kayıplar yaşıyoruz. Hepimiz öyle veya böyle sebeplerle birbirimize öfkeli olabiliriz. Bizi bu duruma getiren yanlış siyaseti eleştirebiliriz. Senin gemin, benim gemim lafları etmeye gerek yok. Birlik olup, kenetlenmezsek, kötü günleri atlatamayız. Millet olmayı başaramazsak, bunun sonucu ekonomik krizden daha ağır olacak. 
***
Bakın mesela beni çok çok düşündüren ve üzen bir şey oldu ki, o da, Ordu’da sel sonrası insanların deniz kıyısına sürüklenen odunları, kışlık ihtiyaçları için toplamaları oldu. Üstelik zor ve tehlikeli olmasına rağmen… Düşünün bu kızdığınız insanlar, yaz mevsimini yaşamadan kışı nasıl geçireceğini düşünüyor. Yaşanmamış onca gün ve onca ay! Bu şartlarda yaşayan insanların yaptığı/yapacağı tercihleri eleştirmek ne kadar doğru olabilir ki?
O sebeple, onlara kızmak yanlış olur, onları bu duruma getirenlere kızmak gerek.
***
Bu günleri de atlatacağız elbet. Ancak birlik olmazsak, vereceğimiz kayıplar ekonomik olarak yitirdiklerimizden daha fazla olacak!
Sevgiyle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi