Ortak buluşmada, Yıldırım ve İmamoğlu'na şunları sorardım...

Türkiye önce 16 Haziran Pazar akşamı gerçekleşecek canlı yayına kilitlendi.    Sonra da tabiki 23 Haziran'ı bekliyor olacağız.
Canlı yayın modaretörü İsmail Küçükkaya cuma gününden itibaren kampa girerek bu programa hazırlanacağını açıkladı.
Yaklaşık üç saat sürecek programda her adaya en az 20 soru sorulması bekleniyor.
Peki siz olsanız İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım ile Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu'na ne sorardınız?
Siz biraz düşünedurun.
Ben buradan bir kaç soru yönelteceğim.
Daha sonra da bazı gazetecilerin sorularını bu köşeden paylaşacağım...
***
Sorularıma geçmeden önce her iki adaya da tavsiyelerim olacak.
Sayın Yıldırım siz lütfen biraz daha açıklayıcı ve net konuşmaya gayret edin.
Sayın İmamoğlu siz de biraz daha sakin olun. Olur da sinirlenirseniz gömleği falan çıkartıp beni dövmeye kalkmayın... :)
Burası şaka tabi ki.
Gerçekten de her iki aday da sakin olmalı ve tüm Türkiye'nin onları izlediğini unutmamalı...
***
İşte benim her iki adaya da ortak sorularım şunlar:
1- Gerçekten derdiniz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını, adil, demokratik, şeffaf, bilime dayalı, halkın hayatını kolaylaştırmaya yönelik yönetmek mi? Yoksa biriniz birçok görevlerde bulunduktan sonra parti genel başkanınızın size verdiği görev gereği mi, diğeriniz ise bana ilçem yetiyordu ama İstanbul olmasa da ileride partimin başına geçerim diye mi seçimlerde aday oldunuz...?
2- Her ikinizde adaylık döneminde mal varlıklarınızı açıklamamakla birlikte, belediye başkanı seçilmeniz taktirde, başkanlığınız süresince ticaret yapmama, mal varlıklarını her zaman denetime açma sözü vermediniz. Bu akşam bu yönde bir söz verebilir misiniz...?
3- İstanbul dünyada eşine az rastlanır bir kent. Bu kenti dünyanın buluşma adresi, güven yuvası, huzur mekanı, ziyaret noktası yapmak için şimdiye kadar açıklanan seçim projeleri dışında, olur da seçmen olumsuz etkilenir diyerek sakladığınız, görev süreniz boyunca hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleriniz var mı? Varsa lütfen açıklamayınız, sihir bozulmasın..?
4- Hanginiz kazanırsa kazansın, seçimden sonra diğerinin projelerinden istifade etmeyi düşünüyor musunuz? Ve bu projeleri hayata geçirdiğinizde, rakibinize 'buyurun açılışı birlikte yapalım, çünkü proje size aitti biz yaptık' demeyi düşünür müsünüz...?
5- Seçimi kazandıktan sonra olur da önünüze seçenek gelirse her ikinizde mensubu bulunduğunuz siyasi partinin genel başkanlığına aday olmayı düşünür müsünüz...?
***
Aslında daha bende çok soru var ama şimdi de basından bazı arkadaşların bu yönde beğendiğim sorularını buradan paylaşacağım...

Abdurrahman Dilipak
2025 Digital devrim. Farklı bir dünya bizi bekliyor. Sanal para, 3D Printer, e-demokrasi. Globalizm, Kavramları, kurumları ile, farklı algıları ve altyapıları ile yepyeni bir dünya, Hayal gerçeğin anasıdır ve e-devrim artık bir hayal değil realite. “Akıllı ev” değil artık “akıllı şehirler” konuşuluyor. Siyaset, ekonomi, aile, din algısı, tarih algısı, gelenek her şey değişecek. Evden okul, evden iş, İHA’lar, SİHA’lar, siber güvenlk ve tehditler, humonoidlerin, Siborg’ların, Genomiklerin sokaklarda dolaştığı bir İstanbul için bu işe nereden başlayacaksınız! Bana hayalinizi söylerseniz sizin kim olduğunuzu daha yakından tanıyacağım.

Nevşin Mengü
Binali Yıldırım’a:
Kürdistan var mı yok mu? Bartholomeos Ekümenik mi değil mi?
Ekrem İmamoğlu’na:
İstanbul'u bu betonlaştırma projeleri olmasa, siz de belki bugünkü servetinizin sahibi olamazdınız, ne dersiniz?

Muharrem Sarıkaya
Sonuçta hangisi seçilirse seçilsin belediye başkanı olacaklar. Ülkeyi yönetmeyecekler, uluslararası anlaşma yapmayacaklar, dış politikayı yönlendirmeyecekler. Uzun süredir göz ardı ettiğimiz şey bu. Uzun süredir sanki seçilen kişi ülkeyi yönetecekmiş gibi bir algı var ama bu çok yanlış. Bu bakış açısı İstanbul’u geri plana itiyor. Bu hem İstanbul’a hem de İstanbullulara haksızlık. Bu nedenle ben her iki adaya da İstanbul için ne yapacaklarını sorardım. Bu kentin sorunlarını çözmek için neler yapacaklar, hangi projeleri önceleyecekler? Bunları proje bazında ve yapacakları süreyi de belirterek anlatmalarını sağlamaya çalışırdım. Yani vaatlerini birer taahhüt olarak ortaya koymalarını isterdim çünkü bu taahhüt hem seçmenin oy verdiği adayı denetlemesi açısından hem de bir sonraki seçimde yarışacak adaylar açısından önemli.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi