Özgürlük, İnsan hakları, Adalet’in yanı sıra Kürtlerin savunucusu olduğunu söyleyen PKK/YPG, Afrin’de yine masum sivilleri hedef aldı. Afrin şehir merkezinde sivillerin yoğun olduğu bir bölgede bomba yüklü yakıt tankeri ile Ramazan ayında saldırı düzenledi. Büyük çoğunluğu Kürt ve Müslüman olan11’i çocuk olmak üzere 40 kişi hayatını kaybetti yaralıların sayısı ise 47.

Bu insanlık düşmanı, parayı verene uşaklık eden katillerin savunucuları suskun. Onlar susmaya devam ederken ben bu katillere bütün mazlumların adına avazım çıktığı kadar haykırıyorum ”Sizler, insanlıktan nasibini almamış ve her zaman lanetlenecek olan Katillersiniz, Şerefsizlersiniz. Allah topunuzun belasını versin.”

Delikanlılık, çok bilmişlik taslayan koca, koca adamlar gevezelik yaparak boş, boş konuşan birileriyle karşılaştıklarında cinsiyet ayrımı falan düşünmeden “karı gibi konuşup durma” derler genelde ..

Öyle bir dönemden geçiyoruz ki, , herkesin düzgün, herkesin hümanist,herkesin bilgili ve kültürlü olduğu sosyal medya denilen sanal dünya icat oldu olalı susan kimse kalmadığı gibi, Kitap okumayan aydınlar, yeteneksiz filozoflar, cahil bilgeler sardı etrafımızı. Uzmanlardan daha fazla her konuda çok bilgiliymiş gibi fikir beyan etmeleri ise tam anlamıyla görüntü ve ses kirliliği yarattığı kadar kabak tadı verdi desem haksız sayılmam sanırım. Siz ne dersiniz?...

Moda oldu, Moda.. Dinini yaşayanlara yobaz, ülkesini milletini sevenlere gerici gözüyle bakmak, bu doğrultuda yaşayanları kutsallarına saldırıp eleştirerek çok ilerici ve böylelikle ben çok modernim görünümü vermek moda oldu..

Oysa özgürlüğün yolu her türlü yaşama ve fikre ve inanca saygı duymaktan geçmiyor muydu?

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, ilkelerini Milliyetçilik, Halkçılık, Devrimcilik, Cumhuriyetçilik, Devletçilik ve Din ile devlet işlerini biri birinden ayıran temel ilke Laiklik ile belirlerken bu günlerdeki halimizi düşünmüş olmalı.

Böylesine belirleyici yol haritası gibi ilkelere sahip olduğumuz halde bu kadar yoldan çıktıysak vay bizden sonra gelecek nesillerin haline..

Gelecek nesillerimiz bu gidişatla bizi aramaz inşallah başka ne denir ki?

Bir zamanlar “Dünya Mardinleşmeli” diye yazıştım.

Çünkü herkesin dinini ve dilini özgürce karşısındaki kişiye saygı duyarak, bencilliği geri planda bırakılarak kardeşçe yaşadığı yerdir Mardin.

Üstüne basa, basa tekrar yazıyorum “İnsanların saygı, sevgi ve anlayış içinde bir hayat sürmelerini istiyorsak Dünya Mardinleşmeli” sizce de güzel olmaz mı?

Büyükbaba torunu ile birlikte uçurtma uçuruyordu. Yaşlı adam uçurtmayı havalandırdıktan sonra ipi tutması için çocuğa verdi. Bir süre sonra çocuk şunu sordu;

"Büyükbaba, uçurtma sanki daha da yükseklere çıkmak istiyor ama ip ona engel oluyor"

Bunu duyunca büyükbaba gülümsedi ve

"Öyle mi düşünüyorsun? Hadi gel ipi keselim ve ne olacağını görelim" dedi.

Cebinden küçük bir çakı çıkardı, ipi kesti ve birlikte uçurtmanın bir anda çok yükseldiğini gördüler.

Çocuk "Ben demiştim" der gibi baktı büyük babasına. Uçurtma yükseldikten bir süre sonra güzelce süzülmeyi bırakarak bocalamaya, kendi etrafında dönmeye, Sonrasında sanki uçmayı bırakmış bir kuş gibi bocalamaya başladı ve ardından ulaşamayacakları bir uzaklıkta yere çakıldı.

Çocuk üzgün büyükbabasına soran gözlerle bakınca yaşlı adam şunları söyledi;

"Oğlum, yaşamda da insanoğlu aynı böyle uçurtma gibi havalanır ve belli bir yüksekliğe ulaştığında sahip olduğu bazı şeyleri daha da yükselmek için engel olarak görür.

Bakmakla yükümlü olduğu ailesi, her gün gitmek zorunda olduğu işi, içinde doğduğu yetiştiği değerler, görüştüğü arkadaşları / çevresi, yaşadığı yerler hatta ülkesi ona daha da yükselmesi için kendisini engelleyen bu ip gibi gelir.

Bir kısım insan bir anda bu ipleri koparıverir ama çoğu böyle düşer.

Burdan herkes kendi payına düşeni alsın benden bu günlük bu kadar..

VESSELAM