Özlemini çektiklerimiz

Çatalca CHP kongreye hazırlanıyor. Birbirinden değerli adaylar Çatalca CHP’nin yeni ilçe başkanı olmak için saha çalışmalarına devam ediyor. Yeni ilçe başkanı ve yöneticilerinden beklentiler yüksek. Öncelikle Çatalca’da muhalefet olan CHP’den adam gibi muhalefet istiyorlar. İktidarın her dediğine alkış tutan, sessiz kalan değil eksikleri kamuoyu gündemine getirip iktidarı çalıştıran, partilisi olan bir başkan yardımcısının 50 km uzaklıktaki hizmet birimine görevlendirilip, bayram günü bile nöbet yazılıp adeta yıldırma politikası uygulanmasına sessiz kalan, ilçenin göbeğinde kimseye zararı olmayan ağaçların kesilmesini sorgulamayan, olmayan bir üniversite için üniversite projesi hayırlı olsun diye Çatalca’yı pankartlarla donatan iktidara projeyi hayata geçir de görelim, demesini bilmeyen ilçe yönetimi istemiyorlar. Umarım yeni seçilecek CHP İlçe Başkanı ve yönetimi Çatalca’da hiç kimseyle göbek bağı olmayan ve iktidarı çalıştıran ekipten oluşur. Üniversite ve ağaçlar dedik ya bakın Çatalca’nın bazı mahalleri ve caddelerin de Çatalca Belediyesi’nin pankartlarını göreceksiniz. Başkan Mesut Üner imzalı bu pankartlarda şu ifadeler yer alıyor “Uzun Yıllardır Özlemini Çektiğimiz Üniversite Projesi İlçemize Hayırlı Uğurlu Olsun” imar planlarında üniversite alanı olarak bir yerin ayrılmasının ardından bu pankartlar ortaya çıktı. Şimdi kendi kendime soruyorum. Bir imar planına hastane yeri işlenirse, okul yeri işlenirse ya da belediye hizmet alanı işlenirse bu projenin başlangıç ayağı belki olabilir ama planlara işlenen yerde bir projenin hayata geçirildiği anlamına gelmez. Öyle bir algı yaratılmaya çalışılıyor ki sanki projesi hazırlanmış yarın temeli atılacak bir üniversite projesi var gibi. O zaman yarından itibaren planlara varsa işlenen belediye hizmet alanı, dini tesis alanı, okul alanı, hastane alanı, belediye hizmet alanı, ağaçlandırılacak alan, yeşil alan, sosyal tesis alanı bunları da proje olarak halka duyurun. Çünkü tüm bu saydıklarımın da özlemi çekiliyor. Arkadaşlar öyle insanların aklıyla oynamaya çalışmayın lütfen. Ne zaman ki bir üniversite ile protokol imzalarsınız, planlarda gösterilen yeri de onlara gösterirsiniz, sonra çıkıp halka üniversite projesi hayırlı olsun dersiniz. Fakat planlara böyle işlendi diye bu projeyse, bir zahmet yukarıda saydıklarımı da halka duyurun olsun bitsin.

Baba parasıyla geçinen evlat
Birazda sizlere ülkemizdeki kent konseyi ne anlama geliyor ondan bahsedeceğim. Ülkemizde diyorum çünkü kent konseylerinin çok büyük önem taşıdığı, yaptırım gücünün olduğu ve kendine ait bütçesi olan batı ülkelerindeki kent konseyleriyle karıştırmayalım diye. Ülkemizdeki kent konseyleri yaptırım gücü olmayan, kendine ait bir bütçesi olmayıp belediyelerin verdiği desteklerle bir şeyler yapmaya çalışan ve bu nedenle tarafsızlık konusunda kafalarda soru işaretleri oluşturan bir yapıya sahiptir. Düşünün ki baba parası ile geçinen bir evlat ne kadar özgür ve kendi iradesiyle hayatını sürdürebilirse işte tamda öyle bir baba evlat ilişkisi ile yürütülen yapıdan söz ediyorum. Aslında kent konseyleri her ne kadar yerel yönetimle birlikte faaliyet içinde bulunsa da kurulmasındaki maksat özerk bir yapıya sahip olarak, halkı yönetime dahil etmek, halkın sorunlarını yetkili birimlere taşımak ve halktan yana bir taraf olmaktır. Şimdi Çatalca’daki Kent Konseyi’ne bakarsak bırakın özerkliği falan tamamen taraflı, belediyenin yan kuruluşu gibi çalışan bir kurum izlenimi yaratmakta. Çünkü Kent Konseyi Başkanı’nın şu anda partili bir meclis üyesi olması, kent konseyinin partili bir görün almasına ve tarafsızlığının halk tarafından şüpheli kabul edilmesine neden olmuştur.
Çatalca’da gerçek bir muhalefet olsa kent konseyinin bu taraflı işleyişine bir dur demeyi görev bilirdi. Ne yazık ki olmadığı için olanlarında bu kent konseyi yönetimi ve beraberindekilerle kanka oldukları için ağzını açan yok. Tamamen Çatalca Belediyesi’ne bağlı çalışan Konseyin Başkanı Ak Partili Belediye Meclis Üyesi, bir derneğinde başkanlığı sayesinde konseyin başkanlığına getirildi. Taraflılığı ilan edercesine Kent Konseyi toplantısını Belediye Meclis Salonu’nda toplanarak yapılıyor. Kendileri gibi düşünmeyen, eleştiride bulunanları, asıl amaçlarının halkın sorunlarını dinlemek olduğunu unutarak, toplantıyı sabote eden terbiyesiz olarak ilan ediyor. Küçük bir salonda toplantı yapıp sonra toplantıya katılımın çok yüksek olduğunu duyuruyor. Büyük salonlarda toplantı yapmaya yürekleri yetmiyor. Çünkü biliyorlar ki taraf oldukları için katılım olmayacak. Taraf oldukları için artık Kent Konseyi Çatalcalı tarafından dikkate alınmıyor. İcraat yok ama atıp tutma çok. Gördüğüm bir fotoğrafı da değerlendirmek istiyorum. Belediyenin meclis salonundan çıkıp Belediye Başkan’ın makamında ziyaret eden Kent Konseyi Gençlik Meclisi’nde ki genç arkadaşlarımızın hepsinin erkeklerden oluşması bu gençlik meclisinin bir tane bayan üyesi yok mu sorusunu aklıma getirdi. Gençlik meclisinde belki bayan kardeşlerimizde vardır ziyarete gelememiştir ama yinede çoğunluğun erkeklerde olduğu anlaşılıyor. Yani anlaşılan o ki zihniyetimiz her yerde aynı. Bayanların ikinci plana itildiği ve kadın erkek eşitliğinin yok sayıldığı örgütlenmelerin sonu gelmeyeceği ortada. Umut ediyorum ki kadın emeğinin yok sayılmadığı, cinsiyetçi yaklaşımların ve örgütlenmelerin yok olduğu diyemeyeceğim, çünkü bu durumda hayal gibi ama en az olduğu bir toplum olacağımız günler çok uzak olmasın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Savaş Atak Arşivi