Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Para ve iktidar

Para ve iktidara sahip olma hırsı dünden bugüne değişmeden artarak gelmekte.

Paraya, maddiyata ve mülke sahip olan kendini diğer insanlardan hep farklı görmekte. Farklı görülen üstünlük, ayrıcalık, dokunulmazlık, hâkimiyet ve bunlara sahip olmak için dalavere yapılmakta, yalan söylemekte ve insanlık onurundan taviz verilmekte.

Paraya, birden fazla mal ve mülke sahip olan daha fazlasına sahip olmak için elindekinin kıymetini bilmeden hırslanmakta.

Gözünü hırs bürümüşe yapamayacağı şey aşamayacağı engel yoktur.

Bataklıkta, kaygan zeminde çok katlı binalar yaparak allayarak pullayarak satmak;

Yasal engelleri bağış, hediye ve benzerleriyle aşmak;

Büyümesi için önündeki yasal engelleri aşmak için yeni yasa ve kararname çıkarması gerekir bunun için basın, medya ve özel(vakıf)okul açmakta;

Buralarda çalışanlar/beslenenler sahiplerinin sesi olmakta;

İktidarda kimin olması önemli değil kendisinin istekleri ve büyümesi önemli;

Onun inancı “bir yatırıp on almak” ve bunun için herşeyi göze almakta.

Bugün dünden farklı inanca, giyime, yaşam şekline ve duyguya sahip ise onu değişime zorlayan nedir?

Örneğin, bir annenin aynı karında büyütüp, aynı memesinden beslediği çocukları arasında ayrımcılık yaratması, kardeş kavgasını başlatması, yaşam hakkını kıskanması, sevgisini göstermemesi nefret etmesi, hakkı olanı vermemesinin nedeni aslında para, mal ve mülk zenginliğinin gözünü kör etmesidir.

Mal ve mülk zenginliği iktidar ile birleştiğinde birkaç istisna dışında önünde engel kalmamakta.

İktidar, devleti yöneten ile para, mal ve mülk zenginliği çıkarları birleştiğinde değiştiremeyecekleri yasa, aşamayacakları engel kalmıyor.

Para ve iktidar birleştiğinde devlet gücünü kullanma yetkisi belli kesimlerin elinde oluyor.

Tek, tek fertlerin yani vatandaşların oluşturduğu “devlet” dil, inanç ve gelenek birliği değil çıkarların birleştiği bir devlet olur ki burada iktidarın ve paranın yani haramilerin hâkimiyeti var vatandaşların değil.

Para ve iktidar birçok kişinin başını döndürmeye devam etmekte.

Yalan söyleyecek, çıkarlarını bencilce savunacak, karşı duran kim ve ne varsa “fil gibi ezip geçecek”, çamur atıp yalan söyleyip çirkinleşecek, dün yaptıklarını inkâr edecek dahası çıkarları için yaptığı her şey onun için doğru olacak.

Ona kim karşı çıkıyorsa o düşman, münafık, hain, satılmış olmakta.

Bizler kaybettiklerimizin yasını tutarken ve onları anarken yanımızda olmayan, ağzına almayan, saklanacak yer arayan kuytuluklarda ve gölgelerde gezinenler utanmadan bize çamur atıp saldırmakta hakkımız olanı elimizden almaya çalışmakta. Onların dünü ve geçmişi yok, günü kurtarayım derken insanlık onurunu ayaklara altına almakta.

Evet, para ve iktidar hırsı sevgiyi saygıyı yok sayar, kendisinden olmayana “lekeli” der.

Hele birde kırkından sonra buna önem veriyorsa geriye dönüşü olmayan yola girmiştir ondan her türlü kötülük ve hainlik beklenir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi