Patates patates olalı!

Bir gün gelecek, patates ile yatıp patates ile kalkacağız deselerdi inanmazdım herhalde. Balkonda, dolapta beklemekten biraz çimlense “amaan bunları atalım, yeşillenmiş artık” deyip çöpe attığımız patatese nerdeyse taç giydireceğiz! Bazen birileri karşısındakine sinirlendiğinde “patates kafalı” der ya, lütfen artık patatesin itibarını geri verin. Kendileri, dış güçlerin oyununa maruz kaldı, dolarla /euro ile yarışıyor. Diyeceğim, patates patates olalı böyle itibar görmedi.
*** 
Bizim pazarcılarımızı bilirsiniz, müthiş esprili ve mizahi cümlelerle satarlar ürünlerini. Bazen tezgahlarına baktığımda yazdıkları şeyler çok hoşuma gider, eğlenir gülerim. Mesela geçen yıl bir pazarcı, biber tezgahına “hayat kadar acı” diye etiket koymuştu, ne kadar yaratıcı değil mi? Bende bugün dedim ki, gideyim pazarı bir dolanayım, bakalım suriye patatesi görebilecekmiyim, fiyatı düştü mü, yerli-yabancı patates rekabeti başladı mı? Bizim yaratıcı, esprili pazarcılarımız bakalım patates için ne methiyeler düzdüler, ne maniler okuyorlar göreyim dedim. Hava da yağışlı, valla mevzu patates olmasa, bu yağmurda beni kimse dışarı çıkaramaz da, meraktan işte…   
*** 
Fiyatı 7 liraya kadar çıkan patatesin fiyatının düşürülmesi için, Suriye’den patates ithal ettik. Ülkemize milyonlarca suriyeli sığınmacı aldık, vatandaş yapıldılar. Patateslerini de getirelim yabancılık çekmesinler, ne olur ki? Patates aldıysak devamın da mercimek, nohut vs. de gelir sanıyorum. Bu kadar bereketli topraklarımız var ama demek ki elin patatesine bile muhtaç hale geldik. Üstelik savaş halinde olan bir ülkenin… İşin denetim ve sağlık kısmından bahsetmeyeceğim ancak, keşke bizimde bahçemiz olsaydı da kendi yiyeceğimizi yetiştirip, organik organik yiyebilseydik.
*** 
Neyse, pazara girdim. İki sokak boyunca gezip, tezgahlarda patatesleri izledim. Bir hürmet, bir itibar sormayın. Kuyumcu vitrinine bakar gibi bakıyor insanlar. Mum gibi özenle dizilmişler. Çuvallarla alınıp evlere giren patates, neredeyse tane ile satılacak artık. Fiyatı 4 liraya düşmüş. (İstanbul’da ne kadar bilmiyorum) Daha rakip gelmeden, bizimkiler hazırlanmışlar rekabete… Etiketlerde de hala babalar gibi “yerli” yazıyor. Nasıl sevindim bilemezsiniz. Yalnız, pazarcıları mizah yapamayacak kadar yorgun gördüm. Henüz şiir, mani yok. Zaten hiçbirimizin espri, muziplik yapacak keyfi de kalmadı. 
Haftaya başka bir köy pazarından ilginç ve eğlenceli birşeyler görürsem haber veririm. 
Sevgiyle kalın    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi